29. GEÇMİŞ

101 20 59
                                    

BÖLÜM 29
GEÇMİŞ

Yaşam unutulduğunu sandığın bir anda, çıplak bedeniyle karşında durduğunda afalladığın saniyeler gözlerinin önünde büyür, genişler ve seni doğdun rahme hapseder.

O rahimde melekler eşlik eder sana, hareketlilik kazanırsın ve rivayet edilene göre o rahimi bir cennet bahçesindeymiş gibi yaşarsın. Şimdi ise benim döndüğüm bu rahim cehennemin ateşten şelalerinden dökülen lavlarla dolu bir çukurdu.

Acıdan gözlerim dolmuş, nefesim kesilmişti. Attığım bütün çığlıklar kalbimde patlayıp zihnime dağılıyordu.

"Annem," diyebildim en çaresiz çıkan sesimle ve kendimde güç bulduğum ilk an yanımdaki adama kustum öfkemi.

"Annemin katili kim? Biliyor musun? Nereye gidiyoruz?"

Adamın göğsüne bütün gücümle vurmamam rağmen adamda hiçbir hareketlilik olmazken gözyaşlarım akmaya başlamıştı. Annem benim en hassas noktamdı.

"Sana diyorum! Kime götürüyorsun beni? Tanıyor musun annemin katilini? Cevap versene! Cevap ver bana!"

Ne düşünceğimi ne hissedeceğimi şaşırmış bir vaziyetteydim ve başım dönüyor, gözlerimin önü kararıyordu. Tek bir cümle bütün fonksiyonlarımı alt üst etmişti.

"Size söylediğim kadarını biliyorum Elisa Hanım."

Adamın bana bakmayan gözleri bir robot gibi yüzümü tarayıp "Zorluk çıkarmayın," dediğinde sol tarafımda bulunan adama dönüp çantamı ve telefonumu almaya çalıştım ama buna izin vermedi.

"Ver eşyalarımı!"

"Elisa Hanım bu mümkün değil."

Sol tarafımda oturan adamın otoriter sesiyle bakışlarım ona kaydı. İri kahverengi gözleri, ölü gibi bakıyordu. Oldukça korkutucu olmasına rağmen sesi sakindi.

"Verin eşyalarımı dedim!"

"Merak etmeyin Elisa Hanım gittiğimiz yere vardığımızda adamlarımız, arkadaşınızı serbest bırakacak. Arkadaşınız da sizin yerinize kime haber vermesi gerekiyorsa ona haber verecektir."

Bunu söylemesiyle kaşlarım daha çok çatıldı. Benim üzerimden bir plan dönüyordu ve bizimkileri de bu plana dahil edip pusuya düşüreceklerdi. Ama kim, bunu yapmaya cesaret edebilirdi ki?

"Büyük Esat Ronan'a mı gidiyoruz?"

Gözyaşlarım durmuş, öfkem yerini bir şeyleri anlamaya bırakmıştı.

"O mu annemi öldüren kişi?"

Yanımdaki adam, sorduğum hiçbir soruya cevap vermezken başımı ellerimin arasına alıp kafamı koparmak istercesine düşündüm. Amcam, annemi öldürebilir miydi? Bu kadarına cesaret edebilir miydi? Hem de Tusiler varken?

Yutkundum ve bu yolun bir an önce bitmesi için her ihtimali düşündüm. Gideceğim yerde karşıma herkes çıkabilirdi ve ben buna hazırlıklı olmalıydım. Üstelik bu sadece bir karşılaşma olmayacaktı. Ölme ihtimalim de vardı.

Zaman; bir mekana hapsedilmiş gibi olduğu yerde dönüp dururken hiçbir yere varamıyordum. Gözümün önünde resmedilen tek şey amcamın annemi öldürme ihtimaliydi ama amcamın gözü maviydi, katilin ise kahverengi...

Ellerimle başıma baskı yapıp gözlerimi kapattım ve inceğimiz yere gelene kadar öylece kaldım.

"Buyrun Elisa Hanım."

İçinde bulunduğum araba durmuş, yanımdaki adam arabadan çıkmış benim de çıkmamı bekliyordu bense hareket etmemekte ısrarcıydım. Korkuyordum.

MEYSA | Cehennem ♣️TAMAMLANDI♣️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin