Süveyda, kalbin üstündeki siyah benek demektir. Kalpteki gizli günah merkezi...
Sen, ben, onlar aslında hepimizin kalbinde bir yerlerde bu gizli günah merkezi vardır.
Bazımız bastırır, bazımız bastıramayız... Bazımız iyi olmayı seçer, bazımız kötü...
YEPYENİ VE BENİM ÇOK EĞLENEREK YAZDIĞIM, YER YER UTANACAĞIMIZ, YER YER DUYGUSALLAŞACAĞIMIZ VE YER YER GÜLECEĞİMİZ BİR BÖLÜME HOŞ GELDİN ❤️
LÜTFEN VOTE VERMEYİ VE SATIR ARASI BOL BOL YORUM YAPMAYI UNUTMA ❤️
KEYİFLİ OKUMALAR...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"~Kendimle nasıl eskisi gibi olabilirim.~"
§
Daha önce hiç istemediğiniz bir durumda kaldınız mı?
Aklınızda ki düşünceler bütün vücudunuzu ele geçirmeye başladığında sizin sanki her şey normalmiş gibi davranmak zorunda kaldığınız bir durumdan bahsediyorum.
İşte ben o durumun başlangıcındayım.
Savaş'ın söylediği şeyin doğru olma ihtimali umurumda bile değildi ve bu durum beni içten içe şaşırtıyordu. Tek istediğim biraz daha viskiydi.
Bana ne olduğunu bile bilmezken istemsiz bir şekilde viskimden bir yudum daha almak için elimi önümde duran bardağa uzattım.
O sırada bardağın önümden çekilmesiyle elim havada kalırken kaşlarımı yavaşça çattım ve Savaş'a doğru döndüm.
"Viskimi geri ver." dedim emir verici bir ses tonuyla. Savaş bardağı benden iyice uzaklaştırırken gözleri yüzümde dolaşıyordu. Sanki ne olduğunu anlamaya çalışır gibi bakarken bana doğru eğildi.
"Yanına kim geldi? Burada görebiliyor musun?" diye sordu. Müziğin içinden sesini zar zor duyabilmiş olsam bile sorduğu soru sanki bir kulağımdan girmiş, bir kulağımdan çıkmış gibiydi. Çünkü tek ilgim bu soruyu sorarken kıpırdayan dudaklarındaydı.
Ben ne yapıyorum farkındalığı bir an olsun geldiğinde gözlerimi dudaklarından çektim ve hafifçe geri çekilerek önüme döndüm. Sanki bütün vücudum alev almış yanıyor gibi hissediyordum ama tek fark canım yanmıyordu.
Zevk veriyordu.
"Kendine gel Umay." Kendi kendime fısıldayarak gözlerimi kapattım ve derin bir nefes alarak yavaşça verdim.
İçerisinin havasız ve alkol kokan ortamı bu aldığım nefesi bir hiçe dönüştürmüştü.
"Hadi kalk." Savaş kolumdan sert olmayacak bir şekilde tutup ayağa kalktığında ona doğru döndüm.
