kırk dört

812 56 49
                                    

🎶Ayça Özefe - Yıkılmam Asla

🎶 Adamlar - Felek

🎶 Ezhel - İmkansızım

🎸

"Hazır mısın yavrum?" Aynadan kendime bakarken kahküllerimi parmaklarımla birkaç kez düzeltip kapının arkasındaki montumu aldım, üzerime geçirdim.

"Evet! Geliyorum." Telefonumu da küçük sırt çantamın içine koydum. Zaten Çağan'dan başka arayan da yoktu. Çağan da yanımda olduğu için cebime koymadım. Kafedekiler arayabilirdi ama onlara haber vermiştim.

Doğrulduğumda masanın üstündeki kağıt parçaları gözüme çarptı. Bazılarına notalar ve sözler, diğerlerine ise okumakta zorlandığım bir şeyler yazıyordu. Bu kağıtların arasında bir zarf vardı. Üzerinde bir şey yazmıyordu.

"Bu kağıtlar ne?" diye Çağan'a bağırdım. Tam duymadığını düşünüp sorumu tekrar edecekken, "Ders notları güzelim." demesiyle daha fazla kurcalamayıp kağıtları yerine bıraktım ve çantamı sırtlanıp ışığı kapatarak odadan çıktım. Çağan da bu sırada montunu giyiniyordu. Sırtına astığı elektro gitarın görünüşünü çok merak ediyordum. Dün akşam kafedeyken Çağan'ın arkadaşları bizi ziyarete gelmişti ve o sırada Aytaç elektro gitarla da deneyebileceğimizi söylemişti. Sabah gitarı getirmiş olmalıydı, uyuduğum için hatırlamıyordum. Sonuç olarak ise bugün elektro gitarla çalacaktık.

Ayağıma geçirdiğim botlarımın fermuarını çekip doğrulduğumda Çağan'ın bana bakan hareleriyle karşılaşınca yüz ifademin gevşediğini hissettim.

"Ne oldu?" İstemsizce dudaklarımın arasından dökülen kelimelerle bana doğru bir adım attı. Parmakları çenemi buldu, yavaşça okşarken, "İyiyiz değil mi?" diye sordu. Başımı onaylar anlamda salladım.

Salak mıydım? Kesinlikle. Akıllanır mıydım? Allah korusun.

"İyiyiz ama bir daha olursa döverim seni." dediğimde gülüp parmakları hâlâ çenemdeyken yanağıma uzunca bir öpücük bıraktı.

"Asla olmaz güzelim." TC erkeği olmasaydın inanırdım be Müzisyen ama işte Allah'ın bildiği kuldan saklanmıyor.

Olayı daha fazla uzatmayıp el ele evden çıktık. Parmakları elimin üzerini okşarken, sakin adımlarla metro durağına yürüdük.

"Çağan." dedim aklıma gelen şeyle. Bir anda neden gelmişti bilmiyordum ama sormak istiyordum.

Başını hafifçe bana çevirdi. "Yavrum?"

Bakışlarımı yere çevirirken boştaki elimi montumun cebine soktum. "Hani geçen gece şimşekten korkup yanına geldim ya," Dudaklarımı büzdüğüm sırada ufak bir mırıltıyla beni onayladı. Beremin altından yanağımı kaşıyan saçımı elimle kenara çektim. "Sen o ara ofladın, bana mı ofladın?" Sonlara doğru sesim yok olmuş gibiydi. Duyduğundan bile emin değildim.

"Güzelim," dediğinde durduğumuzu yeni fark ettim. Bakışlarımı yerden ayırmadan ayağımla yerde daireler çizmeye başladım. Sesi yumuşaktı. "Bak bana," Kafamı hâlâ kaldırmadığımda avcunu yanağıma yerleştirip yavaşça ona bakmamı sağladı. Gözleri, gözlerimle birleşti. "Ben sana oflamam ki." Sesi daha çok küçük bir kız çocuğuyla konuşur gibiydi. "Hatırlıyor musun sana mesajlaşırken yanımda olsa asla bırakmayacağım kızı başkaları istemiyor demiştim?"

Mesajlar bir bir gözümün önünde canlandı. O mesajı attığı akşam eniştem eve yaralı gelmişti.

"Evet."

müzisyen•texting ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin