9

223 20 2
                                    

Seans bittiğinde Jülide birazda olsa rahatlamış hissediyordu. Kafasında hala bir sürü soru işareti vardı ama onlara cevap bulmanın başlangıcı için ilk adımı atmıştı.
Evine gitti. Duşunu aldı. Yatağına uzandı. Konuşması onu rahatlamıştı ama hayatının en kötü yıllarını tekrar hatırlatmıştı aynı zamanda. Yorgun ve uykusuzdu. Gözlerini ovaladı.

O anlık karanlık tekrar aydınlık olmadı. Kendini soğuk ve karanlık bir odada buldu. Diğer odadan tartışma sesleri geliyordu. Ardından bir şeyler kırılmaya başladı. Bir ses duyuyordu. Bağırıyordu. Tanıdıktı sanki. Kendi... Eli kapı kolundaydı ama o kapının ötesine gitmek istemiyordu. O sesteki çaresizliği çok iyi biliyordu. Yavaşça çöktü yere. Sesleri duymamak için eliyle kulaklarını kapattı...
Gözlerini sımsıkı kapattı...

Irkilerek uyandı. Nasıl içi geçmişti anlamamıştı. Doğruldu, karşıdaki aynada kendini gördü. Siyah saçları hala ıslaktı. Koyu kahve gözleri aynı o günkü gibi sinirle bakıyordu. O gündeki gibiydi sanki. Belki daha yaşlıydı, saçlarında beyazlar vardı ama teninin arkasındaki ruh aynıydı. Saklanmış olsada aynıydı. Gülümsedi... O gün aynaya baktığında aynı şekilde bakmamıştı. Nefret ediyordu kendinden çünkü. Her şeyi mahvettiğini ve tek suçlunun kendi olduğunu düşünmüştü. Ama şu an karşısındakinden nefret edecek bir neden bulamıyordu. Kötü olan kendisi değildi. Onu bu hale getiren insanlardı. Ondan giden her insan bir duvar bırakmıştı ona. Zamanla o duvarların arasında kalmıştı. Jülide'nin ne çıkmaya cesareti olmuştu, ne de insanları o duvarlar ardına almaya...

~Ertesi gün~

Jülide yorucu bir günün ortasındaydı. Gece uykularının bozulması onu etkiliyordu. Bunun için ilaca tekrar başlaması gerektiğinin farkındaydı. Psikiyatriden Nesim hocayla daha önce görüşmüştü. Yine onun yanına gitti. Konuşurlarken bir hastanın sözü açıldı. Hasta şizofreniydi ve hamileydi. Jülide'nin şansına gelmek için onu beklemişti. Reçetesini alıp, hastayı görmek için asansöre bindi Jülide. Aslında Eylül'ün serviste olma ihtimali onu heyecanlandırmıştı. Aynada kendine baktı ve çeki düzen verdi.
Psikiyatri servisi diğer servislerden farklıydı. Herkes girip çıkamıyordu. Kapıda bir güvenlik bekliyordu her ihtimale karşı. Jülide kapıdaki küçük cama vurdu. Güvenlik yaka kartını görünce açtı. Orayı geçince bir kilitli kapı daha vardı sadece güvenliğin olduğu taraftan açılıyordu. Jülide servise girdi. Hemşireler hastalarla beraber büyük odada çay saatindeydi. Jülide sondaki doktor odasına ilerledi. Kapıyı dışardan açacak kapı kolu yoktu. Jülide kapıyı tıklattı. Açan Eylül oldu. Jülide'yi görünce şaşırdı. Arkadaşlarına dönüp :"Ben geliyorum birazdan" diyip kapıyı kapadı.
"Beklemiyordum gelmeni." dedi.
"Nesim hoca şizofreni hastası için yolladı" dedi. Eylül bu yanıtı beklemiyordu ama bozuntuya vermedi.
"Bende benim özlemime dayanamadın zannetmiştim" dedi gülerek. Jülide gülmedi. Buraya gelirken kalp ritminin değişmesinin nedeni hasta değildi tabiki.
Eylül hastanın durumunu anlattı. İlaç dozlarına baktılar. Jülide kendi yorumunu yaptı. Hastayı tamamen muayene etmek için zaman ayarladılar. Konuşurlarken bir hasta geldi. Biraz onlara bakınca Eylül hastaya döndü:
"Ne oldu Furkan?" dedi. Furkan 18 yaşında genç biriydi.
"Bu renk size yakışmış Eylül hanım." dedi bordo kazağını ima ederek. Sonra ekledi: "Zaten beyaz önlüklede melek gibiydiniz. " dedi.
"Teşekkürler Furkan, ama şu an bir şey konuşuyoruz" dedi. Yüzünde herhangi bir gülümseme yoktu Eylül'de. Sınırını korumak zorunda olduğunun farkındaydı. Furkan onu duyunca özür dileyip gitti zaten.
"Psikiyatrinin güzel yanı hastalar mani dönemindeyken fazlasıyla iltifat alıyorsun" dedi kağıda notunu yazarken. Jülide masaya kolunu yasladı.
"Yani sadece hastaların mani dönemi değil bence iltifatların nedeni." dedi Jülide.
"Neymiş?" dedi Eylül gülümseyerek.
"Güzelsin" dedi fısıldayarak. Hemde çok güzelsin be kadın, diye eklemek istedi Jülide ama içinden demekle yetindi. İkiside bakışlarını birbirinden kaçırmaya çalışıyordu ama bu pek mümkün olmuyordu. Bir yandan hastalar, hemşireler geçiyordu yanlarından. Jülide "Ben gideyim sıcak oldu burası, sonra görüşürüz" dedi.
"Görüşürüz" dedi Eylül.

Jülide Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin