S|47. BÖLÜM

538 76 255
                                    

YEPYENİ VE UZUN BİR BÖLÜME HOŞ GELDİN ❤️

YORUMLAR VE VOTE ÇOK DÜŞTÜ. LÜTFEN OKURKEN DAHA FAZLA YORUM YAPMAYA ÇALIŞALIM. HERKESİN YAPACAĞI BİR YORUM BİLE ÇOK DEĞERLİ. ŞİMDİDEN TEŞEKKÜR EDERİM.

SONDAKI SİZE SORDUĞUM SORULARI CEVAPLARSANIZ ÇOK SEVİNİRİM:)

KEYİFLİ OKUMALAR ❤️


~Sadece aşk ve ölüm her şeyi değiştirir.~

$

Umutlu bekleyişlerimin yerini umutsuz bekleyişlerin aldığı bir hafta daha geçti. Dakikalar, saatler, günler geçmek bilmiyordu. Her geçen gün kendimi daha parçalanmış gibi hissediyordum. Artık Savaş'ın geri gelmemesinden daha çok korktuğum bir duygu belirmeye başlamıştı.

Nefret.

Yavaş yavaş bütün bedenimi ele geçirmeye başlayan bir duyguydu bu. Önce kendime ardından Savaş'a.

Evet. Ben bir hata yapmıştım ama bu kadarını hak etmemiştim. Gün geçtikçe yoğunlaşan bu duyguyla savaşmaya çalışıyordum ama yenilgiye uğrayacak gibiydim.

Artık dönmeliydi. Yoksa bir gün dönse bile her şey için çok geç olacaktı.

Bu duygu içten içe hoşuma gidiyordu. Kendimi bir önceki günden daha güçlü hissediyordum. Sanki nefretim gücümle doğru orantılı gibi ilerliyordu ve bu bana eski Umay'ı hatırlatıyordu.

O duygusuz halime git gide daha çok yaklaşıyor gibiydim.

Yatağımdan yavaşça kalkarak perdeyi araladım ve gün ışığının içeri girmesine izin verdim. Ardından boy aynasının karşısına geçerek kendime doğru baktım. Böyle görünmekten hoşlanmıyordum. Eskiden spor yaparken fitte kalan vücudum artık çok zayıf gözüküyordu.

"Bunu kendine yapma." diye mırıldandım kendime. Ben zamanında babamdan bile vazgeçmiştim ve bu duruma düşürmemiştim kendimi. Daha da güçlenerek ayağa kalkmıştım.

Şimdi neyim eksikti?

Ben hala Umay Dizdar'dım. Yapamayacağım, başaramayacağım hiçbir şey yoktu.

Bugün yeniden başlamayı deneyecektim. Savaş'tan vazgeçmiyordum ama onu umutsuzca beklemekten başka bir şeyler yapmam gerekiyordu. Kendim için bir şeyler yapmam gerekiyordu.

SÜVEYDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin