REGİNA FREYA HARGREEVES
"Ertesi gün hukuk büromu kapattım, o sığ hayata bir son verdim."
Kulağıma gelen konuşma sesleri ile kafamı yasladığım duvardan ayırdım ve gözlerimi kırpıştırıp nerede olduğuma baktım. Beni karşılayan dört duvar ve demir parmaklıklar olunca aklıma dün gece olanlar geldi.
Bir çocuğun kanını akıtmıştım.
Hangi ara bu kadar canavarlaştığımı hatırlamamıştım ama bunu o gün yaşadıklarıma vererek üstümden yükü atamazdım. O hamleyi yaparken gayet de aklım başımdaydı ve çocuk sadece her sokak serserisinin yapacağı gibi sokakta tek başına gördüğü bir kıza sataşıyordu.
"Kusura bakma ama her sokak serserisi de kızlara sataşmıyor."
Yanımdan gelen sesle irkilerek oraya döndüm ve diğer hücrede benim yaşlarımda siyahi bir kız ile yüz yüze geldim.
"Ben onu dışımdan mı söyledim?"
"Yani, belki. Bu arada ben Mary."
Parmaklığın arasından elini uzatınca gülümsedim ve elini tuttum.
"Regina. Memnun oldum. Neden buradasın? Benim nedenimi duymuşsundur herhalde."
"Evet, adına üzüldüm. Ama benim burda bir suç ile kaldığımı düşünmüyorum."
Kaşlarımı çatıp hücresindeki kişilere baktım. Arkası dönük bir adam biriyle konuşuyordu ve tanıdık gelmişti, ama onu boşverip Mary'e döndüm.
"Neden hücreler ayrı?"
"Siyahilere fazla hak tanınmıyor. Baksana, hapiste bile ayrıcalıklıyız."
"İyi de bu çok saçma. Benim de burda yaşayan bir kardeşim var ve o da siyahi. Yani, ne zamandır size böyle davranıyorlar?"
Her şey şimdi yerine oturuyordu. Allison'un o adamı dükkandan kovması, dükkandaki insanların hepsinin siyahi olması, ve Allison'un beni evine götürememe sebebi.
Ayakta ki adam arkasını döndü ve yüzünü gördüğümde gözlerim kocaman açıldı. Bu, Allison'un kocası değil miydi?
Ben ona seslenecekken o da bir anda bana döndü ve kaşlarını çatıp bana baktı, sonra yanımdaki Mary'e baktı ve yanıma geldi.
"Hey, senin burda ne işin var? Allison sana otele gitmeni söylemişti."
Ona cevap verecektim ki Mary'nin bize olan anlamsız bakışlarını gördüm.
"Kendisi eniştem olur da."
Sonra oturduğum yerden kalkıp onun karşısına geçip oturdum.
"Asıl sen neden burdasın? Allison nerede?"
"Önce sen söyle. Ne yaptın da buraya girdin?"
"Yani... Belki yanlışlıkla birinin kafasını kırmış olabilirim."
"Yok artık..."
"Bana öyle bakma! Bilerek yapmadım, bana saldırcaklardı, ben de kendimi korudum. Nefsi Müdaafaa idi." Nefsi Müdafaa saldırı anına oluyordu ama olsun.
Kaşlarını kaldırdı ve hücreye baktı.
"Ne tesadüf, ben de öyle."
"Sana ne oldu?"
"Ben, akşam polis evi bastı. Seni dükkana girerken o adam görmüş ve seni rehin tuttuğumuzu düşünüp saldırı ile birlikte bizi şikayet etmiş. Polis evde seni bulamadı ama yine de beni aldı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the power in me, five hargreeves.
Fanfic- Sekiz Numara olmak o kadar kolay değildi. Özellikle kontrol edemediği güçler, sırlar ve duygular varken. - #Diegohargreeves |🥇| 31.07.2022 #Vanyahargreeves |🥇| 24.07.2022 #Freya |🥇| 21.08.2022 #Regina |🥇| 21.08.2022 #Lutherhargreeves |🥈| 24.0...