Sokakta uyuşturucu bağımlısı olan Choi San, önemsiz işe yaramaz biri olduğunu düşünüyordu. Ta ki ona her şeyden yakın olan insanı tanıyana kadar. Onun hikayesi, kendi hayatına girmesiyle başlıyordu, ve bunun geri dönüşü yoktu
{081021}
-Uyuşturucu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"San, hadi bebeğim gidelim. Hava kararacak" Yere çökmüş adamın yanına çöküp omuzlarından tuttu. Fakat beklediğinin aksine San elinin tersi ile elini itmişti.
Şaşkınca kendine sinirle bakan adama baktı "Gitmeyeceğim Wooyoung. Şimdi siktir olabilirsin" Ağzını açıp aldığı öfkeye savunma yapacakken Seonghwa tarafından durdurulmuştu cadı.
"Adonis onu biraz yalnız bıraksak iyi olabilir" Adonis arkadaşına kafa sallayıp yerden kalktığı anda duyduğu şeyle adımları çivilenmişti sanki;
"Bırak tabii. Sen insanların sana en ihtiyacı olduğu zamanda korkaklığın yüzünden bırakmayı seversin Adonis"
Cadı arkasını dönüp tam karşısında duran adama baktı. Diyecek bir şeyi yoktu. Haklıydı. Changbin, Babası, ve şimdi de Mingi..
Dolu gözlerine baktı San'ın. Canını en çok yakan suçluluk muydu yoksa deli gibi aşık olduğu bu adamın ona böylesine nefretle bakan gözleri miydi?
"Özür dilerim" ağzından sadece bu iki kelime dökülmüştü. Ama bu hiçbir şeyi değiştirmedi.
"Şaka yapıyor olmalısın" hızlı ve sert adımlarla cadıya yaklaşıp yakalarını kavrayıp sarstı "LÜTFEN BANA BUNUN BIR ŞAKA OLDUĞUNU SÖYLE. TANRIM DELIRECEĞİM" San bağırdıkça dökülüyordu gözyaşları. Adam yakasını bırakıp ellerini kendi saçlarına geçirdi, histerik bir kahkaha attı.
"BU ADAM. AMINA KOYAYIM BU ADAM BURADA BULUNAN HERKESTEN DAHA COK HAK EDIYORDU YAŞAMAYI. YALVARDI ULAN YALVARDI HEPİMİZE ELİNDEN TUTMAMIZ İÇİN. GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDE YOK OLDU HICBIR SEY YAPAMADIK. LAN BU ADAM BİZE KENDİNDEN VAZGEÇİP YARDIM ETTİ. KAFAYI YİYECEĞİM"
San gözyaşları içinde nefes nefese kendini mezarın üstüne bıraktı. Hıçkırıkları öyle acı doluydu ki Seonghwa daha fazla dayanamayıp orayı terk etti.
San acı içinde toprağı avuçladı. Ağzını açıyordu konuşmak için de, hıçkırıkları izin vermiyordu. "Özür dilerim Mingi. Sen yaptın ben yapamadım. Özür dilerim" konuşurken kafasını koyduğu toprağı okşaması onu izleyen ikiliyi öldürüyordu resmen.
"Keşke sen çıksan ben girsem oraya. Sen hiç hak etmedin ki. Mutlu olman gerekiyordu Mingi. Sen benim hayatimi kurtardın. Hani hayatını kurtardığımız insanlardan ölene kadar sorumlu olurduk. Şimdi kim bakacak bana? Yunho affetti mi seni hm? Mutlu musun? Sevgilinle kavuştun degil mi koca adam. İkiniz mutlu musunuz gökyüzünde?" Kalkıp inen göğsü yavaş yavaş yavaşladığında gözleri kapandı. İç çeke çeke uyuyakaldı.
Yeosang onu almak için ona doğru yürüyen cadıyı tek eliyle durdurdu. "Bence çok iyi bir karar değil Adonis. Sen git ben alırım" Adonis kafa sallayıp kulübeye döndü yavaş adımlarla. Bu beklenmedik olay herkesi bitkin düşürmüş, aralarını bozmuştu.
Yeosang genç adama ilerleyip kucağına aldı. Yavaşça kulübeye ilerledi. Kapıda Seonghwa onu karşılayıp kucağından aldığında kapıda kaldı. "Siz devam edin ben geliyorum" Adonis kafayı sallayıp kapıyı kapattı mezarlığa ilerleyen adama.
Yeosang ağlamıyordu. Ağlayamıyordu. San'ın aksine belki de bunun Mingi için en iyisi olduğunu düşünüyordu. Yerden destek alıp mezarın kenarına oturdu.
"Orada Yunho ile iyi olduğunu biliyorum. Sadece sen buradayken sana söyleyemediğim şeyleri söylemek ve belki de artık biraz dertleşmek için geldim...
Aslında nerden başlayacağımı bilmiyorum. Sadece her şey için teşekkür ederim. Ben.. sen olsan ailemin uğruna öldüğü şeyi koruyamazdım Mingi. Sen herkesten çok aileydin bana ve sanırım artık burada, bu dünyada tamamen yalnızım. Seni özlüyorum. Ama gitmeden önce ne kadar kötü olduğunu da gördüm. Bencillik edemezdim değil mi? Seni sevdiğimi çok sık söylemezdim, sanırım bu uzun yıllardır süren arkadaşlığımız boyunca 1-2 kere anca söylemişimdir..
Ama sen sevgiyi en çok hak eden insanlardandın Mingi.. Yunho öldüğünde daha çok yanında olmak isterdim. Senin suçlu olmadığını her anında söylemek isterdim sana. Hak ettiğin sevgiyi vermek isterdim. Ama yapamadım. Abim bana hiç güvenmezdi. Ama başarılı oldum değil mi? Senin orada mutlu olduğunu var sayıyorum. Ve San konusunda endişelenme ona iyi bakacağım. Korkak olmayacağım. Söz veriyorum.
Seni seviyorum eski dostum. Her zaman seveceğim. Her gün gökyüzüne bakacağım ikinizin mutlu olduğunu görmek için. Sen de beni arada ziyaret edebilir misin? O kulübe içinde sen yokken hiç sıcak değilmiş. Sen de burada üşüme olur mu?"
Düğümlenen boğazını temizledi, elinin tersiyle dolu gözlerini sildi. Yerden destek alıp kalktı. Pantolonundaki toprağı çırpıp kulübeye ilerledi..
__________
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu bölümü ağlayarak yazdım. Çünkü Mingi belki bu kitapta en sevdiğim karakter olabilirdi. Ama her zaman dedigim gibi yazar hikayenin gidisatina müdahale edemez.
Eğer teorileriniz varsa duymayı çok isterim
Yeosangı burdan sonra daha çok seveceğinizi düşünüyorum
Merak etmeyin san ve adonis sonunda ilerleyecek. Beni dovmeyin