BÖLÜM 28 :
"YALAN AŞKIN SANCISI"
Ne isyan ne güç akıldır yürüdüğün yolu ezberleyen.
Biraz daha dursak acabalar yine dolacaktı bir adım daha yaklaşıp yüzlerine baktım, yengemin gözlerinin için gülerken Rüzgar ise annesinin sevindiğine daha da mutlu oluyordu bir adım yaklaşıp elini koluma koydu
"Nasıl tepki vereceksin bilmiyorum ama okula uzaktan devam etme kararı aldım,Mardin'deyim burada kalacağım ailem ile konakta belki de şirkette." Dedi düz bir tonda söylerken gülen yüzümü düşürmemek için uğraştım,sahte bir gülüş yerini çoktan almıştı kahve tonda ki gözlerine kısa sürede bakıp yengeme doğru döndüm.
"Yengeciğimin bu kadar mutlu olmasının sebebini öğrendim, hayırlısı olsun Rüzgar senin adına sevindim." Dedim müsade isterken Rüzgar yanıma gelip önüme geçti "Kaldığıma sevinmedin mi?bu ne kuru bir hoş geldin." Dedi ben gitmesini beklerken o kalmaktan bahsetmişti yerden gözlerimi kaldırıp
"Ben değil Hande'nin sevinmesini beklemelisin,benim için fark eden bir şey yok ama istiyorsan Hoş geldin tekrar atanın topraklarına." Dedim gözleri yüzümde ki ifadeyi çözmeye çalışıyordu "Müsaden ile biraz başım ağrıyor ağrı kesici alacağım." Dedim kafası ile onaylayıp bir adım geriledi arkamı dönüp mutfağa girdim kapıyı kaparken mutfakta kimsenin olmadığını gördüğümde sakince bir nefes verdim
"Böyle bir karar alacağını düşünmemiştim hırsları o kadar keskin ki kendi engellerini bile ortadan kaldırıyordu." kapıdan ayrılıp bir bardağa su doldurdum ağrı kesiciyi alıp içerken düşüncelerde dolandı ve gitti kapı açılırken Annem içeri girdi kapıyı kapayıp "Duydun mu Rüzgar Mardin'de kalıyormuş." Dedi annemde aynı şekilde yüzümde ki ifade ile sözlerimde ki merakı gidermek istiyordu "Duydum." Dedim yarım ağız Masaya bardağı bırakırken "Gitmesini beklerken kaldı ısrarla gitmeyi reddetti." annem yanıma yaklaşıp "Aklında ki plan ne acaba da kaldı bir de okulunu dışarıdan bitirmeye bile razı edecek karar ne, o değil miydi dedesine karşı ben İstanbul'da ki üniversiteye gideceğim diyen." Dedi annem kapı açılırken ikimizde ağızlarımızı kapadık gelen yengemdi gülen suratını bozmadan masada ki börekleri aldı ve "Hadi sofraya geçelim." Dedi oğlunu istememek ile yengeme de taraf alıyormuş gibi oluyordum ama öyle değildi Rüzgar benim hayatımda bir buluttu ve gölge oluyordu ne güneş belli ne yağacak yağmur belliydi beni de bu kadar kararsızlıkta bırakıyordu tamam son bir kaç gün yardım etmişti ama vicdanının toparlamak istediği kadar yapıyordu ama yıkıcı oluşunu asla değiştirmiyordu.
Mutfaktan çıkarken dedem ise çalışma odasından elinde kahverengi deri çalışma çantası ile çıktı merdivenlerden genç bir koruma yukarı doğru çıkıyordu dedemin şoförü hemde sağ koluydu dedemin yanına yaklaşıp başı ile selam verdikten hemen sonra çantayı uzatıp gitmesini işaret etti, salona girmiştik masaya böreği koyup yerine geçerken yengem
"Baba sana bir süprizimiz var." Dedi heyecandan yerinde duramazken "Söyle gelin bekletme."dedem yarı gülerken "Oğlum Rüzgar Mardin'de kalacak." Dedem bakışlarını Rüzgar'a çevirdi ayağa kalkıp kollarını açarken Rüzgar sarıldı daha sonra elini öptü."Aslanım en doğru kararı vermiştir benim koltuğum sana emanettir bilesin." Dedi gözlerimi devirmemek için zor tutunmuştum kendimi Halid amcam da ayağa kalkıp oğluna sarılırken "Yiğidim." Dedi "Hayırlı olsun Rüzgar senin için çok sevindik ama üniversiten ne olacak" dedi babam herkes yerine otururken "Amca önceden karar vermiştim sadece biraz daha bekletmek istedim üniversitemi uzaktan eğitim ile verip bitireceğim." Dedi yüzünden ki gülüş hiç düşmezken kahvaltıyı kısa sürede tamamlamıştım masadan ayrılıp odama çıkarken dedemler ise holdinge gitmişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AFİTAP
Novela Juvenil"Lütfen" dedim sesim o kadar kısık çıkmıştı ki duraksamıştım "Emir Karacabey lütfen bırak gideyim." Dedim öfke ile bakan gözleri bir an olsun sapmadı bileğinden kavrayıp kendine doğru çekip "Bana bunu nasıl yaparsın!" Dedi tok sesi bir adım gerileme...