the power in me, five hargreeves.

49 | Dede Paradoksu |

Umbrella Academy

YAZAR'IN ANLATIMI

Paradoks protokolleri: Zaman anormalliklerine yönelik kapsamlı komisyon klavuzu, 68. Bölüm: Dede paradoksu.

1953'te New Jersey'deyiz. Elmer Tatelman dedesinden nefret ediyor. Elmer'a göre her şey dedesinin suçu. Annesinin ızdırabı, babasının ölümü, kendi acıklı hayatı.

Bu, üzücü bir çorba hikayesi olarak kalabilirdi, ama bir istisnası vardı. Elmer bir icat yapmak üzereydi,

Zamanda yolculuk.

Elmer, gelecekte mutlu olmasının tek yolunun zamanda geriye gidip dedesni öldürmek olduğuna karar verdi.

Elmer görevini tamamlamıştı, ama hayati bir hata yapmıştı. Zamanda çok geriye gitmişti. Dedesini 1905'te öldürdüğü için annesi var olup 1925'te babasıyla hiç tanışamadı. Böylece Elmer hiç doğmamış oldu. Elmer dedesini öldürünce annesi dünyaya gelmedi. Ama annesi hiç doğmadıysa artık Elmer da var olamaz. Elmer artık var olamazsa dedesini nasıl öldürmüş olabilir? Tam
bir kısır döngü. Elmer bir paradoks yarattı, dede paradoksu.

Komisyon'un paradoks protokolleri el kitabındaki en tehlikeli problem.

Bu hikaye gerçek değil. Ama eğer gerçek olsaydı Elmer zamanı, uzayı ve tüm canlıları tehlikeye atmış olurdu.

Regina Freya Hargreeves

"Biri annelerimizi öldürmüş, yani hiç var olmamamız gerek."

"Ama varız. Evren de bunu kaldıramıyor. Bu bir sorun."

"Hem de büyük bir sorun."

Oturduğum sandalyede yorgunca onları dinlerken konuşmak bile istemiyordum. Yanımdaki Lucas şüpheli bakışlarını benden çekti ve Five'a baktı.

"Bir paradoksa yol açtık, bu ne demek?"

"Şimdiye kadar her şey teorikti ama bir şeyler kaybolmaya başladı."

"Neler mesela?"

"Şu an mı? Istakozlar,"

Klaus uzandığı yerden elindeki kitap ile doğruldu, "Bir ton da inek."

"İçimden bir ses, bu daha başlangıç diyor."

"Ses mi? Sen emekli olmamış mıydın?"

Kaşlarımı kaldırıp Allison'a baktım. Burada kurtulmak için bir şeyler anlatacaktı ve o emekli meselesine mi takılmıştı?

"Tek hedefim bu."

"Five'ın bu hayattaki tek işinin kıyametlere engel olmak olduğunu sanmıyorum."

Allison beni dinlemezken Five'a yaklaştı. Yerimde doğruldum.

"Kıyamet hevesin yüzünden bizi cehenneme sürükleyip sonuçlarına katlanmamızı bekleme! Patron değilsin."

"Patron değil, ama buradaki en tecrübeli kişi."

Five bana baktı ve onaylar şekilde kafasını salladı.

"Evet, ben elçiyim ve korkunç şeylerin yaklaştığını söylüyorum."

"O zaman gidip Serçeler'e saldıralım, çantayı alıp eve gidelim."