Ben:İyi o zaman, plan başlasın!
⚔️⚔️⚔️⚔️⚔️⚔️⚔️⚔️⚔️⚔️⚔️⚔️⚔️⚔️⚔️
Yoongi'den:
Aracın içinde çalışma alanındaydık. Çalışma alanı dediğim de şu yani: geniş karavan gibi bir araçtı bu, dışarıdan çok küçük bir koli taşıma aracı gibi görünse de içi gerçekten büyüktü. Bunu tasarlayan kişiler: ben, Namjoon ve Hoseok idik. İçinin böyle olmasını ise Jimin'nin özel yeteneğinden yararlanarak yapmıştık. Jimin sihir gibi bir yeteneği vardı, bunun nedenini hiçbirimiz bilmesek de tahminimce zamanımıza kalmış son simyacılardan*¹.
Bilgisayarın yanında duran bardağı aldım, içinde su vardı. Çalışma yaparken hep yanıma su koyardım, stres olduğumda ya da dikkatimin daldığını hissettiğim zamanlarda şu içerdim. Bu sebeplerin yanında da susadığımda su içmek vardı.
Ekrana bakarken elime aldığım bardaktaki sudan birkaç yudum içtikten sonra bardağı eski yerine koyup bilgisayardaki işlerime devam ettim.
Arkamdan duyduğum ses ile dikkatimin birazını arkama verdim.
Hoseok:Nasıl gidiyor hyung?
Hoseok'un her şeyin iyi gitmesini istediği için belli aralıklarla sorduğu soruyu yeniden duyunca kafamı sağa sola yatırıp boynumu kıtlattım.
Hoseok her zaman böyleydi. Her şey iyi gitmesi için uğraşan gitmez ise neden gitmediğini kafaya takan birisiydi. Hoseok'un sorusunu cevapsız bırakmamak adına hemen cevapladım.
Ben:Blok 123, 124 ve 125'i halettim. 1, 2, 3 ve 4. bloklar kaldı.
Büyük ihtimalle kafa sallıyordu arkamdan. Planının iyi gittiğini bilmek biraz olsun içindeki kuşku bulutlarını dağıtıyordu. Onun bu özelliğinden asla uzaklaştıramıyorduk, özelliklede bu saldırı zamanlarında.
Jin hyung:Aynı durum, birkaç tane kamera kaldı.
Diyen Jin hyung ile gülesim geldi. İşlerini yavaş yapsa bile hep en iyi şekilde yapardı.
Hoseok'un adımlarını duyduğumda benim arkamdan uzaklaştığını anladım. Taehyun'un olduğu tarafa gidiyordu.
Hoseok:Tae-ssi, seninki ne durumda?
Taehyun:Bitmek üzere, 2 tane kamera kaldı hyung.
Diye kendi durumunu bildirdi. Gülümsedim, Taehyun ile arada yazılım yarışı yapardık. Bu oyunlarda kendisini geliştirmişti Çaylak.
Jin hyung:Bu zamanı gençleri çok hızlı.
Jin hyung'un bu sözleri ile göz devirdim ve gülümsemem yok oldu. Onun yersiz soğuk amca şakaları yok mu? İŞTE ONU YOK ETMEK İSTİYORUM!!
Ben:Çok konuşma hyung, daha birçok kamera var.
Jin hyung:Ayh, çok iyi biliyorsun.
Ondan tarafa döndüğümde onun zaten bana baktığını -tiksinerek baktığını- gördüm. Pislik gülümsememi takındım ona karşı. Tabii ki gibisinden kaşlarımı kaldırdım ve kafamı salladım. Ben bu grubun, ben bu dünyanın; en zekisi, en dahisiydim.
Derken Taehyun'nun sesini duymam ile gerçekliğe döndüm.
Taehyun:Bitti!
Soobin:Hyunglara yardım et.
Diye söyledi Soobin takım arkadaşına.
Taehyun:O iş bende.
Kendisine olan güveni ile söyledi Soobin'e. Sonra yeniden bilgisayara gömüldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌌 7 Fates 🌌
Fanfiction7 farklı kader. Yıl 2197. Dünya'ya dev kaplanlar saldırmaya başlamıştı. Bu kaplanlara "Beom" deniyordu. Beomların saldırma nedenini kimse bilmiyordu. Aslında bunun cevabı çok basitti.... -7 Kader - BTS / Bangtansonyeondan / Bangtan - Dip Not: Bölü...