S|28. BÖLÜM (PART 2)

1.4K 186 576
                                    

YEPYENİ VE UMAY'LA SAVAŞ'A BOL BOL DOYACAĞIMIZ BİR BÖLÜME HOŞ GELDİN ❤️

BİLDİĞİN ÜZERE BU 🔞 İÇEREN BİR BÖLÜMDÜR. ŞİMDİDEN KEYİFLİ OKUMALAR ❤️

LÜTFEN VOTE VERMEYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMA ❤️

LÜTFEN VOTE VERMEYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMA ❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~"Aşk, sevişmektir. Karanlığın kucağında..."~

§

Bunun üstüne Savaş kafasını bana doğru çevirdi ve tam gözlerime baktı. Babama bakarken yüzüne oturttuğu öfke hala devam ediyordu. Sanki benden bir işaret beklermiş gibi bakarken ben ifadesiz yüzümle ona bakıyordum. Karar veremezdim. Yapamıyordum. Buna cesaretim yoktu.

Benden herhangi bir tepki alamayacağını görünce silahını yavaşça indirdi. Gözleri 'ben sana demiştim' der gibi bakıyordu. Onu hayal kırıklığına uğratmıştım. Başaramamıştım.

Gözlerini benden çekip tekrar babama baktığında iki eliyle yakasına yapıştı ve kendine doğru çekti. Öfkeli gözlerini babamın gözlerine dikti.

"Eğer bir daha Umay'ı üzecek herhangi bir şey yaparsan, hiçbir şeyi umursamam ve gelir kafana sıkarım." dedi açık açık tehdit ederek. Ardından yakasını bırakıp babamı ittiğinde arkaya biraz sendeledi. Babamın da gözlerini öfke bürümüştü.

Savaş bana dönüp elimi sertçe tuttu ve araba doğru ilerletmeye başladı.

"Görüşeceğiz Savaş Bey." dedi babam arkamızdan.

Savaş'ın hızlı adımlarına yetişmeye çalışırken neredeyse koşar durumdaydım. Elimi bu kadar sıktığını ne zaman fark edecekti merak ediyordum.

Sonunda arabaya vardığımızda elimi bıraktı ve şoför koltuğunun olduğu tarafa doğru yürüdü. Bende arabanın diğer tarafına yürüyüp yan koltuğa yerleştim. Silahımı torpidoya atıp emniyet kemerimi bağladım.

Savaş'a döndüğümde çok gergin gözüküyordu. Arabayı çalıştırıp ani bir manevrayla döndü ve geldiğimiz yoldan geri gitmeye başladı.

Gaza köklenerek hızlı bir şekilde ilerlerken söyleyebilecek tek bir şeyim vardı.

"Özür dilerim."

Başaramayacağım bir yola çıkmış, üstüne Savaş'ı da peşimden sürüklemiştim. Bir kaç saniye Savaş'tan ses gelmedi. Bende yüzüne bakamıyordum zaten.

"Baştan beri yapamayacağını biliyordum. Sadece kendin bunu gör istedim. Özür dilemene gerek yok." dedi ve bana döndü. "Kendinden özür dile."

SÜVEYDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin