-
1 hafta sonra...
Atakan ile olan ilişkim düzenli bir hal almaya başlamıştı ama her ikimizde sevdiğimizi söylemiyorduk. Bu üzerimde büyük bir yük gibiydi.
Bir yandan bunun telefonda olmasını istemiyordum, bir yandan da içimde daha ne kadae tutacağımı düşünüyordum.
Uçağın iniş yapmasıyla birlikte tam anlamıyla Ankara'ya iniş yapmıştım. Yaz olduğu için soğuk değildi. Aksine oldukça sıcak bir havaya sahipti. Otobüsle yolculuk yapmayı sevsemde bu sıcakta zor olduğu kanısına varmıştım. Abim de sonunda anladın deyip biletimi kesmişti.
Eve dönmüş olmama sevindiğim denemezdi. Kaldığım evin durumunu bilmeyen yoktu. İçeni kaçanı, hırlısı hırsızı her cinsten insan ile muhattap oluyordum bu şehirde. Kirası uygun bir yer bulmayı aklıma yazmıştım. Başka türlü olmayacaktı çünkü.
Elimde tuttuğum valiz yüzünden yürümekte zorlanıyordum. Yengem o da lazım olur, bunu da al diyerek küçük bir çantayla gittiğim evden beni çeyizimle çıkarmıştı sanki.
Açlıktan öldüğümü hissediyordum. Daha havaalanından çıkmadan yorulmuştum. Yüküm fazlaydı ve kimseyi karşılaması için çağırmamıştım. Hoş onlarda böyle bir teklifte bulunmamıştı.
İç hatlardan çıkmak için ilerlediğim sırada birinin kolumdan tutmasıyla irkildim ve arkamı döndüm. Atakan tamda arkamda duruyordu. Her şey o kadar kısa bir anda oluyordu ki, anlayamıyordum. Kolumdan tuttu ve kendine çekip boynumdan sıkıca öptü. Çok özlediğimi fark etmiştim. Sıkı sıkı sarıldım. Elimde olan eşyalar umrumda bile değildi.
Karşımda duruyordu, sevdiğim adam yanımdaydı. Bundan daha güzel ne olabilirdi ki? Saçlarımı öptüğünde göğsüne sindim.
''Hayal görmüyorum değil mi ben?'' diye mırıldandım. Daha da sıkı sardı ve''Geldim güzelim, sözümde durdum. Bak buradayım.'' dedi. Üstelik gelişi bana büyük bir süpriz olmuştu.
''Geleceğini niye söylemedin?'' dedim çattığım kaşlarım ile. Ona bakmayı ihmal etmemiştim. Gülümseyip dudağımın kenarından öptü ve''Süpriz yapmak istedim.Kötü mü oldu?'' dedi. Sonra etrafımıza baktı.
Toplum içinde olduğumuzu yeni fark ediyor gibiydi.''Acıktın mı hm? Bir şeyler yiyelim, öyle geçeriz eve.'' dedi. Kafa salladım ve dudak büzdüm. Çok acıkmıştım.
Elimden tuttu ve boşta olan eliyle ağır olan valizimi aldı. Bende ona ayak uydurup diğerini aldım. Elimden tutması çok güzel hissettirmişti. Kalp atışlarımın hızlandığını ve o kelebeklerin varlığını yine belli ettiğini hissetmiştim. Çıkışa vardığımızda taksi çağırmasını beklemiştim ancak beklediğim gibi olmamıştı.
Önümüzde duran jipe ilerledi ve eşyaları alıp bagaja doğru gitti. Bu jip ucuz durmuyordu. Bakışlarımı bir araçta bir onda gezdirirken yanıma geldi ve ön kapıyı açtı.
''Bin bakalım bebeğim.'' dedi. Hipnoz olmuş gibi bindim ve onu izledim. O ise kemerimi bağladı. Bağlarken çenemden öpmeyi de ihmal etmemişti. Dokunuşlarına muhtaçtım ve bunu ondan ayrı kaldığım zaman diliminde çok iyi anlamıştım.
Direksiyona geçtiğinde aracı çalıştırdı ve sürmeye başladı.
''Evet, ne yemek istersin güzelim?'' diye sordu. Bense hiç düşünmeden
''Pizza.'' demiştim. Gülümsedi ve onayladı. Merakıma yenik düştüm ve
''Atakan, bu araç senin mi?'' dedim, güldü. Meraklı çocuklar gibiydim. Kafa sallayıp''Evet, benim.'' dedi. Anladığıma dair kafamı salladığımda gülümsedi ve''Aynı zamanda senin, benim olan ne varsa senin.'' dedi. Ona baktığımda gerçekten ciddi olduğunu gördüm.
''Neden benim olsun ki?'' dedim. Bu sırada havaalanına yakın olan mekana gelmiştik. Bir şey demeden indi ve yine kapımı açtı. Hemen ardındam kemerimi söktü ve elimden tuttu.
''Çünkü'' dedi ve gözlerimin içine baktı, kahveleri yoğun duygular içeriyordu.''Sana aşığım İzmirli.'' dedi. Nefesimin kesildiğini hissettim. Öylece durduğum anda dudaklarıma kapandı. Dolan gözlerim ile öpüşlerine hiç düşünmeden karşılık verdim. Ayrıldığımızda gülümsedim.
''Ben de sana aşığım dağ ayısı'' dedim. Güldü, güldük.
Artık tamamen kavuşmuştuk.
-
Çok alıştığım bir çiftti... Finali böylece yazmış oldum, özel bölüm gelir mi? Söz vermeyeyim ama özledikçe yazarım.
Sevgiyle kalın.
-Ayaz