the power in me, five hargreeves.

40 | ÖZEL BÖLÜM |

Bölüm 4;

"Komisyondaki İlk Üçüzler."

"Laura Rodclaf."

"İlk."

"Olivia Rodclaf."

"Beş dakika."

"Freya Rodclaf."

"On iki dakika."

Üçüzler oturdukları sandalyede kendilerine yöneltilen soruları sakince cevaplıyordu. Kadın dediklerini not alıp kafasını kaldırmadan konuştu.

"En büyük Laura. Ortanca Olivia ve en küçük Freya. Yanlışsam düzeltin."

"Hayır, doğru."

Üçüz olsalar bile aralarında dakika farkı vardı. Bu fazla sorun çıkarmıyordu, komisyona girene kadar.

"Güzel. O zaman, Freya, bize kendinden bahset."

"Freya Rodclaf. Yaşım onbeş. Anne ve babamın vefatından sonra komisyona girdim."

"Hangi mevkiide bulunmak istiyorsun?"

Komisyon personel seçimine hep yaşı daha küçük olanlardan başlardı. Onları komisyona göre yetiştirip eğitimli bireyler yapmak isterlerdi, onlara bir hamur gibi şekil vermek isterlerdi.

"Ben, sahada bulunmak isterim."

Bu cevap yüzünden, daha hiç bir işlem yapılmadan onaylanan bu cevap yüzünden kardeşlerinden ilk ayrılan o olmuştu.

Kadın ona kafa sallayıp Olivia'ya baktı.

"Sen. Hangi mevkiide bulunmak istiyorsun?"

"Sonsuzluk Paneli."

Kadın kaşlarını kaldırıp Olivia'ya tebrik eder gibi baktı. Kardeşler arasında en zeki kişinin bu kız olduğunu düşünüyordu.

Onu da aynı şekilde onayladı ve Laura'ya baktı.

"Sen. Hangi mevkiide bulunmak istiyorsun?"

Laura Olivia'ya baktı. Kadının kardeşinin cevabından sonra ona olan bakışını tabi ki de fark etmişti. Ayrıca Freya'ya olan bakışını da görmüştü.

"Müdür mevkii."

"Güzel. Müdür mevkiine gelebilmek için yardımcı pozisyonunda beş yıl çalışmak zorunlu, ayrıca yönetim kuruluna katılmak için de müdür konumunda on yıl çalışmak gerek. Yönetim kurulu başkanlığı için yönetim kurulunda beş yıl bulunmalısın."

"Kabul ediyorum."

Laura kardeşler arasında hep yöneten taraf olmayı sevmişti. Olivia kimseye karışmaz, planını gizlice hallederdi. Freya ise sahaya alındıktan sonra Handler ismini almıştı ve komisyondaki ilk üçüzler, birbirlerinden farklı mevkiilerde çalışmaya başlamıştı.

1 Kasım 1989

Laura elinde kundağa sarılmış bebek ile beklediği kapının önünde zile bastı.