Özlediniz mi? Ben özlemişim. Keyifli okumalar ve lütfen Ahon'a kızmayın onun hakkından Şifa gelecek. :)
***
Ahon'un sözleriyle herkes şaşkınca birbirine bakmaya başladı. Şifa ise ellerini yumruk yapmış, Oniks 'den önce Ahon'un üzerine atlamaya hazırlanıyordu. Bu adam her seferinde nasıl onu öfkelendirebiliyordu. Hayatında sinirlenip, öfkelendiği anlar çok azdı ama bu adamla her seferinde sınırlarının üstüne çıkıyordu.
"Sen ne dediğini sanıyorsun? Seninle asla kalmam." Onunla kalmak mı? Asla! İlk başta suçlu durumundaydı ama şimdi her şeyi anlatmıştı. Bu yüzden onun dediklerini yapmak zorunda değildi.
Ahon alayla karşısında öfkelenen küçük kadına baktı. Bu ufak bedene bu öfke fazlaydı.
''Seni rahat bir şekilde kaçman için tek başına bırakacağımı mı sanıyordun?''
''Kaçmayı düşünmedim.'' Şifa doğruyu söylüyordu. Kaçmayı düşünmemişti. Pekala ilk başlarda düşünmüş olabilirdi ama artık düşünmüyordu. Hem nereye gidecekti ki? Az çok bu insanları tanımıştı. Ya karşısına daha kötü insanlar çıkarsa? Ayrıca Oniks'e de zarar vermeye çalışabilirlerdi. Bu riski göze alamazdı.
''Sana güvenmiyorum.'' Bu kadın ne zannediyordu. Elbette onu tek başına bırakmayacaktı. Arkasında duran şaşkın dostlarına ise hiç güvenmiyordu. Onlara hala sinirliydi zaten.
''Ben de sana güvenmiyorum. Seninle asla kalmam.'' Şifa'nın sözlerine Oniks hırlayarak destek oldu.
''Sana daha önce de söyledim, çelimsiz ve küçük kızlar ilgimi çekmiyor.'' Şifa'nın yüzü hem utançtan hem öfkeden kızardı. Bu küstah adam, haddini aşıyordu.
Ahon karşısında, kırmızıya dönen kıza sırıtarak baktı. Sonra da onu baştan aşağı süzdü. Doğrusunu söylemek gerekirse küçük vücudunun aksine dolgun hatları vardı. Çok ince olmayan ama kalın da olmayan bir bel ve onu tamamlayan dolgun hatlara sahip kalçaları vardı. Göğüsleri vücuduyla orantılı büyüklükteydi. İri kahverengi gözlerini çevreleyen uzun kirpikleri, ince yüz hatlarını çevreleyen uzun açık kumral rengi saçları, kalın, pembe dudakları, özenle yerleştirilmiş küçük bir burnu ve o yuvarlak çenesi her zaman dikti. Aslında itiraf edemese de, kadının kendine has bir çekiciliği ve güzelliği vardı. Ahon düşüncelerinin gittiği yönü anladığında içten bir silkelenmeyle kendine geldi. Yüzündeki alaylı sırıtmanın gidip yerine ciddi ve karanlık bir ifadenin geldiğini bile fark etmemişti. Düşünceleri kısa bir anlığına çok tehlikeli bir yöne gidiyordu. Hayır! Kesinlikle kadını öpmek istemiyordu. Kesinlikle! Ama kısa bir an o kalın pembe dudakların tadını merak etmişti. Acaba onu aç bir şekilde öptüğün de o çenesi hala dik bir şekilde duracak mıydı?
''Lider! Eğer kendine gelirsen, sorumuza cevap vermeni bekliyoruz.'' Sahn sırıtarak Ahon'a bakıyordu. Aslında tüm konuşma boyunca onu izlemişti ve gördükleri onu fazlasıyla eğlendirmişti. Lider kızla ilgilenmeye mi başlamıştı? İşte bu ona büyük bir malzemeydi.
Ahon, Sahn'a dik dik baktı. Pislik herifin gözünden hiçbir şey kaçmıyordu. Ayrıca ne sorusuydu? Lanet olsun! Öyle dalmıştı ki hiçbir şey duymamıştı.
''Şifa, Liya ile kalabilir. Eğer için rahat olacaksan biz de nöbet tutarız. Hem kaçmayacağını söyledi zaten. Olmaz mı?'' Ahon dik dik tekrar soruyu soran Khan'a baktı. Khan boğazını temizleyerek diğerlerine döndü. Alt üstü bir soruydu, neden onu öldürecekmiş gibi bakıyordu?
''Olmaz.'' Tek ve net bir şekilde verilen cevapla Liya bir adım öne çıktı.
''Ama neden Lider? Her şey ortaya çıktı zaten. Neden kaçsın ki?'' Liya kısa bir an Şifa'ya baktı. Bu kızın sadece gözleri değil davranışları da kız kardeşine çok benziyordu ve gittikçe kıza içi daha da ısınıyordu. Yaptığı ve düşündükleri saçmaydı ama kendine engel olamıyordu. Özellikle kardeşinin kendisi yüzünden öldüğünü düşününce, canı daha da çok yanıyordu. Bu vicdan azabı bir şekilde gitmeliydi. Belki bu kıza yardım eder ve onun yanında olursa biraz olsun rahatlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EJDERHA ATEŞİ
FantasySimsiyah dağılmış saçları, vahşi duran yüzü ve Onikse benzeyen gözleriyle Şifa'ya bakıyordu. Sanki onun insana dönüşmüş haliydi. Şifa'yı inceleyen gözleri yavaş yavaş öfkeyle dolmaya başladı. ''Sen onu benden çaldın. Şimdi bedelini ödeyeceksin.'' Şi...