Ondaki Yerim?-34-

2.2K 143 2
                                    

-

Atakan'ın Diyarbakır'a gideceğini öğrendiğimden beri günüm berbat geçiyordu. Bu durumu sevmemiştim. Annesinin onu çağırmasını anlamamıştım zaten. Ne işi olabilirdi ki onunla?

Kahvaltı boyunca abim ve yengem sohbet etmiş, Atakan ve ben ise aralıklarla katılarak onları şüphelendirmemeye çalışmıştık. Ne kadar başarılı olduğumuz tartışılırdı tabi ama olsun. Denemiştik.

Yengem maaş konusunda uzun zamandır anlaşamadığı patronu ile sonunda kavga etmiş ve işten ayrılmıştı. Bu sebeple kendisini özgür hissettiğini yaklaşık bir milyonuncuya söylüyordu. Diğer yandan ne yapacağını bilmeden öylece oturuyordu. Abim çoktan işe gitmişti. Akşam saat sekize doğru anca gelirdi. Su da okulda olduğundan evde üç kişi bulunuyorduk.

Salonda dalton kardeşleri aratmayacak şekilde sıralanmış oturuyorduk ve sıcaktan eriyorduk. Atakan kollarını göğsünde birleştirmiş, aklı burada değilmiş gibi duruyordu. Yengem ise açmış oldığu televizyona odaklanmıştı ikgisini çekecek bir şeylerin  olması ümidiyle. Bense hiçbir şey yapmadan her ikisine bakıp hemen ardından halıya bakıyordum.

Gerçekten günüm çok güzel geçiyordu. Sonunda dayanamadım ve birden ayağa kalktım. Bakışlar bana döndüğünde''Sahile gideceğim.'' diye açıkladım kendimi. Yengem  bana baktıktan sonra bir an gelmeyi düşünür gibi bakmış, hemen ardından vazgeçerek''Gelirken içecek al, evde az var.''demekle yetinmişti. Atakan'a baktığımda bana bakıyordu.

''Geleyim mi?'' diye sormasıyla hızlıca kafamı salladım ve''Gel.'' dedim. Bunu bekliyormuş gibi ayaklandı ve yengeme kısa bir bakış attıktan sonra evden çıktık.Bina önünde birçok çocuk koşuşturuyor ve top oynuyordu. Ayağıma top gelmesiyle bir kaç hareket yaptım. Hepsinin ilgisini çekmiştim. Atakan beni gülümseyerek izlerken bir kaç dakika daha çocuklarla oyalandım. Yanına gittiğimde bana ayak uydurdu ve güzel oynadığımı söyledi. Gülümsedim ve sahile yürümeye başladık.

Sahile vardığımızda kayalık kısımlara ilerlemiş ve oturmuştum. Saat öğlen olduğundan insanlar daha azdı. Öğleden sonra ve akşam serinliğinde akın edeceklerdi muhtemelen. Sessizliği bozan içecek satan bir adam olmuştu. Atakan yanına ilerleyip ikimize de soğuk içecek almış ve geri dönmüştü. Uzattığında ikiletmeden aldım ve içtim.

Onunda benden bir farkı yoktu. Denizi izlemeye döndüğümüzde istemsizce''Gitmesen olmaz mı?'' dedim, sesim benim bile beklemediğim kadar masum ve çocuksu çıkmıştı. Elini yanağıma koydu. Köşe tarafta kaldığımız için daha rahattı. Ben ise şu an bizi gören var mı yok mu diye düşünmüyordum bile.

Elini yanağımda gezdirip okşadığında hayır anlamında kafasını sallamakla yetindi.''Neden gidiyorsun peki?'' diye sordum bu sefer. Zaten az bir zamanım kalmıştı. O ise benden önce gidecekti. Bu berbat hissettiriyordu.

''Kız kardeşim için.'' dedi sessizce. Anlamayarak baktım, iç çekti.''Orada olmam önemli serdar, inan bana.'' dediğinde zorlamanın bir anlamı olmadığını anladım ve kafamı salladım. Sanırım gideceğini kabullenmem gerekiyordu.

Hem zaten biz neydik ki kal diyordum? Ben onun için kimdim?

-

Üzülme Serdar, bu da geçer.

-Ayaz

İZMİRLİ+18 BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin