Sokakta uyuşturucu bağımlısı olan Choi San, önemsiz işe yaramaz biri olduğunu düşünüyordu. Ta ki ona her şeyden yakın olan insanı tanıyana kadar. Onun hikayesi, kendi hayatına girmesiyle başlıyordu, ve bunun geri dönüşü yoktu
{081021}
-Uyuşturucu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
San gözlerini açtığında karşısında Adonis'i gördüğünde burnundan solumaya başladı. Vücudu kendi kontrolü dışında haraket ediyordu. San bunu durdurmaya niyetli değildi.
Serumları kolundan çekip çıkardığı anda yataktan kalktı ve Adonis'in üstüne atladı. Bunlar olurken siz deyin 5 ben deyim 3 saniye geçmişti.
Wooyoung kendisini boynu sıkılırken yerde bulduğunda hiçbir şey yapamamıştı. San, deli gücü derler ya, aynı öyle. Yüzünde insanlığa ait tek bir belirti yoktu. Korkunçtu. Zavallı adamın üstüne oturmuş, sıktıkça sıkıyordu boğazını.
Wooyoung kesilen soluğu ile çırpınırken ellerini boğazındaki ellere dolamıştı. Düşen eşyaların sesine Seonghwa ve Mingi odaya daldıklarında bu görüntüyü görmüşlerdi.
Seonghwa bu gibi durumlarda ne yapması gerektiğini biliyordu. Kenarda duran hazır iğnelerden birini aldı ve San'ın ensesine sapladı.
Bir kaç saniye daha San Wooyoung'un üstünde kalmıştı. Belki bir saniye daha kalsa Wooyoung ölecekti. Mingi bunu görünce şaşırmıştı. Onun bu gibi durumlar için herhangi bir çözümü yok muydu? Neden karşılık verememişti/vermemişti.
San kanına karışan serum yüzünden yere yığılmıştı. Wooyoung sonunda özgürlükle derin bir nefes aldığında Seoghwa hızla Mingi'ye Adonis'i odadan çıkarmasını söyledi. _________
Wooyoung'un boynu harap olmuştu. Mosmordu, öyle ki San ses tellerine kadar zarar vermişti.
Odada olan üçlünün arasında büyük bir sessizlik vardı. Birbirlerine bakıyorlardı. Wooyoung kısılmış, çatallı ve canını hatrı sayılır ölçüde acıtan sesiyle konuşmaya çalıştı "Haydi ama. Üzülmeyin, Bu ilk- öhm yaralandığım vaka değil"
"En büyüğü buydu ama. Hala neden onu durdurmadığını anlamıyorum. Onu durdurabilirdin" Wooyoung kafasını iki yana salladı.
Seonghwa, Wooyoung'un boynunu güzel bir şekilde sardı. "Bir süre istirahat et. Ben San ile ilgilenirim. Sana olan öfkesi geçmeden yanına gitmemelisin" Wooyoung kafa salladığında Seonghwa Mingi ile birlikte odadan çıktı.
"Bahsettiğim buydu. Bak. Size de zarar veriyor. Her geçen gün daha da batıyor işler. Benim yüzünden mi acaba?" Seonghwa kafasını iki yana salladı.
"Üzme kendini düzelecek Mingi. Düzelecek" Mingi konuşmak için ağzını açtı fakat işi başından aşkındı sarışın olanın.
__________
"San, girebilir miyim?" Hwa aralık kapıdan yatakta doğrulmuş gence baktı. Genç hafifçe başını sallamıştı.
"Yemeğini güzelce ye. Bir kaç gün burada istirahat etmene karar verdik. Mingi'de burada. İstediğin zaman bana seslenmen yeterli. Onu bulurum. Fısıldaman yeterli" Tepsiyi San'ın yatağına bırakıp kapıya ilerledi.
"Adını bilmiyorum. Bir de bu serum gibi şey kolumda kalmaya devam edecek mi?" Seonghwa son anda arkasına döndü "Adım Seonghwa. Onu yakında gelip çıkartacağım" San kafasını salladığında odadan ayrıldı.
____________
Mingi'nin kalbi ağzında atıyordu. Yeosang'a bunu söylemezse ayrı dertti söylese ayrı. "Oh! Merhaba Yeosang. Nasılsın?... güzel güzel. Aslına bakılırsa seninle bir şey hakkında konuşmam gerek... şimdi şöyle, hemen endişelenme..." bu sözlerden sonra Mingi başladı bir bir anlatmaya.
"Tanrı aşkına! Oraya geliyorum ve bana kalmamı söylersen seni pataklarım Mingi. Şimdi, yarın sabah saat 6... hayır 7.30 da havalimanında ol" Mingi kaşlarını çattı. Gelmek istemekte öylesine haklıydı ki, onu engelleyemezdi.
"Pekala" Mingi tam kapatacakken ahizenin ardından bir ses geldi "Adonis nasıl?"
"Daha iyiye gidiyor ama çok hasar almış. Biraz daha geç kalsaydık ölüyormuş. Tanrım... çok korkunç. Kağıt gibi bir adam nasıl bu kadar güç uygulayabiliyor ki?" Yeosang öbür taraftan sinirli sinirli homurdandı.
"Boşuna sinirlenme sen burada olsaydın da aynısı olacaktı. Üzülme herşey düzelecek" Yeosang minik bir onaylama sesi kapatıp kısık sesle veda ettikten sonra cevabı beklemeden telefonu kapattı.
Mingi derin bir nefes verip çıktığı arka bahçeden geri girdi.
______________
San tekrar pozitif çıkmış.
Baya moralim bozuldu buna
Hep oğlumu buluyor
Umarım ayakta atlatır
Zaten semptom yokmuş ama yine de insan endişeleniyor. Bide endişelenmeyin yazmış böyle diyince daha çok endişeleniuorum.
Ama en azından iki doz aşısı varmış.
Minik bebeğim 😖 "Im the world's biggest and strongest mountain. Have you ever seen a mountain fall? İt never falls" -Choi San
Woosan ile kalın...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.