Merhabaa vaktinde geldim yine. Kocaman bir alkış. 😘🥰
Hepinize keyifli okumalarrr.
***
Geniş salonda havada elektrik akımı dolaşıyor gibi kimse kıpırdamıyordu.
Sahn'ın sözleri herkesi şoka sokmuştu. Ayrıntıları bilmeyenler ise tedirginlikle etraflarına bakıyorlardı."Nerede?" Ahon sivrileşen gözlerini Sahn'a dikerek derinden gelen sesi ile sordu. Sakin ama bir o kadar da tehlikeli ses tonu havayı iyice germişti.
"Ejder yuvasında, ateş çemberinin içinde bekletiyorum." Sahn nefeslerini düzene sokarak askeri ciddiyetine bürünmüştü. Sesinde en ufak bir alay ya da gevşeklik yoktu. Tek düze, kendinden emin, ciddi bir askeri komutanın ses tonuna sahipti.
"Çemberi bozmadan getir. Güvenliği üst düzeye çıkar. Sınırlara da askeri takviye yap." Sahn aldığı emirlerle başını eğerek gözden kayboldu.
Ahon'un gözleri sessiz salonu dikkatle inceleyerek yanın da duran kadına baktı. Şu an da koruması gereken tek kişi oydu. Ahon onu hem bu ortamdan uzaklaştırmak hem de yanından bir adım uzağa göndermek istemiyordu. Kendi iç sesi ile verdiği savaşı Şifa'nın sözleri bitirdi.
"Gitmeyeceğim." Ahon, Şifa'yı belinden tutarak iyice yanına çekti. Gözleri tekrar salona döndüğünde kısa ama etkili bir konuşma yapması gerektiğinin farkındaydı.
"Ben Ejderha Lideri Ahon ve eşim Şifa. Bana gösterdiğiniz saygı ve sadakati aynı şekilde ona da göstereceğinize eminim. Bugün burada toplanma amacımız tam da az önce duyduğunuz şeyle ilgili. Karanlık Taraf uyandı ve bir süredir bununla uğraşıyoruz. Set bu tarafa geçmeye ve asırlar önce başlattığı savaşa devam etmeye kararlı. Atalarımız nasıl savaştıysa aynı şekilde savaşacağız ve galip geleceğiz." Ahon bir süre durarak sözlerinin sindirilmesini bekledi.
"Daha önce istişare ettiğimiz iki klan liderleri durumu biliyorlar. Şimdi sizlerle de kısaca bu konudan bahsedeceğim. Bu savaşta bize en büyük desteği veren Asi Lideri İrithel ve kardeşi Luna. Anlaşmamız gereği kendisi bize Set'i öldürecek silahı getirmiştir. Luna ise bir çok cadıdan daha güçlü olan kimsenin bilmediği özel bir büyücüdür." Ahon elinde ki kılıcı havaya kaldırarak bir adım öne çıktı.
"Elbette bize verilen bu desteğin bir karşılığı var. Asi Lideri İrithel ve halkı, klan ünvanı alacak ve bağımsız topraklarında hüküm süreceklerdir. Bu anlaşma Üç Klan Liderleri tarafından onaylanmıştır. Yılanların koruyuculuğu form değiştirerek İrithel'İn halkına armağan edilecek.'' Ahon derin bir nefes alarak Şifa'yı bir adım öne çıkardı.
''Bir çoğunuzun bildiği üzere, Kara Ejderha'yı bana getiren eşim Şifa'dır. Kendisi ile bir düğünümüz olmadı. Fakat ruhlarımızın mühürlü olduğunu yine birçoğunuz duymuştur. Eşim Şifa aynı zamanda Doğa'nın Elçisi ünvanını almıştır.''
Daha önce iki klan insanları durumu biliyorlardı. Bilmedikleri şey Şifa'nın elçi olduğuydu. Bu konu da şaşkınlıkları yüzlerinden okunuyordu. Diğerleri ise neye şaşıracaklarını ne düşüncelerini bilemiyordular. Her şey ani ve beklenmedikti.
''Set'in yer altından hareket edeceğini düşündüğümüzden dolayı Doğa ile bir anlaşma yaptık. Onlar da kendilerine eşim Şifa'yı seçti. Bu yolda hepimizin fedakarlık yapması gerekiyor.
Herkes üstüne düşeni yapmalı.''Ahon, Şifa'yı tekrar yanına çekerek devam etti.
''Şimdi içeri girecek o yılan yavrusunu dinleyeceğiz. Şunu bilin ki bizden istediği hiçbir şeyi nasıl alamadıysa şimdi de alamayacak. Onun sözlerine boyun eğmeyeceğiz. Bu savaş bizim kaderimiz. Bu savaşta hep birlikte mücadele edecek miyiz?'' Ahon'un sorusu sessizliğe gömülen salonda kıpırtılar başlattı. Ahon keskin gözlerini salonda gezdirirken elini sıkan Şifa'nın elini daha sıkı kavradı. Herkes bir ağızdan Ahon'a destek verirken kapı tekrar açıldı. Sesler yavaşça kesilirken önde Sahn arkasında ateş çemberinin içinde olan bir adam ve arkasında askerler salona giriş yaptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EJDERHA ATEŞİ
FantasySimsiyah dağılmış saçları, vahşi duran yüzü ve Onikse benzeyen gözleriyle Şifa'ya bakıyordu. Sanki onun insana dönüşmüş haliydi. Şifa'yı inceleyen gözleri yavaş yavaş öfkeyle dolmaya başladı. ''Sen onu benden çaldın. Şimdi bedelini ödeyeceksin.'' Şi...