the power in me, five hargreeves.

48 | Düello |

Sparrow Academy

Regina Freya Hargreeves

İlk işim salona gitmek oldu ve girdiğimde yalnız olmadıklarını gördüm. Daha doğrusu, Regina yalnız değildi. Diğer Serçeler de buradaydı.

"Gidiyoruz."

Elindeki lolipop'u çıkardı ve gülümsedi. "Sonunda. Ben de ne zaman biri beni hatırlayacak diyordum."

"Regina, işlerim vardı, gitmeliyiz. Yanıma gel."

"Acelen ne? Kal." Kulağımın dibinde konuşan Edward ile yumruğumu sıkıp suratına geçirdim. Geriye sendelerken arkadan ıslık sesini duydum.

"Ovv, Sekiz Numara, biraz sert oldu."

Çakma Sekiz Numaraya baktım ve yapmacıktan gülümsedim. "İstersen sana da yapayım."

Onu boşverip Regina'ya baktım. "Ne zamandır buradasın? Ve nasıl geldin?"

"Markette babam dayak yiyince ben de Jayme ve Alphonso ile geldim."

"Her gördüğüne bu kadar çabuk güveniyor musun?"

"Hayır. Sadece güçlerini merak ettim."

"Tamam, ben sana güç gösterisi yaparım, ama gitmeliyiz."

"Gitmek istersek bizi bırakacaklar mı?"

"İstemeseler bile yapmak zorundalar. Sinirlenmek istemiyorum. Olay olmadan çıkıp gideceğiz. Yanıma gel."

O yanıma geldiğinde diğerlerine arkamı döndüm. Edward'ın hâlâ arkamda olduğunu görünce durdum.

"Bu kadar çabuk mu? Daha eski günleri yâd etmedik."

"Belki zihnim ile oynamasaydın bunu yapardım. Önümden çekil."

"Son bir şey istiyorum."

Gözlerimi kıstım. Her şeyi isteyebilirdi, ama son kez'di.

"Ne?"

"Düello. Kaybedersen gece burada kalırsın. Kazanırsan seninle bir daha ne konuşurum, ne de görüşürüm."

Kaşlarımı çattım. Beni yenemeyeceğini biliyordu, değil mi?

"Düello'nun tarafları kim?"

Diğer Serçeler işin içinde olabilirdi, bunu ondan beklerdim.

"Sen ve ben."

Onu yenmem uzun sürmezdi. Sadece bir gücü vardı ve o da ancak benden kaçmasına yardım ederdi.

"Kabul."

"Güzel. Dışarıya çıkalım?"

Hava kararmıştı, hile yapabilirdi ama yapmayacak gibi hissediyordum.

"On beş dakika. Daha fazla değil."

"Tamam."

Önden gidince Regina'ya döndüm. ''Yanımdan ayrılma. Bu işi bitirip gideceğiz."

O bana kafa sallarken Sekiz Numara önüme geçip koridora elini uzattı.

"Önden buyurun, sevgili Sekiz Numara."

Gösterdiği yerden giderken kazanacağımı biliyordum. Kazanmak zorundaydım.

...

Derin nefes alıp verdim ve kendi kendime mırıldandım. "Tamam, kazanıp geleceksin. Sana karşı şansı yok."

Edward'ın karşısına geçtim ve dövüş pozisyonunu aldım. "Kurallar neler?"