MERHABA DEĞERLİ OKUYUCUM :) YEPYENIII BİR BÖLÜME HOŞ GELDİN.
MEDYADA BÖLÜMDE Kİ ŞİİR VAR :)
EĞER KİTABI OKUYORSAN BAŞLAMADAN ÖNCE, HEMEN SOL ALTTA 2 SANİYENİ AYIRARAK VOTE VERİRSEN ÇOK SEVİNİRİM :)
LÜTFEN YORUM YAPIP DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞMAKTAN ÇEKİNME :)
"-Dibe vurduğunu sanıp, bir dip daha olduğunu keşfedebiliyordu insan.
C. Bukowski-"§
Yüzleri ve bakışları unutmazdım. Bir insanı ilk gördüğümde bana hissettirdiklerini asla unutmazdım. Tıpkı Cem' i daha on yaşındayken babamın şirketinde ilk gördüğümde hissettiğim kötü duygular gibi. O küçük yaşımda, yüzünde ki samimi gülümsemeye rağmen gözlerinin arkasında ki yatan karanlığı net bir şekilde görmüştüm ve o karanlık şuan bile değişmemişti.
"Sen Umay olmalısın." dedi Cem hala yüzündeki gülümseme devam ederken. Ardından elini uzattı. Yüzünde beni gördüğünden beri bir değişiklik olmamıştı. O yüzden beni tanımadığını anladım ki bu normaldi. Beni bir kere görmüştü ve o zamanda çok küçüktüm. Kendime gelmeye çalışarak tekrardan yüzüme samimi bir gülümseme oturttum ve koltuktan kalkmadan elimi uzattım. Üstümde ki gerginlik devam etsede bunu belli etmemeye çalışıyordum.
"Evet Cem bey. Tanıştığıma memnun oldum." dedim. Uzattığım elimi sıkıca tuttu ve hafifçe salladı. "Savaş senden hep nişanlım diye bahsederdi. İsmini daha bugün öğrendik." dedi gülerek. Samimi davranıyordu. Bende karşılık olarak güldüm ve ellerimizi çektik. Cem Savaş' a döndüğünde görüş açıma Cem' in eşi Ayça girdi. Uzun sarı saçları ve mavi gözleriyle gerçekten çok güzel bir kızdı. Cem gibi yaşlı bir adamın yanında niye olduğunu düşünmeden edemedim. Kapının orada da iki tane koruma dikiliyordu.
Ayça gerçekten samimi olan bakışları ve gülümsemesiyle bana yaklaştı. Elimi sıkacağını düşünerek, elimi uzatmak için harekete geçtim ama bir anda beklemediğim bir şekilde bana sarıldı. "Geçmiş olsun canım. Gerçekten çok üzüldüm. Umarım bir an önce iyileşirsin." dedi ve sırtımı hafifçe sıvazladı. Bende yapay bir şekilde sarılarak karşılık verdim.
"Teşekkür ederim Ayça. Hoş geldiniz." dedim gülümseyerek ve yavaşça ayrıldık. Kimseyle bu kadar samimi bir tanışmaya alışık değildim ama Ayça ilk izlenimime göre kolayca etkileyebileceğim, saf bir kızdı.Cem ile karşı koltuğa oturduklarında oyunculuğuma tam olarak odaklanamıyordum. Hala Cem' in babamın eski iş ortağı çıkmasının şoku vardı üzerimde. Ayrıca Cem' in beni tanımış olmasına rağmen, iyi rol yaparak bunu bana yansıtmamış olabilme ihtimali istemsizce gerilmeme sebep oluyordu. Bir yolunu bulup bunu Savaş' a söylemeliydim. Önlem alınması gereken bir durum olabilirdi. Savaş' la bakışlarımız kesiştiğinde sanki yüzümde ki gergin ifadeyi anlamış gibi sorar ifadeyle bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜVEYDA
AcciónSüveyda, kalbin üstündeki siyah benek demektir. Kalpteki gizli günah merkezi... Sen, ben, onlar aslında hepimizin kalbinde bir yerlerde bu gizli günah merkezi vardır. Bazımız bastırır, bazımız bastıramayız... Bazımız iyi olmayı seçer, bazımız kötü...