the power in me, five hargreeves.

13 | Güç-2 |

"Artık gitmelisin. Dış dünyada herkes seni merak ediyor."

Karşımdaki sarı saçlı ve mavi gözlü, yaklaşık 27-28 yaşlarındaki kadın'a döndüm.

"Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum. En son ne olduğunu bile hatırlamıyorum."

Gülümsedi, ben ise kendi dünyamda ne yaşadığımı merak ediyordum.

"Bu çok normal. Ama sen en son merdivenlerden düştün, o yüzden böyle hissediyorsun. Ve tam 3 gündür uykudasın. Artık uyanmalısın yoksa kardeşlerin seni öldü sanmaya başlayacaklar."

"Kardeşlerim... Ama bana Five'ın zaman yolculuğu yapıp geleceğe, daha doğrusu bana anlattığı kadarıyla kıyamete gittiğini söylemiştin. O yok değil mi?"

Oturduğum yere eğildi ve elimi tuttu.

"Hayır tatlım. Five döndü.O da diğerleri gibi senin uyanmanı bekliyor. Hadi, git artık."

"Nasıl uyanacağım?"

"Sadece bunu gerçekten istemelisin. Gücünü topla ve uyanmayı dile. Böylesi senin için daha iyi olacak."

Onu onayladım ve ayağa kalktım. Tuttuğu ellerimi bırakıp ona sarıldım.

"Teşekkür ederim... Daha adını ve kim olduğunu bile bilmiyorum ama teşekkür ederim."

Ondan ayrıldım ve gözlerimi kapattım. Bedenimdeki gücün kanımda ki akışını hissetmeye çalıştım. Tüm kardeşlerim gözümün önüne gelirken içimden geçirdim.

Uyanmak istiyorum

Uyanmak istiyorum

Uy-

"Uyanıyor!"

Kulağıma gelen bağırış ile birlikte gözümü yavaşça araladım. Ben, kafamda dikilmiş bana bakarken o'nun sesine Klaus'un sesi eşlik etti.

"Ben! Seni ahtapot! Kalk kızın üstünden!"

Ben, eğildiği üstümden kalktı ve ben uzandığım yerde oturur pozisyona geldim. Gözlerimi birkaç kez kırpıştırdım ve karşımdaki 5 yetişkin ve pijamalı bir çocuğa baktım. Vanya neredeydi?

"Ah... Başım çatlıyor."

Allison yanıma yaklaştı ve elini başımın arkasına götürdü.

"Düşerken sert çarpmış olmalısın."

"Nerden düşe- Ah, tamam."

Allison kaşlarını çattı. Luther yanıma gelip oturdu ve şüpheyle bana baktı.

"Hatırlamıyor musun? Merdivenlerden düştüğünü."

"Ah, hatırlıyorum. Gerçekten sert vurmuş olmalıyım."

Önümde çıkan mavi dalgalar ile Five önümde belirdi. Elindeki hap ve suyu bana uzattı.

"Bunu iç. Başının ağrısı geçecektir."

Bardağı ve hapı almadım. Ona dik dik bakarken en sonunda gözlerini kaçırdı ve gülümsedi.

"Evet, ne oldu?"

"Ne mi oldu? Sen geleceğe gidiyorsun ve döndün ama sonra dediğin tek şey "Evet,ne oldu?" mu?!"

Kaşlarını çattı ve Allison'a döndü. O'nunla konuşurken elindeki hapı ve suyu aldım.