🦢 Suçlu Yansımalar 🦢

47 6 79
                                    

İnanıyorum, ikimiz de iyi bir şekilde çıkacağız buradan...

🦢🦢🦢🦢🦢🦢🦢🦢🦢🦢🦢🦢🦢🦢🦢

1. Oda:

Heeseung'dan:

  Delirmiş gibi gülüyordum. Burada böyle boş boş durmak beni delirtiyordu.Gülme sebebim tam olarak neyden kaynaklı olduğunu bilmesem bile gülmeye devam ediyordum, dün uyandığımdan beri gülüyorum. Sinirim bozulup bir ara kendimi döverek gülsem bile hâlâ daha gülüyorum. Ah, hangi doktor demiş gülmenin insana iyi geldiğini? Ben burada delirmek üzereyim! Hahahahahaaaaa.

   Kendimi yere ata ata gülmeye devam ederken bir anda kapı açıldı ve gülmem hızla durdu. Gülebilirim ama kendi kendime bunu başkasının görmesine gerek olduğunu düşünmüyorum.

  Kaşlarımı çatıp sinirli bakışlarımla kapıya baktım. İçeriye dün yanıma gelen adam girmişti, yeniden gelmişti yani aptal adam. Adama delici bakışlarımı atarken adam bana yaklaştı ve önümde durdu. Adama gözlerimi kısarak baktım. Ne biçim birisiydi, yüzünü kapatıyordu bir de ya!

  Adama bakarken o manyak konuşmaya başladı.

:Delirme, daha seninle işimiz var bizim.

Bu lafı o kadar boş geldi ki gülesim geldi. Ah, sizin sözünüze mi bakıyordu benim akli dengem? PUHAHAHAHAAA, GÜLDÜRME BE!!

   İçimdeki alay yavaşça çekilirken adama boş gözlerimle bakmaya devam ettim. Seni fena halde öldüresim var, parçalamak istiyorum seni, parçalarını köpeklere vermek istiyorum... Zarar gelsin sana, o kadar isterim ki bunu...

   Manyak düşüncelerimi dinleyip öne doğru attım vücudumu ve onu ıssırmaya çalıştım ama bileklerimde var olan bir şey beni durdurmuştu.

:Yaramaz çocuk, uslu dur. Hadi, delirme bakalım. Güle güle.

Dedi, bana yapmacık gülümsemesinden verip el salladı. Öldürmek istediğim adam, gerçekten çok gereksizsin.

  Ona öldürücü bakışlarımı atarken o beni takmadan odadan çıktı. Haha, hahahaaaaaa. Ayh ne komikti böyle ya!? ADAM, DELİRTME BENİ!! Delirmemek elde mi hım!? Söylemesi kolay zaten, gel de kendin dur.

  Sinirle saçlarımı çekiştirdim ve acıyla inledim. Beni iyileştirecek olan şey özgürlüktü, arkadaşlarımdı. Beni iyi tutmak istiyorsa versin bana onları geri, yerlerini söylesin, iyi olduklarını söylesin. Ah ama yapamazdı o!

  Arkadaşlarım neredeydi peki? Cevabını bilmiyorsun Heeseung, neyi zorluyorsun Heeseung? Her şeyi zorluyorum Lee! Yeniden deli gibi gülmeye başladım. Bilemeyeceksin aptal, arkadaşlarını sana vermezler! Hahaaaaa, sen anca böyle gül! Ne komiğiz ama, bugün herkes deli falan! Hahahaaa.

  Beni böyle yapan onlardı, beni bu yola iten onlardı. Sonra geçmişler karşıma delirme diyorlardı ama yanımda arkadaşlarımdan kimse yoktu ve bu beni sinir ediyordu.

  Ben kendimi yere vura vura gülerken yeniden kapı açıldı ama bu sefer gülmeyi kesmeyecektim. Görsünler şahaserlerini! Gülmekten dolayı gözlerimden gelen yaşlar ile içeriye girene baktım, içeriye maskeli birisi girmişti. Maskeli kişi yanıma geldi ve koluma, boynuma iğne uyguladı. Onu durdurmadım bunları yaparken onun yerine gülmeye devam ettim.

  Bedenime bir şeylerin girdiğini vücudum yavaş yavaş sakinleşmeye başladığında anladım. Umarım o sadece bir sakinleştiricidir. İçimdeki düşünceyi okusun diye o kişiye yorgun ve sinirli gözlerle baktım, gerçi daha çok yorgundum ama. Yorgunluğum artınca, uykum daha fazla gelince ve bedenim de iyice gevşeyince yavaşça gözlerimi kapattım. Kendimi uykuya teslim ederken aklımda sadece tek bir düşünce vardı: uyanmak istemiyorum, burada mümkünse gebermek istiyorum ya da bunları bırakıp diğerlerini bulacaktım. Şu an da hiçbir şey bilmiyorum ve düşünmek de istemiyorum.

🌌 7 Fates 🌌 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin