the power in me, five hargreeves.

14 | Saldırı |

Ben karşımdaki maskeli insanlara bakarken onlar bir anda silahlarını çıkardılar. Bana doğrultup mermileri boşaltcakken eğildim.

Eğilmem ile bana gelecek mermiler boşa gitmişti. Oturduğum yerde geri giderken içerden sesler duyuluyoddu.

Karşımdaki ikiliye kısa bir an baktım ve silahlarını bana doğruluttular. Ellerimi önüme açıp kendimi korurken bana gelen mermiler kalkanım sayesinde onlara geri dönmüştü.

Mermilerden kaçarken ben boşluklarından faydalanıp ayağa kalktım ve içeri koştum.

"Neler oluyor?"

Nefesimi düzenledim ve Ben'e baktım.

"Evi tarıyorla-"

Bir anda duyulan mermi sesleri ile olduğum yere eğildim ve kulağımı kapattım. Bir anda biri beni çekti ve masanın arkasına eğildim.

"Burda kal. Tamam mı?"

"Olmaz Diego! Onlar silahlı!''

Diego ağzımı kapattı.

"Bir kez olsun bizi dinle ve dediğimizi yap tamam mı?"

Onu kafamla onaylarken Five yanımıza sıçradı.

"Benim için geldiler. Bunlar Hazel ve Cha Cha. Onlarla gitmeliyim yoksa hepinizi öldürecekler."

Etrafa baktım. Allison, Luther ve Ben ortalıkta görünmüyordu. O an kafamın üstünden geçen mermi ile hızla yerime tekrar eğildim.

"Huh, bu çok yakındı."

Sonra Five'a döndüm.

"Eğer onlarla gidersen Five Hargreeves, yemin ederim seni hayatım boyunca affetmem."

Benim kararlı sesimle birlikte bana baktı ve kafasını iki yana salladı.

"Benim yüzümden öleceksiniz!"

"Ben onlarla savaşırsam hiç kimse ölme-"

"Peki sen? Sen ölürsen?"

Ona cevap verecektim ki bir anda tüm sesler kesildi. Ben de onlarla birlikte susarken adım sesleri duydum.

"O çocuk buralarda bir yerde olmalı."

Five bize yaklaşan adım sesleriyle birlikte kollarımızdan tuttu ve iki saniye sonra kendimi üst katta buldum. Hızla yerimden kalkıp kafamı aşağı kata uzattım.

Ama kapının hızlı ve sertçe vurulmasıyla gelebilecek tek kişinin Vanya olacağı aklıma geldi. Aşağıdaki iki maskeli kapıya dönerken Five'a döndüm.

"Hayır Regina. Sakın gitme. Regi-"

Onu dinlemedim ve aşağıya koşmaya başladım. Merdivenleri hızlıca indim ve kapıya ulaştım. Kapının koluna henüz uzanmıştım ki arkamdan gelen bağırışı duydum.

"Reg!"

Bir anda önüme gelen Diego bana doğru gelen mermilerden beni eğerek kurtarırken kapı daha şiddetli çalınmaya başlanmıştı. Bir an oluşan boşluk ile maskelilere baktım.

Mermileri bitmişti.

Bunu fırsat bulup kapıyı açtım ve Vanya'yı içeriye alıp kapıyı kapattım. Diego ve Vanya'nın kollarını tuttum ve bize doğrultulmuş silahlara karşı üst kata ışınlandım.

Işınlanmamla başıma giren ağrıyla yere oturmam bir olmuştu. Daha önce kimseyle ışınlanma yapmadığım için şimdi iki kişi ile yapınca ağır olmuş olmalıydı.

Biri karşıma oturdu ve ellerini yanaklarıma koydu. Kafamı kaldırıp ona baktım.

"Reg! İyi misin?"