Arkamı dönüp kolona yaslanmış Edward'a baktım.
"Sen- ne?"
"Hadi ama, gücümü unuttuğunu söyleme."
Beynimde hâlâ onunla ilgili her şey tam değildi. Ama kendisini unutmamı sağlayan kişi yine kendisiydi. Gülümsedim.
"Bunu zihnimi değiştirmeden önce değiştirecektin."
"Zorundaydım."
"Hep öyle derler." Arkamdan gelen ses ile oraya döndüm.
"Gelsene çöp kutusu!" Bu, Diego'nun sesiydi. Havadaki küp ile konuşuyordu.
"Hey, benim saçlarım mükemmel, tamam mı?"
Kaşlarımı çatıp ne yaptığını sorguladım. Küp ile saçlarını mı tartışıyordu?
"Bu saç o dönemi uygundu!"
Küp'ten gelen hamle ile Diego elekrtik çarpmış gibi titremeye devam ederken hâlâ onunla konuşuyordu.
"Elinden gelen bu mu?"
Küp üstüne doğru gelince kaçan Diego'nun ardından gözüm arkadaki Five ve Ben'e takıldı. Ben Five'ı ters çevirip boğazından tutunca Five ondan kurtuldu ve Ben'in yüzündeki ifade ile gülmek istedim.
"Yaşıyorsun. Bu harika, veya korkunç. Bilemiyorum."
"Moral konuşması mı bu?"
"Daha çok varoluşsal bir sorun Ben."
"Güzel. O zaman al sana sorun."
Göğsünden çıkan ahtapot kollar Five'a saldırırken gördüğüm ahtapot kollar ile onu özlediğimi fark ettim. Keşke, keşke gidip ona sarılabilseydim.
Five ondan kurtulup üst kata sıçradı. "Şu an tam bir yavşak olsan da-"
Ben yine ona saldırınca arkasına sıçrayıp yüzünü kendine çevirdi ve yumruğu geçirdi.
"Seni yeniden görmek çok güzel."
Arkasını dönünce göz göze geldik ama üstüne doğru gelen küp'ün üzerine atlayan Diego ile ona odaklandım. Küp'ün üstünde onunla beraber uçan Diego ona vuruyordu.
"Kimmiş efendin? Benim!"
Küp onunla birlikte havaya kalkınca biraz ilerleyip ne yaptığına baktım. Küp kendi etrafında hızla dönerken üstündeki Diego'nun yüzü değişmişti. Onu savurunca kendime geldim ve arkamı dönüp Edward'a bakındım. Onu bulamayınca salondan gelen ses'e yöneldim.
"Sanatsever züppesin demek!"
Koridorda elindeki patlamış mısır ile film izler gibi Allison ile gözlüklü kızın dövüşmesini izleyen adam'a kaşlarımı çattım. Bu ne rahatlıktı?
"Bir söylenti duydum, kıpırdayamıyormuşsun."
Biraz ilerledim ve karşı karşıya gelen Allison ve adama baktım.
"Vur bana."
"Ne?"
"Yüzüme vur."
Ne yapacağını izledim. Allison yüzüne vururken bir güç onu geri itti ve Allison geri savrulduğunda burnunu kanadığını gördüm.
Bu adamın gücü, sapma mıydı? Koruma kalkanı oluşturuyor gibiydi, ama kendisine uygulanan zararları karşısındakine uyguluyordu.
Allison yere düşünce ona karşı hamle yaptı ama artık harekete geçmeye karar verip onlara ilerledim ve Allison'un önüne eğilip ellerimi iki yana açıp kalkanımı kullandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the power in me, five hargreeves.
Fanfiction- Sekiz Numara olmak o kadar kolay değildi. Özellikle kontrol edemediği güçler, sırlar ve duygular varken. - #Diegohargreeves |🥇| 31.07.2022 #Vanyahargreeves |🥇| 24.07.2022 #Freya |🥇| 21.08.2022 #Regina |🥇| 21.08.2022 #Lutherhargreeves |🥈| 24.0...