-
Sabahın erken saatlerinde hepimiz turist modunda evden çıkmıştı. Atakan üzerine beyaz bir şort ve yaprak desenli bir gömlek giynişti. Kafasına takmış olduğu beyaz şapka oldukça şık durmasını sağlamıştı. Ayağına giymiş olduğu parmak arası yeşil terliği ile yaptığı kombini beğenmiştim. Yalnız giydiği şort benimkine nazaran daha uzundu. Benimki diz kapağımın oldukça üzerinde kalıyordu.
Dar ve kısa şeyler giymeyi seven bir yapım vardı ve bu gibi ortamlarda bunu belli edebilme imkanım olmasına seviniyordum. Üzerime giydiğim sarı gömleğin sadece üç dört düğmesini iliklemiştim. Plaja vardığımda gömeleğimin önünü elbette kapatmayacaktım.
Abim ise bize nazaran daha rahat giyinmişti. Üzerine giydiği şortu ve sporcu atletiyle o da şık duruyordu. Yalnız o daha sade ve sıradandı. Yengem ise ince askılı çiçekli bol bir elbise giymiş, taktığı yeşil şapkası ve giydiği kahverengi sandaletiyle kombinini tamamlamıştı.
Su hala uykulu olduğundan yengem giydirmemiş, pijamalarıyla kucağında tutuyordu. Abim sürücü koltuğuna geçtiğinde yengemde yanına geçti ve Su'yu bebek koltuğuna oturtup emniyet kemerini bağladı. Su uyumaya devam ederken bende mecburen orta kısma oturmak zorunda kalmıitım. Atakan'a baktığımda bir şeyler aradığını fark ettim.
''Ne arıyorsun iki saattir?''
''Kulaklığımı evde unuttum sanırım.''
İç çekip telefonuna döndüğünde müzik dinleyeceğini ancak kulaklığı olmadığı için dinleyemediğini anlamıştım. Kendi kulağımdaki kulaklıktan birini çıkarıp onun kulağına taktım. Başta saf saf baksa da sonra bir şey dememişti.
''Bir tane senin sevdiğin şarkıyı, bir tane de benim sevdiğin şarkıyı dinleriz. Nasıl olsa yol uzun. " dediğimde gülümseyip kafa sallamıştı. Boyu benden uzun olduğu için az da olsa benlini kırmalıydı.
O şekilde rahat edemeyeceğini bildiğimden omzuna yaslandım ve yola odaklandım. Ses etmeden müziği dinlemeye devam etti.
-
Güzel şeyler çok yakın sankii
-Ayaz