Süveyda, kalbin üstündeki siyah benek demektir. Kalpteki gizli günah merkezi...
Sen, ben, onlar aslında hepimizin kalbinde bir yerlerde bu gizli günah merkezi vardır.
Bazımız bastırır, bazımız bastıramayız... Bazımız iyi olmayı seçer, bazımız kötü...
OKUNMA SAYISINA RAĞMEN VOTE SAYISI ÇOK DÜŞÜK GELİYOR VE BU DURUM BENİ ŞAHSEN ÜZÜYOR. LÜTFEN ARKADAŞLAR OKUYORSANIZ HEMEN BİR SANİYENİZİ AYIRIP VOTE VERMEYİ UNUTMAYIN. ŞİMDİDEN TEŞEKKÜR EDERİM (:
SENİ BEKLETMEDEN HEMEN BÖLÜME GEÇELİM. KEYİFLİ OKUMALAR (:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~Karanlığın içinde kaybolmuş birini, ancak sevgi kurtarır. ~
§
Artık bu yabancı duyguların bütün vücudumu ele geçirdiğini hissetmeye başlamıştım. Daha önce bu hisleri tatmayan vücudum, aklım, kalbim ne olduğunu anlamıyordu. Bu duygular arasında hissettiğim en tanıdık duygu ise, korkuydu.
Arkadan kollarımı beline sarmış olduğum bu adamın, içimde uyandırdığı hisler yüzünden korkuyordum.
İki seçeneğim vardı; ya bazı şeyleri kabul edip gurur duyduğum kişiliğimden vazgeçmem, ya da zaten bana yabancı olan bu duyguları görmezden gelmem gerekiyordu.
Ve ben görmezden gelmeyi tercih ettim. Savaş'la herhangi bir yol aydınlık değildi. Biz birbirimize daha fazla karanlıktan başka hiçbir şey getirmezdik.
Her şey böyle daha kolay olurdu.
Gecenin geç saatlerinde olmamızdan dolayı motorunda hızıyla soğuk esen rüzgar, çıplak kollarımı ısırıyordu. Esen rüzgar bütün tüylerimi diken diken etmişken Savaş'a biraz daha yaklaştım ve arkasına saklanarak bana gelen rüzgarı az da olsa kesmesini sağladım.
Kollarımı Savaş'ın beline daha çok sarmışken, motorun farlarının aydınlattığı ıssız yola doğru Savaş'ın omzunun üstünden baktım. Eve çok az kalmıştı.
Cem'in arayıp Savaş'a yarın için yat tatilini yapabileceğimizi söylemesi üzerine planımız devreye girmişti. Yorgun vücudum daha bu gece dinlenemeden, yarın daha yorucu bir güne hazır olması gerekiyordu. O yüzden bir an önce eve varıp, kendimi yatağıma bırakmak istiyordum.
Yarın bizi nelerin beklediğine dair ufak bir fikrim yoktu. Tek isteğim şu işin kazasız ve belasız bir şekilde bitmesiydi.
Gözlerim yolda bir şekilde yarın olacakları düşünürken, tam gittiğimiz istikamette yere sinmiş küçük bir şey olduğunu gördüm. Savaş'ın fark etmemiş olma ihtimaline karşı heyecanlanarak belinde ki kollarımı uyarır biçimde sıktım.
