BÖLÜM 19
UYANIŞ
Geçmişe dair hiçbir anı, siz onu içinizde yaşattığınız sürece geçmişte kalmıyormuş. Şu an başı dizlerimin üzerinde olan bu çocuk, benim ilk aşkımdı.Çocukluk aşkımdı...
Çocukluk diyerek üzerinden geçmek doğru değildi çünkü hayatın, geleceğimizi kuracağımız insanı ne zaman karşımıza çıkaracağını bilemiyorduk. Bazılarımız erken yaşta buluyordu bazılarımız ise birçok yanlış kişiden sonra... Benim bu zaman kadar hayatıma ilişki konusunda hiç yanlış kişi girmemişti çünkü içimdeki kişinin hep Teoman olduğundan emindim.
Şimdi Teoman burada, yanı başımdayken ona doya doya sarılamayışımın tek sebebi yaşadığımız karmakarışık hayattı. Her an çok farklı bir olayla yüz yüze geliyorduk ve bu bizi ruhsal olarak çok yoruyordu. Bu yorgunluğun arasında aşk hep geri planda kalıyordu. Bu az sevmekle ilişkilendirilecek bir şey değildi. Eğer öyle bir şey olsaydı, şu ana kadar Teoman'ın dışında birilerini de sevebilir onlarla duygusal anlamda bir bağ kurabilirdim ama bunu yapmadım daha doğrusu yapamadım, içim bir başkasını asla kabul etmedi. Şu an sessiz bir şekilde otururken ona geçmişini sormak benim için riskli bir durumdu bu yüzden gözlerimi kapatıp yanağını okşamaya başladım.
Onu hissettim.
Küçükken evimizin arkasındaki ormanlık alana yakın yerde otururduk ve çoğu zaman ben onun dizlerinin üzerine başımı yaslardım sonra Esat gelir, beni Teoman'ın yanından alırdı. Küçüklüğümüzden beri Teoman'a hep gıcık olurdu. Bunu beni kıskandığı için mi yapardı yoksa gerçekten Teoman'ı mı sevmiyordu ayırt edemiyordum.
“Teoman, hadi kalk gidelim daha yarın için planlar yapmamız gerek.”
Esat'ın varlığı zihnimin içine dolup beni harekete geçirirken Teoman yanağında duran elimi dudaklarına götürüp avuç içimi öptü daha sonra gözlerini yüzümde gezdirip “Esat iyi olacak,” dedi ve dizlerimden kalkıp tam gözlerimin içine baktı.
“Ben hepsini düşündüm Emre bize yardım etmek istiyor gibi görünüyor ama bunu senin için yapıyor o yüzden riske girmeyiz. Şimdilik bizim buradan çıkmanıza yardımcı olacak orada benim çevrem var zaten Çınar'ı da alacağız kendimizle Çınar da gözünü açınca bir anlaşma düzenlenir, barış yapılır.”
Teoman'ın içimi rahatlatmak için söylediği sözlerle gözlerimi kapatıp içime derin bir nefes aldım ve “Ben kimseye bir şey olsun istemiyorum Teoman,” dedim ve gözlerimi açıp yeşil gözlerinin içine baktım. Teoman başıyla beni onaylayıp bedenimi kendine doğru çekti ve bana sıkıca sarılıp saçlarımın arasına bir öpücük kondurdu.
“Olmayacak.”
“Peki ya baban? O nasıl?”
Teoman, bana sarılmayı kesmeden “Şu anlık iyi ama daha beter göreceği günler var,” dediğinde ondan uzaklaşıp sorgular biçimde gözlerinin içine baktım. O ise “Elisa kendi kanından olan insanlar dahil bir sürü insanın hayatını mahvettiler sence de normal bir şekilde ölmesi hak mı?” dediğinde sesindeki öfke ve kırgınlık kendini belli ediyordu.
“Değil yine de... bilmiyorum işte.”
Ne söyleyeceğimi bilmediğim bir sürenin sonuyla gözlerinin içine baktığımda ayağa kalktı ve beni de kaldırdı. İkimiz birlikte sessizce uzun bir süre yürüdük ardından arabanın tam yanında durduğumuzda Teoman karşıma durup bir şeyler söylemek ister gibi yüzüme baktı.
“Kalbinin ne kadar güzel olduğunun farkındayım bu yüzden babam hakkında söylediğim şeyler seni bir anlığına bile olsa kötü hissettirdi bunun da farkındayım. Yine de şunu bil, gerçekten gurur duyduğum her an arkamda olduğunu bildiğim bir babam olsun bende isterdim ama yok. Ben Tusilerden ayrılıp buraya geldiğimde beni kabul etmedi. Yıllardır arayıp sormadığı çocuğunun peşine düşmedi Elisa, karşısına dikildiğimde o gözlerde sadece şüphe gördüm. Bir kere bile sarılmadı bana. Onun sarılmasına muhtaç değilim yine de insan o sevgiyi görmek istiyor. Bilmiyorum belki yetiştiriliş tarzı böyle ama bu onun bu kadar kalpsiz olması için bir gerekçe değil. ”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEYSA | Cehennem ♣️TAMAMLANDI♣️
Novela JuvenilYetişkin İçeriktir! "Sen, önünde dağları eriyen Tanrı değilsin ve ben de Tanrı'nın cennette kovduğu İblis değilim." * Cennetin kapıları üzerime kapanmış demir sürgüleri sertçe çekilmişti ve cehennem; ateşten akan dereleriyle susamış uvzuma şifa olac...