24 | Hisler |

678 45 4
                                    

"Bunları bizimle paylaştığın için teşekkürler Alan. Hepimiz korkunun nasıl olduğunu biliriz."

Beş kişi daire şeklinde dizilmiş sandalyelere oturmuştu, doktor, hepsine göz attı.

"Başka paylaşmak isteyen var mı?"

Kimseden ses çıkmadı.

"Hiç kimse yok mu?"

Diego Hargreeves, beyaz kıyafetleri, uzamış saç ve sakalları ile sandalyede umutsuzca oturmuş doktora bakıyordu.

"Diego, sen önceki konuşmamızda çocukluğunun bir deney gibi olduğunu söylemiştin."

"Deneydi zaten."

Onlar konuşurken, Lola, Lucas ve Regina görevlinin arkasında yürüyordu. Bir anda kolundan düşen bileklik ile Lola durdu. Lucas ve Regina yürümeye devam ederken yere eğilip bilekliği aldı ve doğrulup bileğine takmaya çalıştı.

Ama o an açılan kapı ile dikkati dağıldı.

Yerinden kımıldamadan açık kapıdan içeri baktı.

Diego Hargreeves biraz sakinleşince elindeki kalemi sakladı, ama açık kapının ötesinde gördüğü kız ile elleri havada kaldı.

İkili bakışırken Lola elindeki bilekliği tekrar düşürdü. Diego'nun gözü bilekliğe takılırken yan tarafından gelen ses ile dikkati dağıldı.

"Pişt!"

Sol tarafına dönünce Lila ile burun buruna geldi ve hızla geri çekildi.

"Niye dibime girdin ki? Ayrıca ne pişt?"

Lila ona kaşlarını kaldırıp gülümsedi.

"Aşık mı oldun?"

"Ne- Ne aşık olması? Ne diyorsun sen?"

"Hadi ama! Kapıdaki kızla bakıştığını gördüm. Belki zır deli olmasan ikinizden olurdu."

Diego sinirle nefes aldı ve kapıya baktı, ama koridoru boş görünce kaşlarını çattı.

"Onu sen de gördün mü?"

Lila omuz silkti ve burnundaki sigarayı çıkardı.

"Evet. Neden sordun ki?"

Diego boş koridora bakarken mırıldandı.

"Rüya görüp görmediğimi merak ettim..."

Lila kahkaha attı ve aynı anda arkalarından bir ses yükseldi.

"Lila, ziyaretçilerin var.''

Lila şaşırmış gibi yaptı ve işaret parmağıyla kendini gösterdi.

"Benim? Hem de ziyaretçiler? Kimmiş?"

Görevli ona sertçe baktı.

"Senin sekreterin değilim."

Lila ona kocaman gülümsedi ve arkasından gitti. Arkada kalan Diego ise sandalyeye oturdu ve kendine verilen boncuklarla uğraşmaya başladı.

Lila odaya gelince yutkundu ve kapıyı açıp içeri girdi.

Gözüne çarpan ilk şey, kardeşinin sarı saçlarına bağlanmış, ona kendisinin verdiği kırmızı kurdele oldu. Kapıyı kapattı ve odadaki görevliye kısaca baktı.

Kapının açılmasıyla Regina arkasını döndü ve beyaz kıyafetler içinde ki kardeşini gördü. Derin bir nefes bıraktı ve hızla ona sarıldı.

"Lila! Seni çok özledim!''

Lila sarılmasına karşılık verdi ve gülümsedi.

"Ben de seni çok özledim, annem ağzını kapalı tutamadı değil mi?"

the power in me, five hargreeves.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin