18

196 22 0
                                    

Eylül düşüncelerinin yoğunluğunda yorulup uyuyakalmıştı. Jülide ise o konuşmadan beri evde dolanıp kendini oyalıyordu. Nöbette olmadığı için üzülecek hala gelmişti. Kendini işle meşgul edip olanlardan kaçmak onun çözüm yoluydu. Bu sefer bunu yapamayınca o kendi düşüncelerinde ezildi. Hiç kimseyi üzmek istemiyordu. Helede Eylül'ü...

Uyumak istedi ama gram uykusu yoktu. Kalkıp üstüne eline ilk gelen şeyleri geçirdi. Eylül'ün kapısında aldı soluğu. Birkaç defa vurdu kapıya. Bir yandan huzursuzdu. Bu saatte gelinir mi diye kızıyordu kendine ama geçti bunun için. Eylül'ün uykusu hafifti kapının ilk çalışında uyanmıştı. "Kim bu saatte" dedi gözlerini ovalayarak. Kapı deliğinden Jülide'yi görünce açtı kapıyı. Esnerken:

-Hangi rüzgar attı seni buraya bu saatte Jülide?
-Geç olduğunu biliyorum özür dilerim ama uyuyamadım konuşmamız gerek.
-Ne özürü geç içeri, dedi Eylül.

K apıyı açık bırakıp mutfağa geçti Eylül. İki kahve yapıp salona geçti Jülide'nin yanına oturdu. Kahvesini uzattı. Sorunu anlatmasını bekleyen bakışlarla ona döndü.

-Yemeği erteleme olayını neden istiyorsun? Kerim ile alakalı mı?
-Hayır onun etkileyeceği bir durum yok ortada
-Ama bugünkü konuşmadan sonra söyledin bunu.
-Evet bugün bana karşı hala bir şeyler hissettiğini belirten şekilde konuştu ama o duygular bende yok. O yüzden Kerim'in etkileyeceği bir şey yok. Ben o defteri kapattım. Ama sorun şu bence sende hala kapanmamıl defterler var.
-Öyle denemez
-Nasıl denir Jülide?
-Olayı sana baştan anlatmak istiyorum dinlemek istersen
-İsterim şahsen
-Biz Eyşan'la...
-Adı Eyşan mı gerçekten?
-Maalesef
-Ezel öyküsü geliyor gibi
-Yaniii... Biz, ben üniversitedeyken tanıştık. 5.sınıftaydım o zaman. Psikolojik olarak bunalımdaydım. Sınavlar, tus ağır gelmişti. Psikiyatriste gitmeye karar verdim. Onun pastanesi oraya yakındı gidip gelirken tanıştık. Sonra ilişkimiz başladı. Her şey güzel gidiyordu. Çok iyi anlaşıyorduk. Benim önceki ilişkilerine kıyasla farklıydı. Sanki ilk defa ona aşık olmuştum. Çok saf duygularla gitmiştim ona. O benden 4 yaş büyüktü. Ailesiyle yaşıyordu. Ailesi bizim için biraz sıkıntı gibiydi. Ama çok aşıktım gözüm onu bile görmedi. Her şey aşılabilirdi bence. Bunun öyle olmadığını görmem zaman aldı. İlk mutlu dönemlerimizden sonra kavgalarımız oldu sık sık. Onun bu ilişkiyi tutma isteği yoktu sanki. Küçük bir şeyde ayrılalım diyordu, ben hep bunları kapatıp yol bulan taraf oldum. Çünkü inandım. Okul bitene kadar devam etti ilişkimiz. Pratisyenlikte ilk görev yerim Diyarbakır'a çıktı. Ben nasıl yapacağız falan diye düşünüyordum.  Oraya gittiğimde ilk işim nöbetlerimi art arda getirmek oldu böylece boşluğun oluyor, o boşlukta soluğu İzmir'de alıyordum. İki evim vardı resmen. Yorgunluğu cabası ve karşı taraftan aynı fedakarlığı göremedim hiç. Ama bırakamadım da kör gibiydim. Sonra biraz tus çalışmasıyla İzmir Kadın Doğum ilk ve tek tercihim oldu. Bir süre daha ilişkimiz devam etti. Asistanlığımın o döneminde bunun etkilerini yaşadım. İlişkim yüzünden yargılandım. Sonra ailem... Onlara bunu söyleyince beni evlatlıktan reddettiler. Bu olaylar yaşanırken beni bir anda terk etti.  Neden yoktu, seni seviyorum derken terk edildim ben. Ne kadar dil döksem, peşinden koşsamda fayda etmedi. Ağır laflar konuştu, ondan sonra her şey tamamen bitti. Ve ben 1 ay sonra nişanlandığını duydum. O yaz evlendi. O aldatılmışlık hissi hiç gitmedi. Onu seviyordum ama sevgim nefretimle yarışamayacak düzeye geldi. Onu hiç affedemedim, hiç affetmeyeceğim... Benim yaram olarak kalacak. Korkularımın, çekingenliğimin kaynağı olarak kalacak o. Onu atamam ama ona aşık olacak kadar aptal değilim. O hisler tekrar canlanmayacak.

Yüzünde tek bir ifade değişikliği olmadan anlattı bunları Jülide. Bu olay onun için büyük bir acıda olsa artık olayın ona bağlı olmadığı ve elinden gelen bir şey olamayacağını anlamıştı. Derin bir iç çekti :

-Durum böyle. Ve bu olayın üstünden 3 yıl geçti. Geçmişte kaldım, benim için büyük bir acıydı. Ama ben onda kalmadım bu ona bağlı bir şey değil artık. Benim geçmişte hissettiklerime takılı kalmamdı. Onlarda düşündüğüm kadar güzel değilmiş bakınca. Şu an ondan kurtulduğumu hissetmesem sana bu adımı atmazdım. Bu konuda bana güvenmeni istiyorum. Biliyorum fazla olabilir istediğim ama o benim için bitti ve ben başlangıcımı senle yapıp senle bitirmek istiyorum. Geçici heveslerle hareket eden biri olmadım, olamamda.

Eylül Jülide'nin yanağını okşadı. Jülide gözlerini kapattı. Huzurluydu. Aralarındaki perdeyi kaldırmıştı. Birine bu kadar açık olmak güzel ve korkutucuydu. Eylül ne diyeceğini bilemedi sarıldı Jülide'ye.

-Yaşadıkların zormuş gerçekten. İnanıyorum sana.

Jülide sımsıkı sarıldı ona. Bu sözler yetmişti daha fazlasına gerek yoktu.

Eylül yine bırakmadı jülide'yi o gece. Jülide'nin de gitmeye niyeti yoktu. Başını Eylül'ün omzuna koydu. Kokusunu hissetmek onu rahatlatıyordu. O huzurla kapadı gözlerini...

Jülide Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin