"Biz Bangtan'ız."
🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Hakîm Bakış Açısı:
Kaderin bir araya gelmeleri için çıkardığı olaylar birer birer işe yarıyordu, onlar yavaş yavaş bir araya geliyorlardı.
Jungkook ve Taehyung, bu 5 kişi ile karşılaşınca onlara karşı gelmeye çalışmışlardı ilk başta ama sonuç olarak en sonunda onları takip etmek zorunda kalmışlardı. Şu anda ise Seul'un tam merkezinde olmayan ama tam dışında da olmayan bir evde oturmuş bekliyorlardı. Burası, Jungkook ve Taehyung'ın takip ettiği 5 kişinin beraber yaşadığı bir evdi. Onların anı eviydi ve bu eve 2 yeni kişi daha katılacaktı, onlar da şu an ikili koltukta, 5 kişinin karşısında oturan 2 bedendi.
Aralarından en uzun olan ve omuzları geniş olan birisi onlar için kahve hazırlamış ve koymuştu. Kahveler öylece sehpanın üzerinde dururken soğumak için şimdiden odaya sıcaklığını yayıyorlardı. Ortam sessizdi, tıpkı bundan 1 saat öncesinde karşılaştıklarında olduğu gibi...
Aralarından birisi etrafa meraklı gözlerle bakınıyordu, bu sessizlik artık canını sıkmaya başlamışa benziyordu. Zaten fırtatı nedeni hep eğlenceli, enerjik ve mutlu bir yapıya sahipti; şu an bu kadar kasvetli ve sessiz olması gerçekten hoşlandığı bir şey değildi. Aynı kişi oturduğu yerde dikleşti ve konuşmaya başladı. "Ah, tamam. Geldiğimizden beri konuşmadık, hadi tanışalım artık!" diye neşeli çıkan sesi ile söyledi. Jungkook ve Taehyung onlara yan gözlerle baksalar da aslında onları yadırgamamışlardı sadece tanımadıkları için böyle tepkiler veriyorlardı.
Aralarından beyaz saçlı olan onlara döndü ve konuştu. "Pekala, Hobi istiyorsa yapalım. Selamlaşmalardan nefret ederim, o yüzden. Ben Shoo Cien, gerçek ismim Min Yoongi. Bu grubun şimdilik lideriyim." diye söyleyen kişiyle ona baktı Jungkook ve Taehyung. Tuhaflar mıydı sanki?
"Abartma hyung, ben liderim." diye söyledi koltuğun en uç köşesinde olduğu halde diğer köşede oturan kişiye laf atarak. Yoongi diye tanıdıkları kişi sanki bu cevabı bekliyormuş gibi hemen kızarak sesini yükseltti. "Kes sesini Namjoon!" diye çıkıştı ona, büyük ihtimalle lider olma duygusu ile hareket ediyordu, yoksa bundan daha sinirli gibi duruyordu. Ki koltukta 5 kişi yan yana oturanlardan ortada olan bu kavgadan dolayı sesini yükselterek buradaki en asabi kişinin kendisi (?) olduğunu kanıtladı. "Aaah, yeter artık! Kavga etmeyin! Yemin ederim hepinize yemek yapmam aç kalırsınız!" diye söyledi, herkes aniden ona dönmüştü. Taehyung ve Jungkook bu kadar yüksek sesin ondan nasıl çıktığını anlayamadıkları için şok olurken diğer dörtlü yapılan tehdit karşısında şok olmuşlardı.
En başta bu tanışma faslını açan kişi üzgün ve isyankar bir şekilde ona dönüp yalvarmaya başlamıştı. "Ama hyung ben bir şey yapmadım, hep onlar kavga ediyor! Niye ben ve Jimin hep aç kalmak zorunda kalan sefiller oluyoruz?" diye sordu isyankarca, bu soruyu alan kişi sağ tarafında kalan bedene dönüp bakarken baktığı beden de sevimli bir üzüntü ile kafasını olumlu anlamda salladı. Onları anlamayan 2 beden vardı ama neyse.
Az önce arkadaşına onaylama veren kişi nerede olduklarını ve ne yaşadıklarını fark etmiş olacak ki hemen onlara konuştu. "Ahahaa, hyunglarım. Bizim iki tane konuğumuz vardı, onlarla tanışıyorduk. Lütfen, sonra Pembeler ve Sarılar olarak gruplara ayrılır yine kavga ederiz. Şimdi onlarla tanışalım. Ha, ne dersiniz?" diye sordu o kişi. Hepsi, karşı koltukta şaşkınca onları dinleyen bedenlere döndüler. Boş gözlerle onlara bakıyorlardı ikisi de, yani her zaman karşılaştıkları tipler değildi bunlar. Öküzün ilk kez tren görüp izlemesi gibi bir şeydi bunların ki de. Evet, Jungkook ve Taehyung'a öküz dedim. Mutluyum :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌌 7 Fates 🌌
Fanfic7 farklı kader. Yıl 2197. Dünya'ya dev kaplanlar saldırmaya başlamıştı. Bu kaplanlara "Beom" deniyordu. Beomların saldırma nedenini kimse bilmiyordu. Aslında bunun cevabı çok basitti.... -7 Kader - BTS / Bangtansonyeondan / Bangtan - Dip Not: Bölü...