BÖLÜM 23
BAŞLANGIÇDünya'yı dikey eksenli ikiye bölüp tam ortasından geçen hayali çizginin tanımıydı zamanın başlangıcı. Şimdi bu başlangıç, iki yarımını da karşıma alıp dururken bu bölünmenin ölçü olarak birbirine eşit; kara ve deniz dağılımı olarak birbirinden çok farklı olduğunun bilincindeydim.
Esat'a düşen pay fazlaca kara, Çınar'a düşünse fazlaca suydu. Bense karanın yükseldiği ve suyun yavaşça karanın altında kaldığı regresyon anındaydım oysa bu kara da geriye çekilecek ve Çınar'a pay edilen sular yine yükselecekti.
"Esat!"
İlk hamle bütün evi inletecek derecede bağırarak öfkesini kusmak olurken bir hışımla koltuğun üzerindeki ceketini alıp dış kapıya doğru yürüdü. Salonda duran ayakkabılarını ayağına geçirdiğinde birçok cümlem onun hareketlerine eşlik etse de o bana karşı hiçbir tepki vermemişti. Bu durum beni daha da korkuturken onun gibi hızlıca ayakkabılarımı ayağıma giydim ve dış kapının önünde durdum.
Çınar kapının önünde duran bedenimi görünce birkaç saniyeliğine gözlerini kapatıp açtı ve “Çekil Elisa önümden,” dedi sert bir sesle. Bu ses tonunu bana karşı hiç kullanmadığı için cümlesi beni garip hissettirse de bunu ona belli etmeden konuştum.
"Ne yapacaksın Çınar?"
Çınar başını arkaya doğru atıp sakinleşmek isteyen bir tavırla “Bilmiyorum ama önümden çekil Elisa,” dedi yine aynı ses tonunu kullanarak. Onun bu hâlleri beni nasıl hissedeceğim konusunda tereddütte düşürse de elimden geldiğince onu konuşturup başıma gelecek olan tehlikenin süresini uzatmaya çalıştım.
"Çınar böyle aniden nereye gideceksin, önce bir otur konuşalım. Fevri bir hareket yapma lütfen."
Çınar, kurduğum cümleden sonra tam karşımda durup ani bir hareketle beni kapının önünden çekti ve kendine kapıdan geçebileceği kadar mesafe açtı.
“Konuşacak bir şey yok Elisa, her şeye sen de şahit oldun. Esat bu yaptığının karşılığını bulacak.”
Dudaklarından tane tane dökülen sözcükler gökyüzünden ateş yağıyormuş gibi tenimin her zerresine çarpıp canımı yakarken peşinden gittim.
“Ne yapacaksın? Böyle kendinden emin konuştuğuna göre bir planın var demektir Çınar.”
Benim peşimden ardı sıra gelen Teoman da Çınar'ı engellemek ister tavırda konuşurken Emre'nin hemen yanımızda olup olanlara sessiz kalması canımı sıktı.
Çınar sokağın başında bulunan siyah arabasına bindiğinde hemen yan koltuğa oturdum. Çınar bunu istemediğini belirten bakışlarla “Arabadan in Elisa,” dedi. Sesi o kadar soğuk ve ciddiydi ki kalbim bu soğukluk karşısında kaçmak için göğüs duvarına tekmeler savuruyordu buna rağmen “Hayır,” dedim en net olduğunu düşündüğüm bir ses tonuyla.
Bu ses tonu Çınar'a işlemiş gibi Çınar birkaç sıkıntılı nefes verip üzerime doğru eğildi ve oturduğum yerin kapısını açıp “Hadi Elisa, işim var,” dedi yine. Bense onun açtığı kapıyı sert bir şekilde kapattım ve emniyet kemerimi bağlayıp gözlerimi gözlerinin içine kenetledim.
“Birincisi bana böyle emir veremezsin, ikinci geleceğim dediysem her şart altında gelirim bu yüzden şartları zorlama bana neler yapabildiğini göster.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEYSA | Cehennem ♣️TAMAMLANDI♣️
Novela JuvenilYetişkin İçeriktir! "Sen, önünde dağları eriyen Tanrı değilsin ve ben de Tanrı'nın cennette kovduğu İblis değilim." * Cennetin kapıları üzerime kapanmış demir sürgüleri sertçe çekilmişti ve cehennem; ateşten akan dereleriyle susamış uvzuma şifa olac...