Umbrella Academy
Regina Freya Hargreeves
"Five, Viktor'ı gördün mü?"
Parti bitmiş ve herkes dağılmıştı. Five girmek üzere olduğu kapıda bana döndü. "Yanına gidiyordum."
"Güzel zamanlama." Yanına ilerleyip kapıyı tıkladım ve açtım. İçeride tek başına oturan Viktor depresyonda gibiydi. Zaten parti sırasında o ve Allison fazla eğlenememişlerdi. İkisi de saçma, küçük bir nedenden dolayı bu haldeydi.
Ah, saçmalıyordum. Harlan'ın ölmesi küçük bir mesele falan değildi.
"Arkadaş ister misin?"
"Ya da bir kardeş?"
Bize döndü ve gülümsedi. "Olur." Hâlâ ona Vanya demek istiyordum ama itiraf etmem gerekirse, Viktor haliyle de çok çekiciydi.
Yani, Five hiç doğmamış olsaydı muhtemelen ona aşık olabilirdim.
Daha fazla düşünürsem içimdeki hain'in ortaya çıkacağını fark ettiğimde kafamı iki yana sallayıp kendime geldim ve içeri girdim.
"Yaptığın şey çok hoştu. Diego yapmak zorunda kalmasın diye annemi öldürdün."
Sandalyeye oturdum ve Five yanımda dikilmeye başladı. Viktor bana döndü. "Sen iyi misin? Yaralandın mı?"
Gözlerimi devirdim. O baş belası sayesinde yaralanmamıştım. Ama, onun yaralanmasındansa yaralanmayı tercih ederdim.
"Junior Regina sayesinde iyiyim."
"Ne tuhaf bir aileyiz, değil mi?"
"Tuhaf kelimesi az kalır bence." Odadaki tabloyu incelerken insanın neden odasında beyaz sığır tablosu isteyeceğini düşündüm.
"Allison'ı ne yapacağız?" Ona döndüm. Gözlerindeki o ifade, tanrım, o hiç değişmeyecekti. Vanya da olsa, Viktor da, o hâlâ benim en sevdiğim kardeşimdi.
"Herkes Allison'ı düşünüyor ama ben senin için endişeleniyorum."
"Cidden mi?" Sesindeki o kırgınlık... Çocukluktan kalan, kimsenin onu düşünmediği düşüncesini ele veriyordu. Onunla ne zamandır konuşmadığımı fark ettim.
"Evet. Aramızda kalsın ama, Allison fazla ileri gitti. Onu artık tanıyamıyorum."
"Birini öldürdü."
"Yani, çok doğru bir karar olduğunu söyleyemem ama, kötü de yapmamış... Ah... Bunlar seni teselli etmek yerine kötü etkiliyor değil mi? Tamam, benden bu kadar. Five, sende." Sandalyeden kalktım. Burada kalışım bir şeyi değiştirmeyecek gibiydi.
Five bana dönüp konuşacakken kapı tıklatıldı. İçeriye giren Regulus doğruca bana baktı. "Regina, seninle konuşmalıyız."
Ona yöneldim ve kapıyı kapatacakken Five'ın sesi ile durdum. "Regina, unutma."
Şifre'den bahsediyordu. Kimseye güvenmemem gerektiğini söylüyordu. "Tamam." Kapıyı kapatıp Regulus'a döndüm.
"Evet Sekiz Numara, derdin ne?"
Omzunu silkti ve eliyle salonu işaret etti. "Gelip gör."
O önden salona gidince kaşlarımı çatıp arkasından gittim. Tekli koltukta oturan Fei ile Ben'i ve havada duran Christopher'ı görünce korkmadım diyemem. Hem, Edward neredeydi? Umarım arkamdan iş çevirmekle uğraşmıyordur.
Ben beni görünce gülümseyerek ayağa kalktı. "Regina, sonunda. Seninle konuşmamız gereken bir konu vardı."
Kendimi korumasız hissediyordum ama üst kattaki Diego, Lola ve Lila biraz rahatlamama yardım ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the power in me, five hargreeves.
Fanfiction- Sekiz Numara olmak o kadar kolay değildi. Özellikle kontrol edemediği güçler, sırlar ve duygular varken. - #Diegohargreeves |🥇| 31.07.2022 #Vanyahargreeves |🥇| 24.07.2022 #Freya |🥇| 21.08.2022 #Regina |🥇| 21.08.2022 #Lutherhargreeves |🥈| 24.0...