Merhabaaa,
Ay ay ay kimler gelmiş. 🙈
***
İrithel'in sözleri Kurt Lider'ini öfkeyle ayağa kaldırdı.
''Bu ne demek?'' Arran kaşları çatmış, İrithel'e bakıyordu.
''Benim savaşçıma iftira atamazsın!'' Affan, İrithel'e yaklaşmak için atak yaptığın da Ahon ve Atmaca tarafından engellenmişti.
''İftira mı? Kendisine sormayı dene!'' İrithel hızla Arran'a döndü.
''Bunun aramızda bir sır olarak kalacağını mı düşünmüştün? Ben yanarsam, herkesi yakarım.''
''En başından onunla anlaşma yapmamamız gerektiğini söylemiştim.'' Merjen yüzünü buruşturarak İritherl'e baktı.
''Daha neler çıkacak kim bilir?'' diyerekte sözlerine devam etti.
''Kendini kurtarmak için bu şekilde konuşuyorsun.'' Alhva onu tutan kollardan kurtularak sakinleşmeye çalıştı. Arran en iyi ve güvenilir savaşçısıydı. Bunu kabul edemezdi.
''Doğru söylüyor. İkimiz de Karanlık Taraftan geliyoruz.'' Alhva, arkasında kalan Arran'a yavaşça döndü. Gözlerindeki öfkenin yerini hayal kırıklığı almaya başlamıştı.
''Ne dedin?''
''Abi ne saçmalıyorsun?'' Affan, kardeşinin kolunu sarsarak kendisine dönmesini sağladı.
''Ben senin kardeşinim. Biz Karanlık Taraftan gelmedik.'' Arran derin bir nefes alıp kardeşinin omuzlarına ellerini koydu.
''Daha önce anlatmalıydım. Ama bir söz vermiştim. Bu şekilde bilmeni istemezdim.'' Arran, Affan'ın dehşete düşmüş yüz ifadesine sırt çevirerek İrithel'in yanına yürüdü.
''Biz, yani İrithel ve ben, Karanlık Tarafta doğduk.'' Arran, diğerlerinin, özellikle kardeşinin ve liderinin, bakışları ile sustu. Bu gerçeği kabul etmelerini hemen beklemiyordu zaten.
İrithel, Arran'a kısaca bakarak başını iki yana salladı. Bu adam anlatamayacaktı!
''Asırlar önce Set ve yılanları karanlık taraf sürgün ettiklerinde, onlar derin bir uykuya yatırıldılar. Itır, içlerinde ki kötülüğün bu şekilde yok olacağını düşündü. Haklıydı da, yıllar geçtikçe uyanmaya başladılar ve yaptıkları şeyden pişman olmaya başladılar. Set ve onun yanındakiler hariç. Biliyorsunuz ölümsüz olan cadı ve Set. Fakat askerler derin uykuda olduğu sürece korunaklıydılar ve yaşlanmadılar. Ama uyandıklarında içlerinde ki pişmanlıkla yaşlanmaya başladılar. Bir çoğu Set'e karşı gelmeye çalıştı. Ama Set'in içindeki kötülük Itır'ın düşündüğünden çok daha fazlaydı. O ve yanındakiler bir plan düşündü. Zaten sayıca az olan sayıları bir de içlerinden onlara karşı gelenlerle daha da azalacaktı. Set bunu istemedi. Çünkü onun için savaş bitmemişti. Ona karşı gelen herkesi zehirlediler ve hepsini intikam hırsı ile kavrulan askerlere dönüştürdüler.''
İrithel, bir nefeslik durarak herkesin dikkatle dinlediğinden emin olarak devam etti.
''Asırlar geçtikçe sayıları artmaya başladı, Set güçlendi ve onları saran karanlığın gücü azalmaya başladı. Set bunu ilk anladığında bir kaç askerini dışarı çıkardı. Fakat çıktıkları an sadece kısa bir an yaşadılar. Bu durum karanlık taraftakiler için hem üzücü hem de sevindirici bir durumdu. Üzücüydü, çünkü hala dışarı çıkacak kadar güçlü değildiler, diğer yandan sevindiriciydi. Çünkü artık imkansız olmadığını biliyorlardı. Set o günden sonra bunun için çabaladı. Karanlığın gücünü kırmak için. Bir ekip kurdu ve onlara dışarı çıkabilecekleri bir yol bulmalarını emretti. O ekibin başındakiler, bizim ailemizdi.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EJDERHA ATEŞİ
FantasySimsiyah dağılmış saçları, vahşi duran yüzü ve Onikse benzeyen gözleriyle Şifa'ya bakıyordu. Sanki onun insana dönüşmüş haliydi. Şifa'yı inceleyen gözleri yavaş yavaş öfkeyle dolmaya başladı. ''Sen onu benden çaldın. Şimdi bedelini ödeyeceksin.'' Şi...