S| 3.BÖLÜM

2.6K 700 1K
                                    

MERHABA DEĞERLİ OKUYUCUM :)

UMARIM KİTABI BURAYA KADAR ZEVKLE OKUMUŞSUNDUR. UNUTMA UMAY VE SAVAŞ' I BEKLEYEN BİR SÜRÜ ŞEY VAR. ONLARDA Kİ İLERLEMEYİ BÖLÜMLER GELDİKÇE GÖRECEĞİZ :)

LÜTFEN VOTE YAPMAYI VE BOL BOL YORUM YAPMAYI UNUTMAYALIM :)

KEYİFLİ OKUMALAR :)

BURAYA DA BİR ADET DIŞI MELEK İÇİ DELİ BİR UMAY BIRAKALIM :)

BURAYA DA BİR ADET DIŞI MELEK İÇİ DELİ BİR UMAY BIRAKALIM :)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~Sen karanlık, ben karanlık. Acaba iki karanlık birbirinin aydınlığı olabilir mi?~

§

Bu yolun sonu ne olur bilmiyordum ama bir şey beni bu yola girmeye zorluyordu. Tamamen önü karanlık bir yoldu bu, sonunda ışık göremediğim bir yol. Bu yolu ilerlerken beni nelerin beklediğine dair hiçbir fikrim yoktu. Bildiğim tek şey karşıma neler çıkarsa çıksın, ben hepsinin üstesinden gelirdim. Sadece bir ay... Bir ay sonra yeni bir hayat bekliyor olacaktı beni. Bu teklifi kabul ederken aklımda olan tek şey buydu.

Savaş' ın da dediği gibi, benim kaybedecek hiçbir şeyim yoktu. O yüzden kazanacaklarıma odaklanmalıydım.

Salondaki koltuğa sırt üstü uzanmış ve bir elimi kafamın altına koymuştum. Bu yolda beni nelerin beklediğine dair bir sürü teori oluşturuyordum. Savaş çıkalı neredeyse iki saat olmuştu. O süre boyunca buzdolabından bulduğum bir şeyleri atıştırıp üstüne birde evi karıştırmıştım. 

Kesinlikle utanmam yoktu. 

Sadece Savaş'ın odası olduğunu düşündüğüm odaya girmemiştim. Hayatta en nefret ettiğim şeylerden biri herhangi birinin özel alanıma girmesiydi. Nefret ettiğim bir şeyi de başkasına yapmazdım.

Sıkıntıyla yattığım yerden doğruldum ve büyük bir of çektim. En azından spor kıyafetlerim yanımda olsaydı spor yaparak vakit öldürebilirdim. Koltuktan kalkıp bahçeye doğru yürüdüm. Büyük havuzun şırıltılı sesi kulaklarıma geliyordu. 

Havuzun yanına geldiğimde bileğimde ki saç tokasıyla saçlarımı at kuyruğu yaptım ve cebimden telefonu çıkarıp bir müzik açtım. Ardından telefonumu yanımda duran şezlongun üstüne koydum.

Gün içinde bu kadar hareketsiz kalmaya alışık değildim. Bacaklarımı iki yana açıp kaslarımı esnetmeye başladım. Bunu temiz havada yapmak her zaman daha yararlı oluyordu. Muhtemelen şu hareketleri bizim mahallede evin önünde yapsam, her gün camda dikilen ve dedikoduya bayılan teyzeler arkamdan demediklerini bırakmazlardı. 

SÜVEYDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin