54 | Sayılar |

264 26 13
                                    

Umbrella Academy

Regina Freya Hargreeves

"Tamam, artık daha iyi olduğuna göre... O kağıdı parçalayarak neyi mahvettiğinin farkında mısın?"

Bar taburelerinde otururken Five biraz sakinleşmemi beklemiş ve işte, sonunda patlamıştı.

"Beni çok sinir ettin, ne yapacaktım?"

"Kağıdı yırtmaktan başka her şey."

Kafasını iki yana salladı ve Klaus'un ona uzattığı içkiyi içti.

"Neyse ki zekiyim. Ya da öngürüşlü mü demeliydim?"

"Ne saçmalıyorsun?"

Ceketimin iç cebinde sakladığım ikinci kağıdı çıkarıp masaya koydum. "Geldiğimizde siz görmeden yedeğini yazmıştım."

Five derin nefes alıp verirken Klaus yanımıza yaklaşıp kağıda baktı.

"Bu sayılar ne? Şifre gibi ama."

"Neden sayılar ile şifreleme yapmışım ki? Direkt yazsam olmuyor galiba."

"Tamam, açılın. Sayılara bakmam gerek."

Biraz geri çekildim ve Five'ın sayılara bakmasını sağladım. Kağıdı kendine çekti ve kaşlarını çattı.

"23-59-61-19-41-39-19. Bunlardan ne çıkarmamız gerekiyor... Alfabedeki harfler değil. Örüntüye de benzemiyor."

Kollarımı birleştirdim ve güldüm. "Senin matematiğin iyi değil mi? Çöz işte bir şekilde."

"Hergün böyle şifreler çözmüyorum. Matematikte bir sürü şifreleme şekli var. Hepsini denemek için zamanım yok."

"O zaman, en kolayını dene. Yaşlı ben'in fazla zeki olduğunu sanmıyorum. Kolay bir şeyler seçmiş olmalı."

"Anlamıyorum... Bunu benimle beraber yapmış olmalısın, ama yaşlı Five ölmeden önce bundan hiç bahsetmedi."

Yaşlı Five'ın dediklerini tekrar kafamda toparladım ve kayda değer bir şey bulamayınca ofladım.

"Ne yapacağız? Acaba, baba'ya mı götürsek? O mutlaka biliyordur."

"Kendim çözmeyi tercih ederim."

"Hadi ama Five, ona fazla haksızlık ediyorsun. O artık eski zalim, taş kalpli adam değil. Şu an sevgi dolu bir ihtiyar."

"Belki de Klaus haklıdır. Yani, demekten zarar gelir mi?"

Kafasını iki yana salladı ve kağıdı cebine koydu. "Tamam, farklı öncelikler. Kıyameti durdurmaya yarar bir şey olsaydı Five açıklama yapardı."

Omzumu silktim ve küçük bardaktaki içkiyi içtim. "Ah, Klaus biliyor musun, ölmüş beni gördüm. Ve yaşlı Five'ı."

"Ne acayip. Aynı şey bana da oldu ama ben ölmedim."

"Öyle. Ölümsüz aşkım olarak kalacaksın."

"Garip olan ise, bana dünyayı kurtarmamam gerektiğini söyledi ve öldü. Ne demek istediğini anladın mı?"

the power in me, five hargreeves.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin