O zaman olaylar yavaş yavaş başlasın.
***
Pekala gözlerini kapatacak içinden üçe kadar sayacak ve uyanacaktı. Gözlerini kapattı içinden üçe kadar saydı ve gözlerini tekrar açtı. Hayır görüntü değişmemişti. Tekrar yapacaktı, içinden mırıldandı, gözlerini kapat içinden -bu sefer- ona kadar say ve yavaşça gözlerini aç. Tüm adımları eksiksiz yapıyordu ama neden bu görüntü değişmiyordu.
Yatağında ona gri kocaman gözleriyle bakan bir ejderha yavrusu vardı. O yumurtanın içinden ne çıkması gerektiğini bilmiyordu ama kesinlikle bir ejderha beklemiyordu. Her şeyden önce bir şey çıkmasını bile beklemiyordu. Ama bir ejderha çıkmıştı. Ejderha!
Hayır kesinlikle rüya görüyordu. Başka açıklaması olamazdı. Rüya olmalıydı, aksi halde bunu kimseye anlatamazdı. Aklı durmuş, bedeni tepki veremiyordu. Şok olmuş bir şekilde karşısındaki gri gözlü şeye bakarken, ejderha birden ona doğru hamle yaptı. Aynı anda Şifa da çığlık atarak geriye doğru kaçmaya çalıştı. Zaten yatağın kenarında olan Şifa bu hareketiyle kendini zeminde buldu.
''Ah! Sırtım!'' Sırt üstü düşen Şifa daha kendisine gelemeden üstünde bir ağırlık hissetti. Acıyla yumduğu gözlerini hızla geri açtı. Dirsekleri üzerinde durup karnının üstüne çıkmış yavru ejderhaya baktı. Başını yana eğmiş garip bir ifadeyle ona bakıyordu. Şifa kaşlarını kaldırdı. Garip bir şekilde bakması gereken kişi oydu.
''Sen, sen nesin böyle? Gerçek misin? Nereden çıktın? '' cevabını bildiği soruları art arda sıralarken, bir yandan da dikkatli bir şekilde doğrulmaya çalışıyordu. Çünkü ejderha hala karnın durmuş ona bakıyordu.
Sorduğu sorulara cevap alamayacağını biliyordu. Sonuçta imkansız olduğunu bildiği halde bir ejderha yumurtadan çıkmış olabilirdi fakat bu ejderha konuşamıyordu ya, bu da olursa işte o zaman kesinlikle delirdiğini düşünürdü. Gerçi şimdi de kafasının yerinde olduğunu sanmıyordu ya, olsun.
Ejderha, Şifa sorularını sıralarken kuyruğunu havaya dikmiş dikkatle ona bakmaya başlamıştı. İkisi arasında kısa bir sessizlik olduktan sonra ejderha hızla yatağa geri zıpladı. Şifa ani hareketle irkilsede yerinden kıpırdamadı ve dikkatle ejderhanın ne yapmaya çalıştığına baktı. Ejderha yorganın altına girip kısa bir an gözden kaybolduktan sonra ağzına aldığı bir şeyle geri çıktı. Şifa daha dikkatle baktığında bunun yumurta kabuğu olduğunu farketti. Ejderha kabukla birlikte Şifa'nın yanına indiğinde kabuğu yere bıraktı. Şifa kaşlarını hafifçe çatarak onun ne yaptığını anlamaya çalıştı. Anlaşılan ejderha bir nevi sorularına cevap veriyordu.
Ejderha bir süre ona baktıktan sonra kabuğun altına girerek onu başının üstüne koydu. Kırık yumurta kabuğu başında büyük gelmiş şapka gibi duruyordu. Şifa ilk ejderhaya baka kalsa da sonra onun kabuğun altında yana yatmış başı ve gri büyük irisli gözlerine gülerek batı. Bu haliyle o kadar şapşal duruyordu ki gülmeden edemedi. Hatta kısa bir an onun ejderha olduğunu bile unutmuştu.
Ejderha, Şifa'nın gülmesiyle kuyruğunu sallayarak ona bakmaya başladı ve etrafında iki tur dönerek hızla Şifa'nın koluna sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EJDERHA ATEŞİ
FantasySimsiyah dağılmış saçları, vahşi duran yüzü ve Onikse benzeyen gözleriyle Şifa'ya bakıyordu. Sanki onun insana dönüşmüş haliydi. Şifa'yı inceleyen gözleri yavaş yavaş öfkeyle dolmaya başladı. ''Sen onu benden çaldın. Şimdi bedelini ödeyeceksin.'' Şi...