Süveyda, kalbin üstündeki siyah benek demektir. Kalpteki gizli günah merkezi...
Sen, ben, onlar aslında hepimizin kalbinde bir yerlerde bu gizli günah merkezi vardır.
Bazımız bastırır, bazımız bastıramayız... Bazımız iyi olmayı seçer, bazımız kötü...
BU BÖLÜMÜ SAVAŞ'IN AĞZINDAN OKUYACAĞIZ. UMARIM SİZİN İÇİN KEYİFLİ BİR BÖLÜM OLUR.
LÜTFEN VOTE VERMEYİ VE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞMAYI UNUTMAYIN...
ŞİMDİDEN KEYİFLİ OKUMALAR ❤️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Seni affedecek kadar olgunum ama tekrar güvenecek kadar aptal değilim." - W. Golding
§
SAVAŞ ULUHAN
İntikam bana göre içimi rahatlatmanın en kısa yolu olmuştur bugüne kadar. Ucunda ne kadar kötülük olursa olsun, canımı yakanların canını yakmadan normal bir hayat sürmem söz konusu olamazdı.
Bu yola her ne kadar emin adımlarla ve acımasız bir şekilde çıkarsam çıkayım bazen insanın hiç ummadığı duygularla baş başa kalabileceği ihtimalini unutmuştum. Ve bu insanın hiç bilemediği bir zaman karşısına çıkıyordu.
Tıpkı bir gün her zaman uyandığım gibi, intikam arzusuyla dolu yatağımdan kalktığımda, gecenin sonunda tesadüfen bir gün önce gördüğüm kızın yine tesadüfen karşıma çıkmasıyla hayatımın bir anda değişeceğini bilemediğim gibi.
Geleceğe dair bütün umutlarımı söndürüp kendimden bile vazgeçtiğim anlarda Umay'ın hayatıma girmesi asla planlarımı arasında değildi tabi ki.
Bazen düşünüyordum da Umay eğer bu intikamımın sonunda değil de en başında çıksaydı karşıma her şey daha farklı olurdu. Çünkü o zaman hayatımda intikamdan daha değer verdiğim biri daha olurdu.
Umay için yaşardım.
Umay için başımı belaya sokmazdım. Sırf o üzülmesin diye dünyayı yakardım. Elimde olsa bütün kötülüklerden uzak tutardım onu. Çünkü sevgi böyle bir şeydi ve ben yirmi sekiz yıllık hayatımda ilk defa böyle bir şey yaşıyordum.
Şimdi olası bir geleceğimiz tehlike altındaydı, bunun farkındaydım. Şuan her şey güzeldi ama ya sonra. Eğer Umay olmasaydı ve bir gün polisler tarafından yakalansaydım kaybedecek fazla bir şeyim olmazdı.
Şimdi ise her şeyimi kaybederdim.
Umay'ın da kaybedeceği gibi.
"Nereye daldın Savaş?"
Burak'ın sesini duymamla gözlerimi daldığım yerden çekerek Burak'a döndüm.