Onlarla gayet iyiyim ben, ve onlarla birim ama şu an uyumam gerek o yüzden düşüncelerimden uzaklaştım ve uyumaya çalıştım.
✵✵✵✵✵✵✵✵✵✵✵✵✵✵✵✵✵✵✵✵
Hakîm Bakış Açısı:
İnsan birisiyle konuşamayınca kendisiyle konuşur ve diğer "normal insanlar" buna deli lakabını takarlar. Normalden farklı olduğunu iddia ettikleri kişilere deli diyorlardı, peki bu normal kime göreydi? Normal olarak belirlenen şeyler neye ve kime göre belirlenmişti? Benim normalim farklıyken başkasının benden daha farklı olacağını düşündüğümüzde bu normallikler neydi tam olarak?
Ama o bunu düşünecek kadar düşüncelerine boğulmamıştı. O, karşılaşmak istemediği gerçeklerde boğuluyordu. Taehyun, artık kendini hiç iyi hissetmiyordu... Zaten bulamadığı iyi hissetme duygusunu daha da kaybetmiş gibiydi, artık iyice kaybolmuş gibiydi. İsteklerinden, şu andan ve geriye kalan -onu ilgilendirmeyen- her şeyden uzaklaşmıştı. Tek bir isteği vardı şu an, o da: Beomgyu'nun konuşmasınıydı... Çünkü artık kendi düşünceleri de onu yok etmeye başlamıştı, düşünceleri onu dipsiz bir kuyuya doğru itiyor ve o iyice küçülüyordu gerçekler karşısında.
Gidişatının iyi olmadığının farkındaydı ama bu umrunda değildi Taehyun'un. Duyguları ve durumu umrunda değildi şu an, Beomgyu'dan başka umrunu ilgilendiren ve isteğinin başına gelen hiçbir şey yoktu. Onun sesini duysa her şeyi kenara bırakacak ve saatlerce onu dinleyecekti, bunu yapacak kadar ciddi düşünüyordu.
Taehyun, Beomgyu'dan uzak bir yere oturmuş; başını ellerinin arasına almış, sayıklıyordu. Uyanıktı ama burası ve düşünceleri onu bu hâle getirmişti. Beomgyu'ya bakmamaya çalışarak gözlerini sıkıca kapatmış ve kafasındaki seslerle çatışıyordu.
Taehyun:İstemiyorum, istemiyorum, istemiyorum...
Kafasındaki sesler artık her ne ise onları durduramıyordu bu sözleri ile.
Beomgyu uzaktan onu izliyordu kırgın bakışları ile. Artık kendini tutmak istemiyordu, Taehyun'a bir yararı yoktu, öylece duruyordu burada. Ona iyi gelemezken bir yandan da ceza çeker gibi onu izliyordu ve canı acıyordu, Taehyun'u asla bu şekilde görmemişti. Bu kader çaresiz olduğuna ilk defa şahitlik ediyordu ve söz verdi kendine, bu durumdan kurtulursa onu bir daha böyle bir duruma sokmayacaktı ama kurtulamıyordu işte.
Fark ettiği gerçekle sinirlendi ve aynı sinirle kafasını yere eğmeyi denedi ama yine olmuyordu. Hiçbir şekilde hareket edemiyordu ve hareket edemiyişlerinin sebebini bir şekilde çözemiyordu. Çözemiyişi ile kafayı yiyecekti, Taehyun'a yardımı yoksa burada da olmamalıydı ama buradaydı işte. Sakince bakışlarını uzaktaki bedene dikti ve kırık bakışlarıyla baktı Taehyun'a, iyi olması için Tanrı'ya dua etmekten başka çaresi yoktu. Bir de her gece o uyuduğunda veya kötü olduğunda ona hediye ettiği güzel şarkılar vardı, onun dışında başka bir şeyi yoktu.
Beomgyu: Benim için değil
Bunun kolay olacağını sanmıyorum
Hâlâ günlerimi dolduruyorsun
Henüz değil
Tekrar ediyorum, bir aptal gibi
Ağzımdan çıkan sözcükleri geri yutamıyorum
Bu iyi değil~ (aaaaaaaa- yeah)
Bu iyi değil...(Fine by Taeyeon)
Taehyun ile dinlemeyi sevdiği şarkılardan bir tanesini mırıldandı Beomgyu. Taehyun bu şarkıyı çok severdi ve söylemeyi de bir o kadar çok severdi. Şarkının bu kısmını Taehyun'nun sesine çok yakıştırırdı o yüzden bu kısmı onun gözlerinin içine bakarak söylemek istemişti Beomgyu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌌 7 Fates 🌌
Fanfic7 farklı kader. Yıl 2197. Dünya'ya dev kaplanlar saldırmaya başlamıştı. Bu kaplanlara "Beom" deniyordu. Beomların saldırma nedenini kimse bilmiyordu. Aslında bunun cevabı çok basitti.... -7 Kader - BTS / Bangtansonyeondan / Bangtan - Dip Not: Bölü...