Ne olduğunu anlayamadan vücudu karıncalandı, gözleri karardı ve nefesi kesildi, sertçe yere düştü ardından...
★★★★★★★★★★★★★★★★★★★
Jin'den:
Tulumumu üzerimde tutarak ekmeğimi yiyordum, komik bir görüntüydü kabul ediyorum ama açsam ve yemek yemem gerekiyorsa denizden babam çıksa bile yerim yani. Açlık ve yemek yemek her şeyin öncesine gelir.
Minik Jungwon da aramıza katılmıştı, onun katılması ile sayımız daha fazla artmıştı. Jay'e baktığımda Jay'in çok mutlu olduğunu gördüm. Üyelerinden birini bulmuştu, onun için normaldi yani bu mutluluk. Sevincini ve duygularını anlayabiliyorum.
Şu anda hepimiz beraber yemek yiyor, sohbet ediyor ve eğleniyorduk. Biraz biraz toplanmaya başlamıştık, düzeliyor gibiydik. Bir araya gelmek, Soobinler ile konuşmak, planlar yapmaya başlamak; hepsi bize iyi gelmiş ve buradan kaçış yollarını çizmemizi kolaylaştırmıştı. Fakat bir şeyler değişmiş gibiydi burada, artık ara vermeksizin nöbet tutuyorlardı, biz de doğru düzgün plan yapamıyorduk; bu bayağı kötüydü bizim açımızdam.
Elimdeki ekmeği yerken önüme döndüm ve etrafıma bakındım. Kendi tabilotumu bitirdim, yanına ekmek koymuşlardı onu da yiyorum şu an, ama açım ben ya. Yemek, bana yemek verin.
Ben:Açım beeeen.
Diye yemekle meşgul olduğum ekmeği yerken konuştum ortaya sonra ekmeğimi yemeye devam ettim.
Yediğim ekmekteki bakışlarımı kaldırıp etrafıma bakındım. Etrafıma bakınırken Namjoon'un bakışlarını fark ettim ve ona baktım. Namjoon da bana şaşkın şaşkın bakıyordu. Ne oldu canım?
Namjoon:Bir tabilot dolusu yemek yedin ve açım mı diyorsun?
Diye söylediğinde olumlu anlamda kafa salladım. Evet, soruyor musun bir de??
YA BEN BİRAZ GALBİ*¹ İLE NASIL DOYAYIM YA!? AKIL VAR, MANTIK VAR; BENİM KOCAMAN MİDEM VAR!! YETMEZ!!
Şaşkın ve sorgular şekilde ona baktım. Doymamı mı bekliyordu? Ben doymam!
Namjoon:Seni hiçbir zaman doyuramadım, sen de doymadın.
Diye isyanla karışık söylediğinde olumlu anlamda kafamı salladım. Evet, ben doymam ki. Kabul ediyorum canım ben, aç olurum ben. Kim Seokjin doymak bilmeyen bir insandır, you know?
Namjoon'a bilmiş bir gülüşümle bakarken o sadece gözlerini kısmakla yetinmişti.
Namjoon:Ayh ayh. Aç, manyak, deli. Ne halin varsa gör, tamam mı?
Diye söyledi aynı sinirle. Ben de ona aynı sakinlikle kafa salladım. Olur, ne halim var benim?
Aklıma gelen fikirle Namjoon'a döndüm ve o sinir olduğu gülüşümle ona bakıp konuştum.
Ben:Rm.
Diye seslendim ve bana dönmesini sağladım. Bana döndüğünde bıkmış ve bana neler olduğunu sorgulamaktan bıkmış gözlerle bakıyordu.
Namjoon:Hım?
Diyerek bana döndü. Bana dönmesi ve aklımdaki plan ile pis bir sırıtış ile ona baktım ardından konuştum.
Ben:Açım ben.
Dedim onu sinir etmek amaçlı bir şekilde. Amacıma ulaştığımı Namjoon'un gözlerini devirdiğinde fark ettim. Hahaha, yaşasın Winner Jin! Yeaah, brom. 😎
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌌 7 Fates 🌌
Fanfic7 farklı kader. Yıl 2197. Dünya'ya dev kaplanlar saldırmaya başlamıştı. Bu kaplanlara "Beom" deniyordu. Beomların saldırma nedenini kimse bilmiyordu. Aslında bunun cevabı çok basitti.... -7 Kader - BTS / Bangtansonyeondan / Bangtan - Dip Not: Bölü...