Süveyda, kalbin üstündeki siyah benek demektir. Kalpteki gizli günah merkezi...
Sen, ben, onlar aslında hepimizin kalbinde bir yerlerde bu gizli günah merkezi vardır.
Bazımız bastırır, bazımız bastıramayız... Bazımız iyi olmayı seçer, bazımız kötü...
LÜTFEN VOTE VERMEYİ VE BOL BOL YORUM YAPMAYI UNUTMA.
KİTABIN 20. BÖLÜMÜ PART 1'DE BİR RÜYA SAHNESİ VARDI. HATIRLAMAYAN VARSA GERİ DÖNÜP BAKABİLİR. O RÜYANIN SEBEBİ BU BÖLÜM AÇIKLANIYOR ❤️
BÖLÜMÜ ÇOK KEYİF ALARAK YAZDIM. UMARIM SENDE KEYİF ALARAK OKURSUN.
KEYIFLI OKUMALAR ❤️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"En korkunç canavarlar ruhumuzda gizlenenlerdir."
§
"Benden vazgeçmeyeceğini biliyordum."
Küçük, tanıdık bir kız sesi yankılandı kulaklarımda. Gözlerimi açıp yattığım yatakta doğruldum ve baş ucumda bana gülümseyerek bakan küçük kıza çevirdim kafamı. Bulunduğumuz oda insanın içine huzur veriyordu. Pencerelerden içeri sızan güneş ışığı sanki cennetteymişim gibi hissettiriyordu.
"Sen kimsin?" dedim ayaklarımı yataktan aşağıya sarkıtırken. Küçük kız resmen gözleriyle gülümsüyordu. Bana doğru bir adım yaklaştı ve ufak elleriyle elimi tuttu.
"Beni bırakmayacağını biliyordum anne."
Gözlerimi karanlık odaya aralarken bir an hafifçe irkildim. Savaş irkilmemle birlikte yanımda kıpırdandı ve bana sarıldığı koluyla beni kendine doğru çevirdi.
"Kabus mu gördün?" diye sordu uykulu sesi ve gözleriyle. Kabus gibi değildi ama bana daha önce gördüğüm bir rüyayı anımsatmıştı. Aynı kız geçen sefer rüyamda gördüğümde 'beni bırakma' demişti. Şimdi ise 'anne'...
Elim istemsizce karnıma doğru giderken hafifçe üstünde gezdirdim.
"Bırakmayacağım." diye mırıldandım kendi kendime. Savaş anlamsız ve uykulu mırıltılar çıkarırken tekrar uykuya daldı. Savaş'ın elini tutarak kendi karnımın üstüne, elimi de elinin üstüne koydum.
"Bırakmayacağız." dedim bu sefer ve gözlerimi tekrar kapatarak uykuya daldım.
**
Sabahın ilk ışıkları otel odasının içini aydınlatırken yatakta gerindim ve arkamda ki yastığı düzelterek yatakta oturur pozisyona geçtim. Uykulu gözlerimi Savaş'a çevirdiğimde iki kolunu yastığın altına almış yüz üstü uyuduğunu gördüm. Sıcaktan gece tişörtünü çıkarmış ve duvarın kenarına doğru atmıştı.
