the power in me, five hargreeves.

3 | Kuralsız |

Umbrella Academy

Regina Freya Hargreeves

"Hadi ama... Daha ne kadar böyle boş boş oturacağız?"

Benim sonunda isyan etmemle Five okuduğu kitaptan başını kaldırıp bana tek kaşını kaldırmış, ama sonra kitabına geri dönmüş,

Allison ve Luther bakışmalarını bölmeye tenezzül bile etmemişlerdi. Bazen onları shiplemekle iyi mi yaptım diye düşünüyordum.

Klaus kulağındaki kulaklığı yüzünden beni duymamıştı. Acaba ne dinliyordu diye düşünmeden edemedim.

Vanya'nın gıcırtılı keman sesi yukarıdan duyulurken gülümsedim. En azından gelişme vardı.

Ben zaten ortalıkta yoktu. Harbi neredeydi bu çocuk?

Diego ise elindeki bıçağını keskinleştiriyordu. Şu an ne kadar psikopatça göründüğünün farkında değildi galiba.

Aniden kafasına kaldırdı. Ben de zaten ona bakıyor olduğumdan gözlerimiz kesişmişti. Utançla kafamı aşağı çevirdim.

Resmen çocuğu dikizlerken yakalanmıştım!

"Bence de birşeyler yapalım."

"Köşedeki kafeye gidelim mi?"

"Olmaz. Dışarı çıkmak yasak."

"O zaman köşedeki parka gidelim."

"Olmaz. Orası da yasak."

"O zaman sinema?"

"Olmaz. Orası da yasak."

Five takılmış gibi aynı şeyi söylerken aslında kimsenin beni dinlemediğini fark ettim.

"Ben lezbiyenim!"

"Olmaz. Orası da ya- Dur ne?"

Five bana şaşkınlıkla bakarken sonunda dikkatini çekebildiğim için sevindim.

"Şaka şaka. Dikkatinizi çekmek için. Ama ben gerçekten çok sıkıldım. Hadi birşeyler yapalım!"

Five bana onaylamaz bir bakış atıp kitabına döndü. Ben de sıkkınlıkla Klaus'un yanına gittim. Beni bir tek o anlardı.

"Klaus? Sen benimle birşeyler yapar mısın?"

Klaus beni görünce kulaklığı çıkardı. Alayla gülümsedim. Harika! Dediğimi duymamıştı bile!

"Ne? Ne dedin Regina? Duyamadım?"

"Yok bir şey."

Koltuktan kalkıp merdivenlere yöneldim. En iyisi Ben'in yanına gitmek. En azından beni dinlerdi.

Ben ve Diego'nun kaldığı odaya gelip içeri göz gezdirdim.

Ben yatağına sırtüstü uzanmış öylece tavana bakıyordu. Bir şey düşündüğü belliydi. Ama ne düşünüyordu?