Kimim ben?

92 12 65
                                        

(Aşığım)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Aşığım)

      "İnanamıyorum San. Cidden. Yani amacın neydi ki? Neden?" Mingi önünde sinirden volta atarken San suçlu suçlu sadece yere bakıyordu oturduğu koltukta.

     Yeosang ise annesiyle kardeşinin kavgasına şahit olan büyük çocuk gibi San'a hem güven veriyordu hem de bu havadan hiç hoşnut olmadığı için yüzü sirke satıyordu.

      "Üzgünüm" Mingi volta atmayı kesti "Bu kadar basit değil San. Belki neyin içinde olduğumuzu anlamamışsındır. Etrafına bir bak. Oyunda değiliz, ya da eski sikik hayatını yaşamıyorsun artık. Uyuşturucu alıp sokaklarda yatamazsın. Orada değiliz" San sinirle ayağa kalktı.

       "Sikeyim evet anlamıyorum. Yaşadıklarım çok mu kolay sanıyorsun? Amına koyayım neden anlamıyorsunuz? Hiçbiriniz. Ben sadece sokakta yatıp kalkan, evsiz, bağımlı bir it olduğumu düşünürken birden birileri çıkıp geliyor. Seni önemsiyor, seni koruyor, senin için her şeyi yapabilir. Sonra öğreniyorsun ki aslında şimdiye kadar seni tanıyormuş. Farkında olmadan aldığın her kararın, belki de önüne çıkan bütün kararların altında bir eli var. Fakat onu tanımıyorsun. Sonra bir cadı çıkıp geliyor. Sana büyü yapılıyor. Beni korumak için önlemler alınıyor. Büyüyü yapanlar benim peşimde. BEN KİMİM SİKEYİM. BEN KİM OLDUĞUMU BİLMİYORUM. TANIMIYORUM KENDİMİ. Sen, Yeosang beni daha iyi tanıyorsunuz? Artık adımın San olduğundan şüpheliyim. Kafayı yemek üzereyim. Anlıyor musun? Değil kolay değil. Ben... ben artık nefes alamıyorum" San sonlara doğru gözünde yaşlarla yere çöktü. Mingi ve Yeosang'da ağlıyordu.

       Yeosang hemen arkasından sarıldı önüne düşen saçlarını geriye aldı. "Her şey, yoluna girecek" San yaşlı gözlerle Yeosang'a baktı. "Yoluna girmesini istemiyorum ki, tek bir istediğim var o da kim olduğumu öğrenmek" Yeosang gözlerini kapatıp sarıldı San'a.

__________

      "Özlemişim siyah saçlarımı" San saçını kuruttuktan sonra aynaya baktı. "Yakıştı"

        "Yüzün pek bir asık San-ie. Ne oldu?" San gözünün dalıp gittiği yerden ayrıldı "Ha? Bilmiyorum. Sadece, Wooyoung'u özledim sanırım" Mingi yüzüne yamuk bir gülümseme yerleştirdi cevabı duyunca.

      "Daha iki gün oldu be" San üzgünce kafa salladı. Kendine itiraf edemese de, babaannesi gittikten beri ilk defa bu kadar yarım ve yalnız hissediyordu San. Boşluk hissi vardı. "Eeh, böyle hisseden bir sen değilsin sanırım" San bunu diyince Mingi'ye bakmıştı. Mingi ise kaşları ile koltukta oturup dalmış olan Yeosang'ı işaret etti.

      "Seninle ilgili olmayan bir konuda onu ilk defa bu kadar ilgili görüyorum. Sanırım aşıyor. Ve bunu görmek beni çok mutlu ediyor" Mingi gülümseyince San gülümsemişti. Uzun olan mutfak tezgahında soğanları doğruyordu.

      "Mingi, biliyor musun... bu biraz garip. Fakat, annem gibi hissettiriyorsun. Yani, yanındayken o sıcaklığı ve şefkati hissedebiliyorum. Sana çok şey borçluyuz, hepimiz" Mingi birden durdu. San yüzüne dikkatli baktığında ağladını gördü "Soğan... ağlatıyor" Mingi burnunu çekerek gözlerini silmeye banyoya ilerlediğinde San arkasından gülümseyerek bakmıştı.

        Mingi'nin Yunho yüzünden hala canının fiziksel olarak yandığını biliyordu. Bunu görmek için ekstra bir çaba göstermek gerekmiyordu. Her sabah kalktığında ve her gece yatmadan önce gökyüzüne uzun uzun bakıp gökyüzüne seni seviyorum demesinin başka bir anlamı olamazdı. San, Yunho'yu bu kadar güzel sevildiği için kıskanmıştı...
________

       "San! San! Kalk" San aniden uyandığında Yeosang omzunu sarsıyordu. Tam kendine gelememişken gördüğü ilk şey apar topar hazırlanan Mingi ve endişeli gözüken bir Yeosang'dı.

       Saat tahminine göre sabaha doğru 4 sularıydı. "Neler oluyor?" Yatakta doğrulunca uyandığını gören Yeosang hızla Mingi'nin yanına gitti ve o da ayakkabılarını giymeye basladı.

      "Gitmemiz gerek"

      "Nereye?"

       "Kulübeye" Mingi söylediğinde San hala neler olduğunu anlamamıştı. Sadece ayılmaya çalışıyordu. "Tekrar etmeme gerek var mı? Kapı. Kilitli, kimseye açmıyorsun, telefon yok, uyuşturucu yok. Sadece kolye var tamam mı?" San kafa salladığında aceleyle kapıyı açıp çıktılar. İkisi de karanlık merdivenlerin içinde kaybolurken San kendine gelememişti.

      San o uykuyla geri gidip yatağına yatmıştı ve uyuyakalmıştı. Tekrar uyandığında ise saat öğlen 1'di. Bu sefer tamamiyle kendine gelince yaşadıklarının rüya olup olmadığını tam kestirememişti. Fakat bu aceleci gidişlerinin zihninde daha fazla soruya yol açtığı aşikardı.

      Kalkıp banyoya ilerledi yüzünü yıkamak için. Hala başı dönüyordu. Banyoya girdiğinde musluğu yavaşça açtı ve yüzünü yıkamak için eğildi. Başını geri kaldırdığında aynada bir silüet görmesiyle başına yediği darbe ile gözlerinin kararması ve banyoya yığılması bir olmuştu...

 Başını geri kaldırdığında aynada bir silüet görmesiyle başına yediği darbe ile gözlerinin kararması ve banyoya yığılması bir olmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

_________yeni uyanmış San>>>

Aha
Noluyor noluyor
Amanın
ADŞGNSŞHNDŞG
Kim olaki
kötü kahramanları lütfen aşağılamayınız
Hikayede bulunan kötü karakterlerin hiçbirisi bu işlem için elini kirletmez, yapmazlar yaptırırlar
Onların gücünü anlayın diye diyorum

ÖNEMLİ👇👇❗️‼️

Bundan sonraki bölüm bölüm olmayacak
2 k olana kadar bekleyeceğim ve olunca özel bölüm gelecek 

Konu; Karakterlere sorular

Adonis'e sorular için>>

San'a sorular>>

Mingi'ye sorular>>

Yeosang'a sorular>>

Seonghwa'ya sorular>>

Başka kime sormak istiyorsanız ona sorular>>

Evet hepsine en az iki soru gelene kadar paylaşmicam yani erkenden 2 k olsa bile ama eğer çok soru olursa 2 k olmadan yayınlarım bölümü

Çok konuştum

Woosan ile kalın...
Öptüm

Woosan/AdonisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin