BÖLÜM 40 :
"ŞARMAŞIĞIN ÇÖZÜLMEYEN GERÇEĞİ"
En karmaşık sarmaşık bile çözülür ama Emir'in duyguları gibi oynayacağı bilinmez milyonluk oyunları çözülmezdi,düşündüklerime tezat işler yapsa da bildiğim tek şey ikimizinde birbirimize söylediği yalanların kısa sürede karşımıza çıkıp bize sunması oluyordu.
Emir'e karşı savurduğum tüm cümleleri bir cımbız ile altın tepsiye dizip sunmak gerekti ama bu isteği benim ise Emir'e olan güvenimi silmişti, bakışlarında bile netlik ararken şimdi ise güveni de aramak zorundaydım peki ya ben buna uğraşacak mıydım? bilmiyordum.
Ayaklarımı sarkıttığım geniş yataktan kalkarken odanın kapısına vurulmuştu.
içeri gel sesini alıp içeri giren kişiye baktım Eda bana tebessüm ile bakarken
"Emir bey sizin beklediğinizi iletti." Dedi giyinme odasını gösterirken "Yardım etmen gerek kolumu dün incittim tekrar" Dedim.yataktan kalkıp giyinme odasına geçerken tüylü duman grisi halının yumuşaklığını hissediyordum karşıda ki camdan dolapları açıp
"elbise mi yoksa ikili takım mı?" Dedi Eda kahve tonunda ki gözleri kıyafetlere bakarken "Pansumanda hangisi kolay olacaksa." Dedim kıyafet seçmek istemiyordum dolabın başında siddin sene durmayacağıma göre Eda yardım edecekti.
Krep siyah kumaş bir Pantalon ve üzerine dar siyah omuzları siyah çıtçıt detaylı bir penye çıkarttı yardım edip geceliği çıkartırken
"Nazlı hanım." Dedi Eli belimde kayarken sızının olduğu yere dokundu bir adım gerilerken iç çmşırlarım ile aynaya dönüp baktım belimde ki morluk yayılmış nasıl olduğunu anlamak için kısa süre düşünmüştüm merdivenlerden yuvarlanması için tutunduğum sırada belim merdivenlere sertçe değmişti nefesimi kesen buydu böbreklerimde hissettiğim acı da tabi ki."Eda." Dedim bakışlarım Eda'ya dönerken "Kimse bilmeyecek." Dedim kafası ile onaylarken diğer kıyafetleri
giydim omuzları istediğim şekilde açılıp kapanıyordu ben olsam dolabı tanımadığım için bulamazsın altına siyah yedi santimlik bir topuklu çıkartırken spor diye bağırmak istiyordum ama reddedip giyinmeye karar verdim stilistim Eda'ydi ve iyi anlıyordu.
"Eda bir şey diyeceğim." Dedim çıkarttığım geceliği kirli sepetine atarken "Buyrun Nazlı hanım." Dedi
Biraz geri çekilip aynaya bakarken "Makyajdan anlar mısın?" Dedim gülümserken "Bu kıyafetinize en uygununu deneme mi ister misiniz?" Dedi küçük pufa otururken aynada kendimi rahatlıkla görebiliyordum üzerine dizilen milyon parfüm şişelerini alıp tek tek koklarken parfümü seviyordum özellikle pudralı kokanları."Eda dün geceliği değiştiren sen miydin?" Dedim far fırçasını elinden masaya bırakırken
"Evet Emir beyde yardım etti." Dedi hafif sağa doğru dönerken"Ne nasıl yani." Dedim benim verdiğim tepiye şaşkın gözler ile bakarken "Şey, karanlıkta yani ışıklar kapalıydı bana yardım etmediğiniz için çıkartmakta zorlandım geceliğinizi Emir beyde yardım etti sizi tuttu bende giyindirdim." Dedi
Eda fırçaları paletleri çıkartırken kısa sürede makyaj işi bitmişti ama aklımda ki sorulara bir arkadaşın daha eklenmesi ile dağ olan sorunlara dönüp bakacak kadar gücüm yoktu.
gözlerimi hafif aralayıp bu kadar yetenekli bir arkadaş her kıza şart oluşunu düşündüm saçlarımı elleri ile geriye toparlarken yüzüme baktım bir kat fondöten alık ve kahve tonlarında hafif bir makyaj vardı yüzüm solgunluğunu kenara bırakırken
"Çok güzel oldunuz eğer bir isteğiniz yoksa kahvaltı için melemen yapacaktım." Dedi "Tamam sen git, teşekkürler Eda bende gelirim birazdan."
Gülümseyip odadan çıkarken geceliği kim tercih etmişti siyah etek uçları dantelli saten bir geceliği tüm geceliklerimi yakacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AFİTAP
Roman pour Adolescents"Lütfen" dedim sesim o kadar kısık çıkmıştı ki duraksamıştım "Emir Karacabey lütfen bırak gideyim." Dedim öfke ile bakan gözleri bir an olsun sapmadı bileğinden kavrayıp kendine doğru çekip "Bana bunu nasıl yaparsın!" Dedi tok sesi bir adım gerileme...