-
Atakandan;
Demiroğlu malikenesinde yaşayan ve yıllar önce haklarımı elimden alan amcamın evinin önündeydim. Bu malikane dahil her şey benim hakkımdı.
Hırslı bir insan olduğumu kabul ediyordum. Ancak size de yıllarca bir hayat inşa ettiklerini deseler ve bu sizin için olsa sanırım sizde benim gibi hırsınıza karşı koyamazdınız.
Yıllardır içinde olduğum durumlara boyun eğiyor yetmiyormuş gibi ortalarda dolaşmıyordum. Sebebi basitti. İki tarafı birbirine düşürmek gibi bir isteğim yoktu. Çünkü buna iki tarafta hazır değildi.
Arkamda olan konvoya baktığımda benden emir bekliyorlardı. Kardeşlerime aklımda olan fikri anlattığımda delirdiğimi demiş, üstelik dalga geçiyor muyum diye de kontrol etmişlerdi. Barışçıl bir yol izlemeyecektim. Canımı defalarca kez yakan bu adama haddini bildirecektim.
Malikanenin kapıları sonuna kadar kapalıydı. Tam önünde durmuştum. Amcam eminim ki beni çok özlemiştir.
''Aç kapıyı, Atakan Demiroğlu geldi.'' dedim, sakin bir ses tonu ile konuşuyordum. Gözüm malikane üzerinde turlarken köşede duran İsmail'i gördüm. Yüzünde korku vardı. Baskına gelie gibi geldiğimi biliyordu. Hazırlığı olmaması da cabasıydı.
Kapıda duranların açmaya niyeti var gibi durmuyordu. Sabır çekip tekrar açın kapıyı dedim. Son uyarım olduğu ses tonumdan belliydi. Direnmelerinin anlamı yoktu. Amcam korkak denmesini yediremeyecek kadar aptal bir adamdı. Kapı aöıldığında aynı anda ortalama yüz kişi malikaneye girmiştik. Adamlarım amcamın korumalarını kıstırdığında yanımda iki erkek kardeşim ile içeri girdim. Hizmetli kadın korkuyor gibiydi. Haline acıdığımdan.
''İçeri geç ve asla çıkma.'' dedim. Kafa salladı ve hızlı adımlarla mutfak olduğunı bildiğim yere ilerledi.Ardından üst kata ilerlediğimde amcam, yengem ve İsmail ayakta duruyorlardı.
Amcam emin tutmaya çalıştığı sesi ile konuşmaya başladığında elimi kaldırdım ve üçünü süzdüm.
''Bugün buraya, sadece kardeşimin evlenmeyeceğini demek için gelmedim Kemal efendi.'' dedim. Amcam hadsiz olduğumdan bahsedip yaşına başına bakmaksızın tehditler savururken umursamadan devam ettim.
''Bundan böyle hakkım olan üzerinde hükmün yok. Bundan böyle Demiroğullarının tüm yasal hakları benim. İtirazın varsa,ki olmayacak eminim. Çünkü bir önemi yok.''dedim. Ortama çöken sessizliğin ardından Ahmet elime dosyayı uzattı. Adımladım ve tam önlerinde durdum. Ceketimde duran kalemi karşımdaki amcam olacak herife uzattım.
''İmzala Kemal Demiroğlu.''dediğimde yüzünde korku ile bana bakıyordu. İsmail
''İmzalama baba, zorla sana bir şey yaptıramaz.'' dediğinde Ahmet'e
''Sustur şunu Ahmet.'' dedim. Ahmet yıllardır bu anı bekliyormuş gibi üzerine atladı ve boynundan tuttuğu gibi duvara yasladı. Fazla yapılı olmayan İsmail, az önceki halindem eser kalmayarak bakıyordu.
Amcama döndüğümde oğluna bakmış, hemen ardından önüne dönmüştü. Yengemin beti benzi atsa bile sesi çıkmıyordu. Yılanlığı bu kez amcamı etkisi altına alamayacaktı.
Amcam tereddüt etse bile sonunda direnmenin bir anlamı olmadığını kabullendi. Elimde tuttuğum dosyada bulunan evraklara imzasını attı.
Böylece hakkı olandan fazlasına artık sahip değildi. Yengeme döndüm.
''Üç gün içinde malikaneden ayrılmış olun. Sizin yeriniz burası değil.'' dedim. Zamanında hakkı olmayan bu ev için anneme yaptıklarını çok iyi biliyordum. İtiraz edecek gibi olduğunda gülümsedim.''Madde dört '' 3 gün içinde malikaneden çıkacağımı ve hakkım olana kanaat edeceğimi kabul ediyorum.'', bu madde doğrultusunda burada kalmaya hakkınız yok.''
Ahmete baktığımda ümüğünü sıktığı İsmail duvara geçmek üzereydi. Bu kadar yeterli dediğimde sirkeleyerek bıraktığı beden ile yanıma geldi. Yıllardır içinde tuttuğu iğrenir bakışları yengem ve amcama attı. Dayanamamış olacaktı ki tükürmeyi de ihmal etmedi.
Malikaneden çıktığımda adamlarıma korumaları bırakmalarını söyledim. Yaşadığım şu kısa hayatta bu an için, bu kısacık an için verdiğim mücadele ne kadar anlamlıydı bilinmezdi ama bu anlamsız savaşı ben kazanmıştım.
Tek bildiğim buydu.
-
Evet, sizce nasıldı bölüm?
-Ayaz