⚡ Yeni Görev ⚡

68 10 232
                                    

Oyun başlıyordu, kazanan ben olacaktım!

⚡⚡⚡⚡⚡⚡⚡⚡⚡⚡⚡⚡⚡⚡⚡

Jimin'den:

  Kürdandan kolları vaaar. Tutmaz o. Kırılırııııım.

Ben:UYANIIIIIIIN!!

  Şarkıya uyumlu bir şekilde koridorda bağırarak söyledim enerjik bir şekilde. Bir o yana bir bu yana hoplaya zıplaya yürüyordum. Bugün fazla enerjiktim, dün Beomgyu ile takıldığım içindi büyük ihtimalle.

  Ya çocuk benim tam kafadarım ya, 3 yıldır bu çocuklarla iş yaptığımızdan artık Beomgyu benim minik kardeşim gibi olmuştu. Dün onunla çok eğlenmiştik, hatta bir ara gülmekten yerlere kapanıyorduk Beomgyu ile. Yan tarafımdan bana yumruk atıp gülen de bir Jin hyung vardı. Jin hyung gülüyor ve beni dövüyor diye acıdan daha fazla güldümüştüm. Gülerken düştüğüm yerden kalkarken Taehyun ile göz göze gelmiştim, biraz sinirli gibi bakıyordu bize. Özellikle Beomgyu benimle konuşurken biraz daha sinirliydi. Soobin de biraz sinirli gibiydi ama sonradan açılmıştı.

  Bu grup böyleydi hep. Kaplanlarla her karşılaşılmasından sonra herkes sığınaklara dağılıyordu, o aralıkta neler yaşıyorlardı bilmiyorum ama bize geldiklerinde hep biraz gergin oluyorlardı.

    Bir anda Yoongi hyung'un odasından bir ses geldi. Sesi duyduğum anda gülümseyerek o tarafa döndüm.

Yoongi hyung:SENİ DÖVECEĞİİİİM!!

Ben:Sorun olmaaaaz!

Diyerek az önce kafamda dönen şarkıdan sapmadan aynı melodide devam ettim.

Yoongi hyung:Benim için deeee!

Gülümseyerek önüme döndüm ve koridorda yürümeye devam ettim. Yine her zaman ki gibi herkesi uyandırma işi bendeydi.

   Jin hyung'un odasının önünden geçerken Jin hyung'un odasının kapısı açılmış ve içeriden Jin hyung çıkmıştı. Gülümseyerek ona döndüm ve kocaman bir gülümsemem ile ona baktım.

Jin hyung:Günaydın Chim.

Odasının kapısını kapatırken gülümseyerek bana döndü. Benden uzun olduğu için kafamı kaldırıp ona baktım. Yüzü yine ışıl ışıl ve temiz, saçları yine -nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde gayet düzgün bir şekilde- karışmamış bir şekilde karşımda duruyordu. Yine yakışıklıydı, yine yakışıklıydı. Bir de gelip bize "Yine kahve içemedim, yüzüm kırışacak, çirkin olacağım" diye söyleniyor. Hyung, kandırma bizi lütfen...

Ben:Günaydın hyung.

Diye söyledim ona gülümseyerek. O da kafasını sağa yatırarak gülümsedi sonra da konuştu.

Jin hyung:Yoongi birazdan gelip sana vuracak. Haberin olsun.

Yalancı bir şekilde ağzımdan "hah" nidası çıktı. Bana her şeyi yapabileceğini zannediyordu, ama yapamazdı. Ondan daha çeviktim ben.

Ben:Bağışıklık geliştirdim zaten. Bir şey olmaz.

Diye belirttim Jin hyung'a karşı. Benim bu cümle de o omuz silkti ve dudaklarını büzdü.

Jin hyung:Sen bilirsin.

Dedi ve yanımdan uzaklaştı. Bir, iki-üç saniye arkasından baktım. Ya adamın yürüyüşü bile diyor ki: Ben kusursuzum. Of, işte beni de ciddiye alan yok. Neyse, uyandırmaya devam.

Ben:Uyanıııooon!

Jin hyung'un odasının önünde ayaklarımın üzerine düşüp, dönüp dururken Hoseok hyung'un odasının kapısı açılmış ve enerjik bir Hoseok hyung çıkmıştı.

🌌 7 Fates 🌌 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin