S| 8. BÖLÜM

2K 578 607
                                    

MERHABA DEĞERLİ OKUYUCUM.
SONUNDA YENİ BÖLÜM GELDİİİ :) UMARIM KEYİFLE OKUYACAĞIN BİR BÖLÜM OLUR.

LÜTFEN VOTE VERİP, SATIR ARALARINDA DÜŞÜNCELERİNİ BELİRTMEYİ UNUTMA :)

KEYİFLİ OKUMALAR :) :*

~"Çünkü karanlık olmadan ışık, acı olmadan hayat olmazdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~"Çünkü karanlık olmadan ışık, acı olmadan hayat olmazdı."~

§

5 gün sonra

Yalnızlık bir tercihtir aslında. Bazen gerçekten yalnız olmak istediğimiz için, bazen ise kaybetmekten korktuğumuz için yalnızlığı tercih ederiz. Özellikle de zamanında sevdiklerimizi kaybettiksek eğer hayatımıza yeni birini almaktan korkarız. Çünkü bir gün onu da kaybedeceğimizi düşünürüz.

Birini kaybetmek sadece ölümden ibaret değildir. O kişiyi kalbinizde öldürdüyseniz eğer çoktan kaybetmişsiniz demektir. Bazen öyle bir durum olur ki, o insanı kalbine gömmek, toprağa gömmekten daha çok acı verir insana. Ne kadar yaşıyor olursa olsun, o artık çoktan ölmüş olur sizin için...

Karanlığa aralanan gözlerimi yavaşça açarken gecenin bir vaktinde neden uyandığıma anlam veremedim. İçim bir kaç gündür huzursuzdu. Tabii bunun en büyük etkeni yaramdan dolayı kaç gündür adam akıllı hareket edemiyor oluşumda olabilirdi. İlk bir kaç gün Savaş'ın yardımıyla işlerimi görsem de, son günler kendim yürüyebilecek kadar iyiydim. Sessiz, sakin ve aksiyonsuz beş gün geçirmiştik.

Yatakta yavaşça doğruldum ve ayaklarımı aşağıya sarkıttım. Komodinin üzerinde ki kol saatimi alarak saate baktım. Saat gece dört civarındaydı. Sıkıntıyla dışarı bir nefes vererek saati tekrar yerine bıraktım. Bu saatte uyanıp üstüne bir de uykumun açılması keyfimi kaçırmıştı. Odanın boğucu ve sıcak havası, şortla uyumuş olmama rağmen beni azcık terletmişti.

Yataktan yavaşça kalkıp pencereyi hafifçe araladım ve serin havanın içeri girmesine izin verdim. Kapkaranlık geceyi sadece ay ışığı ve evin etrafında ki ışıklandırmalar aydınlatıyordu. Geceleri gündüzlerden daha çok seviyordum. Gecenin sessiz karanlığı, bana her zaman daha yakın geliyordu. Zaten hiçbir zaman karanlıktan korkan bir çocuk olmamıştım. Aksine ışık olan ortamda uyuyamazdım bile.

Bir süre daha dışarıya baktıktan sonra pencerenin önünden dolabıma doğru geldim. Üstümde ki terden dolayı hafif ıslanmış pijama üstümü çıkarıp banyo tarafına doğru attıktan sonra dolabımdan aldığım askılı bir pijama üstünü giydim. Yeni yeni iyileşmişken, bir de üstüne hasta olmaya hiç niyetim yoktu.

SÜVEYDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin