BÖLÜM 33 :
"İSTEME MERASİMİ"
Banu ile konuşmamız yarım kalırken bir rüzgar esti belli belirsiz Adnan bey siyah çizgili takımını düzenlerken omuzlarını dikleştirdi bu sefer en alt avlu kısmında beklemiyorduk dedemler geçerken Adnan bey yanımıza geldi, diğer aile üyeleri içeri girdi ,Selim de dahil. Selamlaşırken herkes fazlası ile şıktı
Emir siyah takım elbisesi kravatı siyahtı tam istediğim gibi yas gibi giyinmişti tüm mutlu renklerin sömürgesi siyah. En son Elinde kırmızı güller ve çikolata ile yanlarına geçmişti kahve tonunda ki gözleri ile bakışlarını çekerken, 'hangi cehennemin dibinde yanıyordum ben söyleyim kardeşimin tek tek inşa ettiği cehennemde.'
"Hoşgeldiniz." Dedi annem canlı ses tonunda dökülen kelimeler ile cansızlığıma çarptı tüm kelimler yere düşüp susarken.
O kadar iyi bir enerji vardı ki benim gerginliğim yanında sönük kalmıştı Tarık amca gülümserken "Nasılsın kızım." Dedi gayet şık bir şekilde giyinmişti bakışları Yüzümde gezindi"İyiyim teşekkürler." Dedim herkes içeri girerken.Emir bana doğru gülleri uzattı çikolata paketini Seda abla alırken "Banu." Dedim mutfağa girmeye hazırlanırken durdu ve bana doğru baktı "Efendim abla." yanımıza gelirken Emir ise sadece bana bakıyordu "Gülleri masaya koyarsın." Dedim sanki beni değil bir başkası istenecekti gülleri uzatmıştım Banu alıp salona girmişti.
"Bu umursamaz tavırların nedir?" Dedi gergindi "Bana sen öğrettin o masada bir kaç saat önce öğrendim ben isteneceğimi kusura bakma yoruldum ,biliyorsun sabah doktora gitmiştim." Dedim yanından geçip salona girmiştim anlasana stresten uzak dur derken kız isteme merasimi düzenleniyordu üstelik benim.
Sandalyelerden birine otururken Rüzgar'dan eser yoktu, duymamış mıydı acaba? yengem yanımdan geçip gidecekken tutup ayağa kalktım
"Rüzgar nerede yenge?" Dedim zaten düzensiz giden işleri bir de onun engel olmasını istemiyordum ,yengem gülümserken "Arkadaşları ile olacağını söyledi." Dedi yanımdan ayrılırken tekrar yerime oturdum Emir ise Tarık amcanın yanında yerini almıştı tekli koltuklarda İsmet dedem ve Adnan bey oturuyordu
"Bilirsiniz ki yöremizde bir çok berdel çeşidi vardır bizler ne kadar rızası olan bireyler olsakta durum ortadadır, Banu ile Selim kaçmıştır, fakat bizde bir kız sizde de bir oğlan olmadığı için hep bildiğimiz berdel olmamıştır, fakat yine de berdel vardır, iki aile oğullarına gelin almış sayılacaktır, kaçtıkları için berdel dökülmüştür. Bizim size gelin vermemiz gerekirken Emir'i berdel ile evlendirmek için karar kıldık yoksa iki ailenin çocuklarını Namus için Mardin topraklarından sürgün edecek başka şehirlerde ayrı şekil de yaşamaları için zorlayacaktık." Dedi Adnan bey bastonu kenara bırakırken o kadar sakin söylüyorlardu ki sinirlenmek elde değildi
"Nazlı ise gelinimiz olacaktır." Dedi ben mutfağa kahveleri hazırlamak için ayaklanırken Emir ise derin bir nefes vermişti konu başka yolla çözülmeden Emir benim ile evlenmek zorunda kalmıştı ve şimdi sözümü anlamıştı biz ikimiz bu yola mecburduk.
Mutfağa girerken taze kahve kokusu burnuma doldu masanın ve tezgahın üzerinde bardaklar kahve ile dolmuştu
Kahveleri çoktan hazırlamışlardı Banu'nun isteme tepsisi gibi tepsi yaptırılmış ikimizin adı ise bardağın üstüne kazınmıştıkahveyi benim yapma mı istemişti seda abla "Seda abla sen yap ben kahveyi götürürüm."
Reddetip seda ablaya bırakmıştım Banu gibi fotoğraf video çekmemiştim hatta hadi hemen yüzükler takılsın istemiştim
tüm kahveleri dağıtıp sıra Emir'in tepsisine gelmişti onunda ki masaya koyup geri cekilecekken küçük bir fısıltı ile "Zehirlenmem değil mi?" Diye sormuştu bakışlarımı kaldırırken "Keşke." Dedim yalancı bir gülümseme ile "Afiyet olsun." başı ile onaylayıp yerime oturdum kahveler içilirken Adnan bey asıl konuya gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AFİTAP
Novela Juvenil"Lütfen" dedim sesim o kadar kısık çıkmıştı ki duraksamıştım "Emir Karacabey lütfen bırak gideyim." Dedim öfke ile bakan gözleri bir an olsun sapmadı bileğinden kavrayıp kendine doğru çekip "Bana bunu nasıl yaparsın!" Dedi tok sesi bir adım gerileme...