Süveyda, kalbin üstündeki siyah benek demektir. Kalpteki gizli günah merkezi...
Sen, ben, onlar aslında hepimizin kalbinde bir yerlerde bu gizli günah merkezi vardır.
Bazımız bastırır, bazımız bastıramayız... Bazımız iyi olmayı seçer, bazımız kötü...
"BU KİTAPTA ASLA KADINI AŞAĞILAMA, EZME GİBİ BİR DURUM YOKTUR! MALUM HER GÜN BU HABERLERLE KARŞILAŞIYORUZ ZATEN (!)"
Umay ve Savaş' ın aksiyon ve aşk dolu hayatına hoş geldin. Bu hikayeye çok inanarak başlıyorum. Özellikle yaratacağım kadın karakterin güçlü yapısını yazmayı sabırsızlıkla bekliyorum. Umay DİZDAR, onu seveceğini düşünüyorum. Güçlü bir kadın karakter okumaya hazır ol.
Buraya kitaba başladığın tarihi yazarsan çok sevinirim. Keyifli okumalar :)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
§
SAVAŞ ULUHAN
Issızlığın ve sükunetin hakim olduğu yolu sadece arabanın farları aydınlatıyordu. Yoğun bir gün geçirmiştim ve aklımı ele geçiren tek düşünce yarın akşam yapacağım görüşmeydi. İçim sadece intikam ateşiyle yanıyordu.
Gün geçtikçe bedenimi ele geçiren intikam arzusu, sonumu getirecek olsa bile bu yoldan dönmeyecektim.
Gözlerim yola odaklanmışken küçük bir aksilik bile çıkmasın diye her şeyi baştan sona kafamdan geçirmeye başladım. Her şey tam anlamıyla kusursuz ve istediğim gibi olmalıydı. Hatalara asla tahammülüm yoktu.
Sigara almak için girdiğim mahalle arasında sonunda açık olan küçük bir bakkal gördüğümde bakkalın karşısında arabamı durdurdum. Arabadan inip kısa bir an mahalleye göz gezdirdim. Saat geç olduğu için etrafta kimse yoktu. Gecenin getirdiği hafif serin hava, arabanın içinde hissettiğim kasveti az da olsa örtmüştü.
Hızlı adımlarla bakkala girip iki paket sigara aldım. Bir tanesini cebime koyarken diğerini açıp içinden bir dal sigara çıkardım ve dudaklarımın arasına koyarak yaktım.
''Sana önümden çekil dedim!''
Duyduğum sesle kafamı bir mahalle arasına doğru çevirdim. Çakmağı cebime koyup bir yandan sigaranın dumanını içime çekerken gözlerimi kısıp görünen iki silüete baktım. Uzaktan bile ayakta zor durduğunu fark ettiğim adam bir kızı duvarla arasına almıştı. Kız öfkeyle kendini duvarla arasına sıkıştırmış adama bağırıyordu. Adamın kızı taciz ettiği ortadaydı.
''Yavrum inat etme. Sana eğleneceğiz diyorum.'' Adam elleriyle kızın bedenine dokunmaya çalışırken, kız adamın ellerini kendinden uzak tutmaya çalışıyordu. Sigaramı dudaklarımın arasından alıp dumanı dışarı doğru verdiğimde kaşlarım iyice çatılmıştı. Bunun gibi adamlar maalesef her yerde vardı.
