BÖLÜM 25
HAYALZaman birçok yolun üzerine çıkar düşürürken Yalçın'ın avını bulmuş gibi gözlerini gözlerimin içe dikerek yürümesi ister istemez beni ürkütmüştü.
“Emre?”
Cemre'nin insanı rahatsız eden sesiyle gözlerimi bana bakan Yalçın'dan alıp Cemre'ye odakladım.
“Böyle gizli işlerden beni haberdar etmemen üzücü.”
Emre, ona yandan bir bakış atıp “Seni ilgilendirmeyen şeyler Cemre,” dedi ve yanında duran Yalçın'ı gösterip “Neden yan yanasınız siz?” diye sorduğunda Cemre, Teoman'ın yanına geçip elini onun koluna yerleştirdi. Bu görüntü daha önce hiç bilmediğim bir duygunun içimde karıncalanmasına sebep olurken “Teoman bizi tanıştırmıştı,” dedi ve gözlerini Teoman'ın üzerine çevirdi.
Teoman da benim gibi onun bu yakınlığından rahatsız olduğunu belirten bir tavırla Cemre'nin elini kolundan uzaklaştırıp “Sizi tanıştırmam yan yana gezeceğiniz anlamına mı geliyor?” diye soğuk bir sesle sordu. İlk başta Teoman'ın neden böyle bir soru sorduğunu anlamlandıramasam da Yalçın, varlığını belli eden bir cümle kurarak bu soruyu zihnimde anlamlı bir hâle getirdi.
“Hayır ama birbirimizi tanıdıkça isteklerimizin ne kadar da benzer olduğunu fark ettik.”
İmalı sesiyle bana döndüğünde Esat'ın sakin sesi tedirginliğimin önüne barikat kurmuştu.
“Neymiş istekleriniz?”
Yalçın, Esat'a kısa bir bakış atıp ona cevap vermek yerine bir adım geriledi ve “Bu görüntüde biri eksik ve biri de fazla,” dedi ardından beklemediğim bir anda beni kolumdan tutup kendi tarafına çekti.
“Kan bağını bozuyorsun bu görüntüde Esila.”
Bakışlarındaki anlamlar bana onun rol yaptığını kanıtlarcasına alaylıydı. Bunu benim gibi oradaki herkes fark etmiş gibi Teoman, hızlı bir şekilde beni kolunun altına aldı.
“Ne saçmalıyorsun Yalçın?”
Bakışları Teoman'ın kolunun altında duran bedenimde olan Yalçın, gözlerini ağır ağır kaldırıp “Şu karede akrabalar olarak duruyorsunuz ya Esila oraya fazla,” dedi ve Esat'a dönüp “Öyle değil mi Esat?” diyerek sözde sorusunu sordu. Yalçın'ın, sesindeki ima benim gerçek kimliğimi öğrendiğinin açıkça kanıtıydı.
“Benimle ilgili sorularını neden başkalarına yönletiyorsun Yalçın?”
Yalçın sorumla birlikte bana baktı ve yüzünde beni takdir eden bir gülümseyle “Çünkü sen iyi yalan söylüyorsun, kandırılmak istemem,” demesiyle kaşlarımı çatarak ona baktım ve Teoman'ın kolu altından çıkıp birkaç adımda karşısında durdum.
“Senin kadar iyi rol yaptığımı sanmam ama.”
Yalçın buna karşılık birkaç saniye yüzüme bakıp “Sana karşı rol yaptığımı mı düşünüyordun?” demesiyle onu baştan aşağı süzüp “Evet tam olarak öyle düşünüyorum. Beni o gece kendi bölgene götürmendeki en büyük sebep sana Banu'yu hatırlatmamdı bu yüzden de bana orada iyi davrandın. Sonrasında bana, sana yardım etmem karşılığında bir anlaşma yapacağımızı söyledin ve sen o gece o mekanda olmana rağmen beni otel odasında yalnız bıraktın. Çünkü oradaki amacın benim Esat için olan önemimi gözlerinle test etmekti. Ben eğer Esat Ronan için önemli biriysem beni ona karşı kullanacaktın,” dediğimde Yalçın yüzüme ifadesiz bir şekilde bakıp birkaç adım atıp aramızdaki mesafeyi sıfıra düşürerek gözlerimin içine bakarak konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEYSA | Cehennem ♣️TAMAMLANDI♣️
Fiksi RemajaYetişkin İçeriktir! "Sen, önünde dağları eriyen Tanrı değilsin ve ben de Tanrı'nın cennette kovduğu İblis değilim." * Cennetin kapıları üzerime kapanmış demir sürgüleri sertçe çekilmişti ve cehennem; ateşten akan dereleriyle susamış uvzuma şifa olac...