Jülide hastanede aldı soluğu. Asistan Eyşan'ın odasındaydı. Jülide :
-Durum ne?
-Çok hafif bir kanaması oldu, bebekte herhangi bir sıkıntı görünmüyor ablaJülide'nin bakışları Eyşan'ın annesi ve eşine çevrildi. Sonra asistana döndü :
-Burada neden 2 refakatçi var ve neden hala buradalar?
-Abla engel olamadım
-Çıkın dışarı ikinizde, dedi sinirle Jülide.
-Ama o benim eşim, demeye çalıştı eşi ama Jülide sinirle:
-Başlarım eşine güvenliği çağırmadan çık dışarı (dedi ve ikisinide çıkardı odadan. Sonra asistana döndü sessizce) Sen buranın sorumlususun ne demek engel olamadım.
-Affedersin abla
-Senin için diyorum, böyle durumlar seni zora sokar dikkatli ol.
-Jülide (diye seslendi Eyşan titreyen bir sesle) bebeğim iyi mi?
-İyiler senin biraz sakin olman gerekiyor ama.
-Bilmiyorum bazen nefes alamıyormuş gibi hissediyorum kalbim sıkışıyor. Korkuyorum JülideJülide o ses tonuyla söylenenler karşısında ne tepki vereceğini bilemedi. O çocuğunu kaybetmek istemeyen bir anneydi. Yanına oturdu elini tuttu.
-Korkmana gerek yok buradayım ben. Hadi biraz nefes egzersizi yapalım mı? Nefes al... Nefes ver...
Jülide ona eşlik etti onu sakinleştirmeye çalıştı. Ve başarılıydı. Rahatlamıştı Eyşan.
-Bu duruma neden olan olay nedir?
-Annem, asistana baktı. Asistan çekindiğini anlayınca çıktı dışarı.
-Ne olmuş annene?
-Gereksiz şeyler dedi
-Tamam ben onlarla konuşurum. Sen sakin oluyorsun ve hiçbir şeyi düşünmüyorsun, tamam mı?
-Nasıl?
Jülide Eyşan'ın elini aldı karnına koydu.
-Kımıldanmaları hissediyor musun?
-Evet
-İçerde senin için deli olan bir çocuk var onun için gücünü kendini toplaman gerekiyor. O savaşıyor senin için. Bak hala burada gitmedi bir yere. Onun için tamam mı?
-Tamam, dedi Eyşan. Jülide kalktı yanından. Eyşan elini tutup durdurdu.
-Bu saatte kalktın geldin bana bu konuşmayı yapıyorsun neden? Hiçbir şeye zorunlu değilsin.
-Yapmam gerekeni yapıyorum. O çocuğa veya sana bir şey olmasını istemem.
-Teşekkürler, dediJülide çıktı odadan. Annesi ile eşi yanına geldi. Annesi odaya girmeye yeltendi Jülide izin vermedi.
-Gelin sizle bir konuşalım. (dedi. Doktor odasına geçti. İkisi karşısına oturdu.) Bakın hastamız zor bir süreç geçiriyor ve sizde köstek oluyorsunuz bu duruma. Onu anlamanızı istiyorum. Eşiniz ile kavga mı edeceksiniz doğumdan sonraya bırakın. Sorun mu var dert etmeden ona dert olmadan kendi içinizde halledin. Kızınıza bir şey mi söyleyeceksiniz bin kere düşünün. Stresten uzak durmalı. Diğer türlü ikinizde bu servisten içeri adımınızı atamazsınız bundan sonra ve aynı zamanda çocuğunuzun ve torununuzun ölümüne yol açarsınız.
Jülide'nin dediklerinden sonra denecek bir şey kalmamıştı kabullendiler. Önce eşi çıktı. Annesi durdu sonra Jülide'ye döndü.
-O senin ahın yüzünden burada
-Anlamadım
-Son konuşmanızı duymuştum. Ona acımı çekmeden ölme dedin. O da çekiyor.
-Dediklerim farklı şeylerdi
-Buraya çıktı ama gözlerinin önünde yaşanıyor her şey umarım mutlusundur.
-Saçma saçma konuşmayı kesin lütfen. Evet dediğim şeyler vardı ama ben onun çocuğuyla sınanmasını dilemedim. Hiç kimse bunu haketmez. En kırıldığım zamanda söylediğim sözleri karşıma getirmeyin. Bence biraz kendinizde arayın suçu. Kızımı hangi duruma soktumda bu halde diyin, dedi ve sinirle odadan çıktı Jülide.
