müzisyen•texting ✓

kırk iki

🎶 Ayça Özefe ft. Piano Turca - Gözleri Aşkla Gülen

🎶 Gökşin Derin - Jean'in Son Resmi

🎶 Gazapizm - Kayıp Kelimeler

🎸

"Güzelim baksan mı artık bana?" Çağan'ın çaresizce çıkan sesine bir tepki vermeden, başımı duvara yaslayıp kapıyı açmasını bekledim. Saçlarım yanağıma sürtünürken Çağan'ın açtığı kapıdan ayakkabılarımı çıkararak içeri girdim. Bedenimdeki soğukluk kendini anında evin sıcaklığına bıraktı.

Arkamdan iç çektiğini duysam da duruşumdan ödün vermedim, banyoya gidip ellerimi yıkadım. Banyodan çıkmak üzereyken burnum kokusunu ezberlediğim bir göğüse çarptı. Bir iki adım geri çekildim. İfadesizce bakan gözlerime karşılık Çağan yüzümü avuçlarının arasına aldı. Geri çekilmek için bir harekette bulunmadım.

"Yavrum yemin ederim gülmedim ben kıza ya." dediğinde ellerimi bileklerine koydum, yavaşça indirdim. Zaten çok sıkı tutmuyordu, çekilmem zor olmamıştı.

Sağa dönmek için hamle yaptığımda önüme geçti, bu kez sola hareket ettiğimde o da benimle sola hareket etti. Derin bir nefes alıp dudaklarımı araladım.

"Çağan çıkar mısın?" Düşünmeden başını iki yana salladı, eve gelirken benim tutmasına engel olduğum avuçlarımı kavradı. Parmakları, elimi tuttuğu zamanlardaki gibi ondan bağımsızca elimin üstünü okşamaya başladı. Kesinlikle böyle ufak hareketlerin bağımlısı olmayı bırakmalıydım çünkü bu hareketler kalp sağlığım için hiç iyi değildi.

"Bebeğim gerçekten gülmedim." derken ifadesizce gözlerine baktım, rengini bilmediğim gözlerine hayrandım ama bunu onun bilmesine gerek yoktu.

"Çağan." dediğimde gözleri parladı, elimin üzerine bir öpücük bıraktı. "Söyle güzelim." Sinirli olduğunu düşündüğüm şekilde bakmaya devam ettim, kaşlarım çatılırken elimi parmaklarının arasından kurtardım.

"Gece gece dövdürme kendini." Dudakları dediğimle beraber muzipçe yukarı kıvrıldı. Ne olduğunu anlayamadan belimi kavradığı gibi beni kucağına aldı ve banyonun kapısından uzaklaştırıp hemen yanındaki duvara sırtımı yasladı.

"Dövsene bir kere."

Belimdeki kollarına tutunup kaçmaya çalıştım ama biraz önceye nazaran tutuşu sıkıydı. İlla döv diyordu.

"Ben seninle konuşmuyorum." dedim buz gibi çıkan sesimle. Yılların getirdiği soğukluk, sesimin tonunun ayarını kaçırıyor, ister istemez sert davranmama sebep oluyordu.

"Pırıl'ım dinlemiyorsun ki ama beni." Saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırıp elinin tersiyle yanağımı okşadı. "Sen yanımdayken ben neden başkasına güleyim?"

"Ha ben olmayınca gülersin yani." Yanaklarını hafifçe şişirip yüz hatlarımı inceledi. Sol eli bel oyuntumu okşarken birkaç saniye önce yanağımı okşadığı elini yanağıma yerleştirdi. Alttan alttan ona katil civciv gibi baktığımı hissediyordum.

"Gülmem ki ben senden başkasına." diye konuştuğunda hemen kendimi savunmaya geçtim.

"Ama o kıza güldün!" İşaret ve orta parmağımı kaldırıp ona gösterdim. "Hem de 2 kere!"

"Güzelim yemin ederim sen sandım." İnanmamış gözlerimi üzerinde tuttum. Boşluğundan yararlanıp kollarının arasından çıktım.

"İnsan 2 kere başka bir kızı nasıl sevgilisi sanıp gülebilir Çağan?" Bana doğru birkaç adım attı ama ben geri giderek mesafeyi arttırdım. "Ayrıca o kız sarışındı." derken kendi saçlarımı gösterdim. "Benim saçım siyah, neremiz benziyor söyler misin?"